"Jared, bugünden itibaren yalnız olmayacaksın. Kalbim senin sığınağın ve kollarım evin olacak." ***** Veee Jamie McGuire'nin bir serisini daha bitirdik. En azından ben bitirdim yoksa siz hala okumadınız mı? Çok büyük kayıp. Muhteşem ötesinde soluksuz okunacak aşkı hissettirecek zaman zaman gerilecek zaman zaman içinizi ısıtacak on numara beş yıldız bir fantastik aşk romanı! http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/jamie-mcguire-cennet-providence.html
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/nalini-singh-kara-zrh-royal-house-of.html Ve seri bitti çok mutluyum! :D Sonunda Kan Büyücüsü öldü - gerçi zaten ölecekti iyiler hep kazanır ;) - kardeşler buluştu hepsi aşık hepsi evli mutlu ve hepsi muhteşem :D Ama... İşte o amalar yok mu? Benim için hep var :( Kitabı çok beğendim, başlangıcı, Micah'ın konumu laneti, gücü, Lilliana'ya davranışları çok güzeldi. Kitap müthiş başladı ama beklediğim gibi müthiş bitmedi. Kan Büyücüsü'nün ölümünü daha farklı hayal etmiştim. Adama ulaşmak kadar çetrefilli, zor ve imkansız olmalıydı onun ölümü...ama beklediğim gibi olmadı. Ve neden Micah? Ya bütün seri boyunca kardeşlerin geçmişini hatırlamaya çalışmasını, bir araya gelme çabasını okuduk ve bence Kan Büyücüsü'nün ölümü 4 kardeşin elinden olmalıydı! Micah'ın elinden ve bu kadar basit olmamalıydı! Evet, kitabı beğendim! İçindeki aşkı, aşkın filizlenmesini, Lilliana'nın yaşadıklarını ve buna karşı direncini, Elden'e yolculuğu her şeyi beğendim hatta Lilliana'nın ölümle burun burunayken dört kardeşin onu yaşatmak adına birlik olmalarına bayıldım ama bir beğenmediğim Kan Büyücüsü'nün ölümüydü. O kısım beni tatmin etmedi. Bütün seriyi hevesle okudum ama bu son olmadı be... Sırf bu son yüzünden benden 5 üzerinden 3 alır bu kitap... aksi taktirde 5 üzerinden 5 lik bir kitap ve seriydi! Bir de... hep dedim bir daha diyorum... Kapaklar muhteşem arkadaş!
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/funda-mentaloglu-sktirgitli-asklar.html Hmm... nasıl bir yorum yapsam bilemedim... ama beklediğim gibi değildi ne yazık ki! Yazarın diline dair bir şey diyemeyeceğim çok da anlamadım dilini zaten... öyle duyguları hissedeceğimiz bir kurgu yoktu... okuduğum kitapta bir şeyler hissedebilmeyi isterim ben ama ne yazık ki bunda bir duygu hissedemedim. Şimdi Türk yazar, dolayısıyla eleştirmek istemiyorum ama çok fazla argo çok fazla günlük tarzdı! Benim okumayı isteyeceğim ya da tercih edeceğim bir tür değil! Zevk meselesi... Nasıl bazı okurlar erotik aşk romanları okumaktan rahatsız oluyor bende aynı şekilde argo kullanılan kitapları okumaktan pek hoşlanmıyorum ne yazıkki :( Ama Pucca'nın da dilinin bu şekilde olduğunu duydum ne kadar doğru bilemeyeceğim ve görünen o ki baya bir seveni var muhtemelen onu sevenler bu kitabı sevecektir. Şahsen benim okumayı tercih edeceğim bir tür değil. Gerçi adından belliydi argo, küfür içerikli olacağı ama yine de... Rahatsız oldum işte...Kısaltmalar, lanlar, s*ktirler falanlar filanlar... ya bir kitap... adı üzerinde bu bir eser ve bence bir eser bu kadar basite indirgenmemeli... ne anlatılmak isteniyorsa daha düzgün bir üslupla, daha küfürsüz anlatılmalı, bir duygu katılmalı bence... Okuduğumda öfkeyi, aşkı, hüznü, sevinci hissedebilmeyi isterim ben bu kitap ne yazık ki bana istediğimi vermedi :( Ama... ama bunları atlarsanız ve takılmazsanız eğlenebilirsiniz bu kitabı okurken... Sohbetlerden, anlatılan olaylardan keyif alabilirsiniz. Ve... ve... ve... kitabın kapağını çok beğendim! Olimpos'u bu konuda tebrik ederim kapak tasarımı çok başarılı olmuş! Hani beni al diyecek türden bir kapak bayıldım! Tavsiye eder miyim? bilmiyorum... benim tarzım değil açıkçası ama yazılıyor ve basılıyorsa belli ki bu tarz okuyan okurlar var eğer onlardansanız okuyun ama benim gibi düşünenlerdenseniz, okumayın... tercih sizin diyerek sıyrılıyorum :)) sonucunda zevkler tartışılmaz değil mi ;) ama kapak için alınabilinir bence :P
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/m-leighton-kotu-cocuklar-soluk-soluga.html Yine seksi karakterler yine baştan çıkarıcı kötü çocuklar yine iç çektirten aşklar... :)) yeme de yanında yat ama değil mi? :)) M. Leighton, ülkemizde ilk defa kitabı yayınlanan, akıcı ve sürükleyici bir kalemi olan, soluksuz kitabını okutan bir yazar :) Arkadaşlar cidden soluk soluğa okuyorsunuz kitabı =) şahsen bizzat kendim öyle okudum :) "Kötü Çocuklar Soluk Soluğa" The Bad Boys serisinin ilk kitabı, seri 3 kitaptan oluşuyor ve erotik aşk romanı kategorisinde yer alıyor dedikten sonra yorumuma geri dönelim :D Cash mi Nash mi derken daha en başlarda Cash'e çekilen ben Olivia'nın kararsızlıklarına çıldırdım. Hacı ya, git başkasının sevgilisini artacağına boş da duran ateşli kötü çocuğu ayart dedim hep! Cash varken Nash'e bakmam şahsen :) biraz kötü çocuk eğilimim var sanırım benimde Olivia gibi ;) Kitabın nasıl bittiğini anlamadım aslında bir o kadar daha rahatlıkla okurdum, gerçi Cash'in olduğu her şeyi okurdum ya neyse ;) Ancak... İşte ben eleştirecek bir yan buldum =) normalde geçişli kitapları yani bir o kişiden bir bu kişiden anlatılan kitapları sevmem bütünlüğü bozduğunu düşünüyorum ama sayfalarca anlatılıp başka karakter tarafına geçiliyorsa sorun olmuyor bunda bir sayfa Olivia bir sayfa Cash sonra bir sayfa Nash yazılmış bu biraz can sıkıcı olabiliyor okurken açıkçası... Bir de başlarda kitabın çevirmeninin acemi mi diye düşünmedim değil. Cümleler pek devrik, kısa ve acemice göründü nedense gözüme. Bazı cümleler yüklem olmadan kesilmiş falan... Kitabın genelini beğendim, konuya bayıldığım Cash'e aşık olduğum için çevirinin üzerinde pek durmayacağım :) Kitabın sonu beni en çok şaşırtan kısımdı. Bunu söylemezsem vallaha içimde kalır! Öyle bir son beklemiyordum. Nash ve Cash... ikilisi hakkındaki gerçekler beni hem şaşırttı hem de şoke oldum. Ama çok da hoşuma gitti hani :) Kitabı yukarı da söylediğim gibi beğendim. Devamını bekleyeceğim... eeee ne de olsa devamı daha fazla Cash demek ;) Ahh bir de kızlar siz Nash ile ilgilenin daha çok hoşunuza gidecektir bu durumda Cash de bana kalır :P Kitabı beğendim sevdim ve tavsiye ederim okuyun eğer erotik aşk romanı okuyorsanız. Gerçi aman aman da bir erotizm yoktu normal bir aşk romanı boyutlarındaydı. Bu yüzden okuyun! :)) Yorumumu son alıntımı da paylaşıp bitiriyorum :)) Cash'in düşündüğü tek şeyin ben olduğumu, aklında olan tek şeyin ben olduğumu söylemesine gerek yok. Bunu onun yüzünde görüyorum, öpücüklerinde hissediyorum. Şu an için tümüyle bana ait. Ve ben de ona aittim.
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/aylin-unal-istanbulun-gizli-buyuculeri.html Bir Türk yazar ve beni oldukça şaşırtan, içine çeken ilginç bir kurguya sahip bir kitap. "İstanbul'un Gizli Büyücüleri" Eğer İstanbul'da oturuyor, İstiklal - Beyoğlu semalarında gezmişliğiniz tozmuşluğunuz varsa kesinlikle okuyun. Hem etkilenecek hem aşırı derecede ilginizi çekecek hem de bu yerlere bundan sonra gittiğinizde daha farklı gözle bakacaksınız. Aylin Ünal...daha önce adını duymadığım bir yazar. Aslında yeni Türk yazar tanımaya pek hevesli değildim ama okuduğum her yeni yazarla Türk yazarlarımıza güvenim arttı ve dolayısıyla ön yargı olmadan okuyunca kitabı daha ayrı bir zevk aldım. Ayy konudan uzaklaşmaya başladım en iyisi yazarın diline değinip kitaba dair yorumuma devam edeyim :D Yazarın dili sade, akıcı, konu gereği merak uyandırıcı ve bu türdeki bir konunun altından başarıyla kalkacak kadar da iyi! Okurken sıkılmadım ve okumaktan keyif aldım. Hatta zaman zaman kitabı okurken kafamı kaldırıp etrafıma bakma gereği duyacak kadar da etkisi altına aldı kitap beni. Sizlere ne kitaba dair bir alıntı ne de detaylı bir konu açıklaması yapacağım. Bu kitap anlatılamaz, alıntılanamaz sadece okuyup kurgunun içine dahil olunabilinir. Neden mi? Çünkü gizli büyücüleri tanıtıyor, yaptıklarını anlatıyor ve sonunda da en büyük vurgunu yapıyor ve asıl baş karakter büyücüyü tanıtıyor! Imm... beklediğimden daha farklı bir kitap çıktığını itiraf edeyim. Normal sıradan bir fantastik kurgu bekliyordum ve çok daha fazlasını bulmak beni hem şaşırttı hem de fazlasıyla hoşuma gitti! Kitabı tavsiye eder miyim? Şaka mı? Tabi ki ediyorum... okuyun mutlaka! Cidden çevrenizdeki herkese çok farklı gözle bakabilirsiniz bu kitap sayesinde!
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/sarah-jio-son-kamelya.html Ve bir Sarah Jio kitabı daha bitti :)) bu kadının kalemini çoook seviyorum. Okurken sıkmıyor ve bir çırpıda bitiyor kitapları :)) Hep aynı tarz... geçmişte yaşanan olaylar, günümüze yansıyan izleri ve birbirini çok seven bir çiftin kendisini bu olay örgüsünde bulması :)) kitaplarındaki en çok hoşuma giden kısımda bu günümüz çiftleri arasındaki ilişkiler :)) bayılıyorum :D Geçmiş kurgusunda beni oldukça şaşırtdan detaylar vardı ama günümüz çifti... çok sevdim bayıldım hatta ama en çok hoşuma giden kısım ise kitabın son iki-üç bölümüydü... O üç küçük çocuğu tekrardan görmek :)) Sarah Jio'nın her kitabını okuyan okurların bir tane favori kitabı vardı benim ki Böğürtlen Kışı'ydı ve şimdi 2. sırada Son Kamelya geliyor. Şimdi size kitabı anlatsam bilemiyorum. Aklıma gelen yerleri söyleyesim var ama fazlasıyla kitap içeriği olacak o yüzden susmayı tercih ediyorum :)) Ama söylemeliyim ki Flora ve Desmond ile Rex ve Addison çiflerini çok sevdim :) hemde çooook :) ama Bayan Dilloway'e de çok üzüldüm. Onca zaman aşkını kalbinde tutmak zorundasın... kendini açamazsın, çekip gidemezsin... gözünün önünde aşık olduğun adamın başka bir kadına aşkını izlemek zorundasın, onun mutsuz olduğu zamanları, üzüldüğü zamanları izlemek zorundasın... Çok zor... Her neyse... çok fazla konuşamayacağım dediğim gibi yoksa kitap içeriğine gireceğim :) Ama... Ama... İki yerde çok sevdiğim iki söz var onları sizlerle paylaşacağım :)) "Fark ettim ki insan çoğu şeyle mücadele edebilir, ama seveceği kişiye asla karar veremez. Kalbin seçtiği kişiyi, istese de değiştiremez. Korkarım, bu hayatımda yaşadığım en büyük felaket olacak." *** "Bunu çok düşündüm ve insanların da gökyüzündeki yıldızlara benzediğine kanaat getirdim. Bazıları milyonlarca yıl, belli belirsiz parlar.Onlar hep orada olmasına rağmen bunu fark etmezsin bile. Tuvaldeki bir nokta misali birleşirler. Ama diğerleri öyle bir parlar ki gökyüzünü aydınlatırlar. Onları fark etmeden, hayranlık duymadan edemezsin. Bunların ömrü uzun sürmez. Süremez.Enerjilerini çabuk tüketirler. Annem de onlarda biriydi." Bir evlat annesini ancak bu kadar güzel ifade edebilir. Aslında anne hasreti çeken bir evlat anca bu kadar iyi ifade edebilir... Çok uzatmadan yorumumu bitiriyorum. Püsküllü ayracı konuya son derece uygun kapak tasarımıyla Arkadya Yayınları yine dört dörtlük bir iş çıkarmış. Dilerim Sarah Jio kitaplarını bizlerle buluşturmaya devam ederler, heyecanla bekleyeceğiz sıradaki kitabı ve... Sizlere bu kitabı tavsiye edeceğim. Okuyun, okutun sonra tekrar okuyun arkadaş =)
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/03/katie-mcgarry-snrlar-zorlamak-pushing.html Aspendos Yayınları'dan çıkan okuduğum ilk kitap "Sınırları Zorlamak". Aşk romanı olduğunu gerek konusunu okuduğunuzda gerekse kapağını görünce de anlarsınız ama sadece aşk değil bu aynı zamanda çok duygusal bir kitap. Öncelikle yazarın kalemine değinmek istiyorum.Cidden akıcı ve merak uyandırıcı yazmış. Okurken sıkılmıyor kitabın akışına kapılıp gidiyorsunuz. Ayrıca kusursuz bir çeviri olmasının da etkisi var bunda. Cidden çevirmenimizi Tuğçe Nida'yı tebrik ediyorum :) Ve küçük bir itirafta bulunayım normalde o kadar almak istediğim kitap varken bunu biraz sallardım ama kitabın çevirmeninin Tuğçe olması hemen alma sebebim oldu! Çevirisine güveneceğim bir çevirmen ve dilerim serinin diğer kitapları da onun çevirisi ile okuruz :) Çünkü yazarın dili kadar çevirmenin de dili önemlidir şahsen onun çeviri dilini çok sevdim akıcılığı bozmadan belki daha da akıcı yaparak kitabı bizim önümüze sundu ve diğerlerinde de aynısı bekliyorum :) Aspendos Yayınları'nı güzel bir yazar ve güzel bir seri seçtikleri için tebrik ediyorum ama keşke orijinal kapak kullansalardı şahsen ben onu daha çok sevmiştim ve bu kapaktansa o kapak tasarımı daha uyuyordu kitabın konusuna :) Bunu demeseydim içimde kalırdı ;) Kadın ve erkek figürü hayalimdekine göre biraz fazla 'kart' kalmışlar :) Kitapta, sorunları olan bir genç kızı, aile sevgisi yaşayamamış, annesine ihtiyacı olduğu zamanlarda annesi ile olamamış, babasını üvey anne ile paylaşmak zorunda kalmış, tek desteği ağabeyini kaybetmiş yaralı bir genç kız... ailesini kaybeden, kardeşlerinden ayrı düşmüş tek amacı kardeşleriyle beraber olmak olan dışlanmış koruyu aileler içinde büyümüş, hayata umutla bakamayan, kendi önceliklerini önemsemeyip kardeşlerini düşünen yaralı bir genç adam...ve ikisinin tanışmaları, arkadaş olmaları, aile ilişkileri, sorunları ve daha fazlasını okuyoruz bu kitapta. Sıradan bir aşk romanı değil! Ha sorunlu bir badboy, popüler bir genç kız ve aralarındaki aşk... tarzında basite indirgeyebileceğimiz bir kitaptan çok daha fazlası var bunda! Zaman zaman gülümsetirken zaman zaman sinirlendiren ve bazen hiç beklemediğin bir anda olan olaylarla gözlerini dolduran bir kitap! Kitaba başlamadan önce alıntılarla dolu bir yorum yapmak istiyordum vazgeçtim yapmayacağım aslında yapamayacağım çünkü biraz bir şeyler gizli kalsın ve sizde gidip hemen bir tane edinin bu kitaptan! :) Ama... Bu kitap içeriğine giremeyeceğim demek olmuyor :)) Dikkat! Kitap içeriği =) *** Bu uyarımı verdikten sonra rahatlıkla konuşabilirim:) aslında çok fazla girmeyeceğim kitap içeriğine ama yine de demek istediğim bir iki şey var :) Noah cidden aşık olunası bir karakter ve Echo için yaptıkları ama en çok da erkek kardeşleri için yaptıkları çok güzeldi. Erkek kardeşlerinin yaşadıkları hayatları onlara sunamayacağını anlayıp vazgeçtiği o zaman Joe ile yapılan konuşmalar o evdeki davranışlar gözlerimi yaşarttı.Cidden bambaşka bir karakter çıktı bu Noah! Badboy desek değil ama sanki bu görüşün ardına saklanmaya çalışan yumuşacık saf bir yüreği olan bir delikanlı! Echo'ya da üzüldüm annesi cidden hasta! Ya o son karşılaştıkları sırada hiç tahmin etmemiştim böyle olacağını ya sen annesin! Nasıl bu kadar soğuk ve bencilce konuşabiliyorsun! Owen'ın Echo'ya kitabın sonundaki davranışları varya... işte baba ya.... :) Benim gibi babasına düşkün biri o satırları okuyunca fazla duygusallaştı dolayısıyla ;) Beth ve Isaiah en sevdiğim bir diğer karakterlerdi çok eğlendim onları okurken. Onlarında kitapları varmış ama beraber oluşlarının değil de başkaları ile oluşlarının... meraklardayım Tuğçe umarım senin çevirinle kısa zamanda okuruz onları da :) *** Bilmeyenler için kısa bir bilgi vereyim. "Sınırları Zorlamak" kitabı şuanda 4 kitaptan oluşan bir serinin ilk kitabıydı. Hepsi genç yetişkin, günümüz aşk romanı türünde yer alıyorlar. Pushing the Limits Serisinin Kitapları: Sınırları Zorlamak Dare You To Crash into You Take Me On Ben kitaba bayıldım. Cidden güzel bir kurgu ve kusursuz çeviri birleşince ortaya çıkan lezzet paha biçilemez! Şiddetle tavsiye ederim okuyun okutun sonra tekrardan okuyun :)