Büşra Fatma Kılıç, 272 adet değerlendirme yapmış.  (9/39)
Vurun Kahpeye
Vurun Kahpeye

8

Gerçekten insanın milli duygularını cuşa getiren, içinize işleyen 1 kitap. Aliyeyi içselleştiriyosunuz. Çalıkuşu, küçükağa okurkenki hislerimi hatırlattı bana bi farkla çok daha fazla üzüldüm. Milli mücadele dönemi hep çok üzer beni ama bu sefer aliyeye çok üzüldüm. Aliye yeminini asla unutmicam. Çok güzeldi okumak için çok geç kalmışım.

Pia Mater
Pia Mater

6

Akıcı bir kitap dili biraz basit newyork bestseller tarzı ama içindeki fizyolojik bilgilerle eğlenceli hale gelmiş. Sonu türk filmine bağladı ama olsun😂

Asla Pes Etme
Asla Pes Etme

9

Çok çok çok iyiydi. Ağlattı. Gülümsetti. Kendim yaşamışım gibi hissettirdi. Uzun zamandır böyle başarılı bir kitap okumamıştım. Yazar keşke hep yazsa da hep okusak:)))

Kar, Köpek, Ayak
Böğürtlen Kışı
Tütüncü Çırağı
Tütüncü Çırağı

8

Bu olayların üzerinden 100 sene bile geçmemiş olması çok ilginç değil mi sizce de? İnsanlık gerçekten hiç medenileşmemiş, hiç akıllanmamış her zaman bozulmuş ve kötüleşmiş. İnsanlığa neden 125bin peygamber gönderildiğini daha iyi anlıyor insan. Her zaman kardeşini ötekileştirmiş, incitmiş, öldürmüş. Kendi hırsları için savaşmış insanlık.. nasıl bir topluluk bu faşistliği kabul edebilir destekleyebilir diyorum sonra ülkemize bakıyorum biz izin versek bu hale gelebilecek bir sürü topluluk var aslında. 'Çok yaşa hitler'... üzgünüm franz.

Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra'da Beş Parasız

8

1 gün hiç paranızın olmama ihtimalini düşündünüz mü? Yiyecek ekmeğinizin olmadığını, 3 gün aç kalıp kolunuzu kaldıracak halinizin olmadığını? Paris ve londra'da beş parasızın ilk kısmında pariste 5 kuruş parası olmayan yazarın sırf aç kalmamak için kölelikten beter bir çalışma sisteminin içindeki, ikinci kısmında da londrada sayıları 10binleri bulan berduşların arasındaki yaşam mücadelesi anlatılıyor. Eminim hiçbirimizin tahayyülünde bu kitapta anlatılanlar kadar kötü şeyler yoktur. Herhalde türkiyedeki kimse yiyecek ekmek bulamayağını düşünmez. Ya da elini yüzünü yıkayamayacağı bir çeşme bulamayacağını. İslamdaki sadaka kültürü buna müsaade etmez. Ve insanımızın kadirşinaslığı. Elbette vardır çok zor durumda olanlar ama sayıları 10binleri bulan berduşların olduğunu, ölmemek için 25 km yol yürüyüp margarinli ekmek ve çay için hapishane gibi yerlerde kaldıklarını, temizliğinse bu insanlar için sadece bir lüks olduğunu, hiç sanmıyorum. Benim için tam anlamıyla bir şükür kitabı oldu:) yazarın kitabın sonunda berduşlar için sunduğu çözüm önerileriyse o kadar basit ve yapılabilir ki ingiliz devletinin bu insanlara karşı hiçbir vicdani sorumluluk hissetmediği aşikar. Neyse vatanımızın milletimizin kıymetini bilelim gençler, tarihi çöplük olan avrupaya da imrenmeyi keselim.