Seninim bitti. Güzeldi akıcıydı. Konumu Lena’nın işleriyle başlıyor. Büyükbabasının bakımevinin ücretini karşılamak için 2 iş yapmaya ihtiyacı vardır. Gündüzleri iş kadını geceleri ise eskortluk yapmaktadır. Her şey Roderick’in eskortluğunu yapmasıyla başladı. Özel parti için kiralandığında oluşan akım engellenemeyecekti… Ve artık bazı şeylerin vakti gelmişti. Aşk gibi… Daha sonra Roderick, Lenaya bir teklifle gelir. Ve Lena bu teklife hayır deme cüretini gösterse bile diyemeyeceğinin farkında…Daha doğrusu dese bile bi şekilde evet demesi gerekiyor… Roderick’in babasıyla tanışma faslı çok komikti… Gerçi komik olan tarafları saymakla bitmez…Bir alıntı vereyim ; Roderick’in kendisi için endişelenmesinden etkilenmiş de olsa,Lena kendini patronunun acemi şöförünü savunmak zorunda hissetti. ‘’Alınma ama birkaç Chicago’lunun kötü araba kullanması onun hatası değil.’’ ‘’ Alınmıyorum.’’ Roderick gülümsüyordu. ‘’ Sen sanki Chicago’lu değil misin?’’ Lena bir an tereddüt etti ama sonra dürüstçe cevap verdi. ‘’ Hayır değilim.’’ ‘’Nereli olduğunu sormaya iznim var mı ?’’ ‘’ Sorabilirsin.Bu cevap vereceğim anlamına gelmiyor. ‘’ ‘’Yine de deneyeceğim. Nerelisin?’’ ‘’Transilvanya.’’
Tanrıça bitti. Öncelikle ilk söyleyeceğim SAKIN SONUNU OKUMAYIN. EN AZINDAN KİTAPTAN TAD ALMAK İSTİYORSANIZ. BENDEN DEMESİ. Neyse, Büyük bi iştahla okundu.Gerçekten çok iyi kurgulanmış ve anlatımı sıkmayan türdendi. Akıcı bi anlatımıyla kaçıncı sayfada olduğumu görmüyordum bile ve ne zaman gözüm sayfa sayısına kaçsa bendeki tepki ‘ e yok artık ne zaman geldim buraya. ‘ Yazar,öyle bir şekilde yazmış ki resmen her şey planlı,ileriyi bile tüm planıyla düşünmüş. Kate’nin Eden’e gidişiyle tüm oyunun başlaması,aslında hiçbir şeyin rastlantı olmadığı… Mükemmeldi. Öncelikle konu Kate’mizin annesinin son günlerini yaşamasıyla başlıyor ve bu yüzden Eden’e geliyorlar… Ondan sonra olaylar karışıyor ve doğru bildikleri ya da tanıdıkları aslında tanımadıkları oluyor garip bi şekilde… Her şey planlı programlı… Ve güzel bir roman sizi bekliyor. Kate’nin testi ne olacak ? Hadi başarısız olursa… Ya Henry ? Ona ne olacak? Tüm sorular için romanı hemencecik alın okuyun derim…çünkü çok güzeldi.. Ve ve ve Ava diyorum başka bir şey demiyorum ♥ Ve bir alıntı ; ''Devam edelim mi? Altıncı elin şanslı olduğunu duymuştum.'' Gözlerimi devirdim. '' Cehennem buz tuttuğunda belki kazanırsın.'' Bir kaşını kaldırdı. '' Sanırım bunu ayarlayabilirim
DÖNENCE bitti. Aslında ilk başlarda eyvah sıkılacam mı demiştim ama 80lerden sonra heyecanlanmaya başladı kitap. Aşk,macera derken sürüklendim gittim diyebilirim. İlk kitaptan uzun bir süre sonra okudum bu kitabı ama keşke hemen ardından okusaydım dedim. Öncelikle bu kitapta Alex ve Fiona evleniyor ve bir bebekleri olacak. İsabella...Aslında bebeğin olması çok sürpriz bir şey. Çünkü ilk kitabı okuyanla bilir. Alex vampir ama Fiona Kurt... Düğün gecesinden sonra Alex kaçırılıyor ve Fiona telaşlanıyor. Kaçıranın kim olduğunu bilmiyor ama bilen birisi var. Doktor Samantha. Daha sonra Fiona Alex'in peşine düşüyor ve sürprizler böyle devam ediyor. Ve kitabın en son cümleysiyle beni merak içinde bırakıyor. Kitap öyle bi yerde bitti ki yanii diyecek bi lafım yok... Kitap hem Alex'in hem Fionanın ağzından anlatılmış. Bence güzelde olmuş. Sıkılmadan okudum.Umarım yeni kitabı hemen görürüz. Çünkü yazarın sıkmayan bir anlatımı var. Ve de çok eğlenceli... Bir alıntı. Çok gülmüştüm burada; Diane minibüsü getirdi. Evet,beyaz bir minibüsle vampir avlamaya gidiyorduk. Eğer, '' Her nerdeyseniz ortaya çıkın! '' diye bağırsaydık bile bu kadar açık bir hedef olamazdık.
İris Johansen- Tehlikeli Aşk bitti. Yine güldürücü,eğlendirici,sürükleyici bir romandı. Beyaz dizi tadında. Tek sorun macerası eksikti birazcık. Ama yinede ben beğendim. Öncelikle olay Honey'in işini anlatmakla başlıyor. Honey bi dedektif ve günün birinde birisi Prens Rubinoff'un odasından mektupları alması için onu tutar. Tabi Honey odaya servis masasının altında iki büklüm şekilde girer ve unuttuğu bir şey vardır. Sigara dumanına alerjisi var. Tabii içerde sigara içilir derken hapşırmaya başlar ve Prens Rubinoff kızı ortaya çıkarır. Daha sonra Prens kızın peşini bırakmaz ve Honey'i özel koruması olarak işe alır. Honey ilk bunu istemesede mecburdur. Başka seçenek sunulmamıştır önüne. Daha sonra bi adaya giderler orda bi kaç iniş çıkış görülür.Tutku dolu bi hikayeydi bana göre. İris Johansen,hani sıkıldığnıız vakitlerde elinize alıp kitaplarını okuyabileceğiniz bir yazar. :)
Çöl çiçeği bitti. Çok ama çok hoştu. Şeyhimizle Pandoranın inişli çıkışlı halleri çok hoşuma gitti. Bu İris Johansenden okuduğum ikinci kitap. Birincisi Ufka Dokunmaktı. İkisi de harika. Konu hep şeyhleri alıyor. Eh İskoçlardan sonra birde başıma şeyhler çıktı… Konu olarak ; Pandora 6 yıl sonra tekrar çıkar ortaya. Bu sefer büyümüş,olgunlaşmış olarak. Önce şeyh canını acıtmak ister türlü türlü oyunlarla. Sonra ise… Düşer aşkın ocağına.Çekişmeli,inişli çıkışlı güzel bir aşk hikayesi. Kesinlikle önerilir. Bu kadınla tanışmayan varsa bir an önce tanışsın…
Karanlığın Kızı bitti. Dex beni hem şaşırttı hem şaşırtmadı. Kitabın güzel olacağına emindim,şaşırmadım. Ve konusu yine ilginçti,şaşırdım. Fantastik roman açlığımı Karanlığın Kızını okuyarak doyurdum. Ne yalan söyleyeyim keşke biraz daha uzun olsaydı. Neyse gelelim konuya. Ari annesi öldükten sonra eline bir mektup geçer ve o mektup kısa ve öz KAÇ demektedir.Nereye gideceğini bilmeyen Ari soluğu New 2 de alır. Burası doğum yeridir. Bir şeyler bulacağından emin bi şekilde giderken Crank’ın arabasına biner.Crank New 2 ye geldiğinde Ariye kalacak yer de teklif eder. Ucuz bi para karşılığında Ari de kabul eder. Kaldıkları eve gittiğinde birkaç kişiyle daha karşılaşır ve onların farklı olduğunu bilir. Kendi gibi farklılar. Ari de bi lanet vardır. Annesi,büyükannesi 21 yaşında ölmüştür tabii daha eskileri de öyle. Ve lanet Aridede vardır. Ari bunun bi çözümünü ararken bi çok şeyle karşılaşır. Tanrı gibi mesela. Athena… Güzel bir fantastik roman sizi bekliyor. Kaçırmadan okuyun derim. Teşekkürler DEX !
Tatlı Tuzak bitti. Güzeldi. Connor’cuğum sana buradan sesleniyorum. Başlarda odun olup,pislik herifin teki olsanda ve bunda birazcıkta Elisha’nın suçu olsa da sevdim seni. Eh Elisha canım aşıksın yani aşkın için yaptın kazandındiyorum ne diyeyim. :) Catherine, sana özendiğim kadar kimseye özenmedim cidden. Despot bir yanın vardı ve aslında kalbinde çook büyük iyilik yatıyordu. En çok seni sevdim diyebilirim. Carla,sana söyleyecek hiçbir lafım yok :D Valla hak ettiğini buldun. Connor iyi yaptı oh diyorum. Tony,canım yaa. Üzülmedim değil sana. Ee bazı yerlerde Connordan iyi davrandığın belli bir şey. Claire,Mathew sevdiğim karakterlerdendiler. :) Şimdi konuya gelecek olursak bitli Elishamızın saçlarının kesilmesiyle başlıyor kitap ve boneli haliyle kalkıp Clairelere gidip Dük’e hizmet ediyor. Tabii ilk görüşte bi aşk başlıyor. Ama Connor –sevgili dük- bu kızı küçümsüyor,ilgisini bile çekmiyor hatta. Daha sonra işler karışıyor bi yalan Elisha ve Connor’un hayatını değiştiriyor. Tabii bu yalan minik Elisha’nın başının altından çıkıyor ama kötü bir düşünceyle değil sadece aşkından yapıyor. Onu birdaha görememekten korktuğundan kısmen yalan söylüyor. Ee iyi de yapmıyor değil. Fakat şöyle bir şey var ki Connor ilk başta onu kullanıyor. İntikamı için. Eh bazı yerlerde güldürdü bazı yerlerde üzdü. Ama güzeldi. Okuyun derim. :)