yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2022/02/rumeysa-gulhan-feveran-veda.html
Yorum: https://illekitap.blogspot.com/2022/02/rumeysa-gulhan-feveran.html ~~~*~~~ "Sen beni hiç tanımadın ama ben yandım. Aşkımdan yandım, kül oldum! Bilmedin, sessiz sedasız sevdim. Tek taraflı, beni tanımadın bile... Ben seni sensiz sevdim, sen bilmedin... Ben her gün seni düşünürken sen beni çoktan unutmuştun, var mı daha acısı?" ~~~*~~~ "Aşk acısı öyle diğer acılara benzemez. Vurur hançeri kalbine, ömrün boyunca o yarayla yaşarsın. Başka insanlar tanırsın, o yara iyileşmez. Her tanıdığın insanda tekrar kanar ama asla tamamen iyileşmez. Aşk zalimdir, bir daha tekrarı olmaz. Tekrar yaşamak istersin dibe çakılırsın, kalbin buna müsaade etmez." ~~~*~~~ "Herkes hissedemez ki aşkı, herkes sevdasına sahip çıkamaz ki... Ben hissettim, ben sevdama sahip çıktım! En kötü anımda bile şurası susmadı," Elini alıp kalbime götürdüm. "En kötü anımda bile, çaresiz kaldığımda bile ben senin sevdanda vazgeçmedim, geçmem de! Aşk dedikleri de bu değil midir zaten? Çıkarsızca, şuursuzca sevmek..."
yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2022/02/josie-silver-lydiann-ikinci-hayat.html ~~~*~~~ "Sevip de yitirmek, hiç sevmemiş olmaktan yeğdir." ~~~*~~~ Tek bildiğim, sevdiğim insanlar ellerimi sımsıkı tuttuğu için bugün yalnız yürümek zorunda kalmadığımdı. Ancak er ya da geç, yürümek zorundaydım. Bugün, şu an, başlamak için herhangi bir zaman kadar iyiydi." ~~~*~~~
Yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2022/02/colleen-hoover-verity-gercegin-diger-kys.html Kelimeler doğrudan yürekten gelmeli, özgür kalırken etle kemiği parçalamalıdır. Çirkin, dürüst, kanlı ve biraz dehşet için teşvik eden bir otobiyografi, gerçek bir otobiyografi değildir. Kimse içten dışa sevilesi değildir. **** Çoğunu kafamda oluşturduğumdan emindim, ama bu beni rahatlatmıyordu, çünkü zihninizde pusuya yatan şeyler en az somut tehditler kadar tehlikeli olabilirdi. **** Bir insan hayatındaki tüm olumsuzlukları yok eden birini bulduğunda o insandan beslenmemesi zordur. **** "Oyuna neden girdiğine odaklanma. Sadece bitiş çizgisine odaklan."
yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2022/01/stephen-king-azrail-kosuyor.html "Bizden olanları korumak için tehlikeyi göze almazsak bizi mahvederler." *** "Onları seni öldürmeye zorladığının farkında değil misin?" diye sordu. Richards garip bir sesle güldü. Çaydanlıktan kaçan buharın sesine benziyordu bu. "Onlara kazık atmaya hazırlandığımı biliyorlar. Ama bunu nasıl başaracağımı anlamıyorlar." Kadın, "Başaramazsın," dedi. "Bunu hala anlayamadın mı?" Richards başını salladı. "Belki de başarabilirim." **** "Bir adam, bana benzeyenlerin yanından ayrılmamamı söyledi. Bu sözleri kesinlikle doğruydu. Bana karşı dikkatli davranmalarının nedeni burada benim gibilerin bulunması... Benimkiler maça valeleri. Olaya karışan kadın - dam sensin. Ben de rua'yım. O eli kılıçlı adam. Masaya açtığım kartlarım şunlar: Kitle iletişim araçları, gerçek bir olay çıkması ihtimali, sen, ben. Bunların bir arada hiçbir değerleri yok. Bir çift, onları yener. Maça ası olmadıkça bu kağıtların bir işe yaramaz. Ama as oldu mu, kimse beni yenemez." Richards birden bire kadının çantasını aldı. Krokodil taklidi deriden yapılmış, gümüş zincir bir çantaydı. Çantayı cebine doktu. Cebi iyice kabardı. Usulca, "Elimde as yok," dedi. "Biraz düşünceli davransaydım asım da olurdu. Ama gizli kartım var. Göremedikleri bir kağıt. Onun için de blöf yapacağım."
yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2022/01/paula-quinn-bir-arzunun-guncesi.html Isobel bakışlarını çevirdi. "Ne tür bir Highlandlı içkisini tutamaz ki?" "Aklını keskin tutmayı tercih eden türden." "Ama yine de," diye ona dönerek kendi keskin gülümsemesini, adama aptal biriyle oturmadığını hatırlatmak için gönderdi, "Solmuş bir çiçek kadar donuk şekilde oturuyorsun." "Bunun bir önemi olmalı değil mi?" Gözlerini kapatarak kafasını bir kere geriye doğru yasladı. "Sağduyumu, sadece senin için feda edebilirim." * * * * * "Onu seviyor musun?" "Onu... Onu sevmek istemedim," diye cevapladı Tristan, bakışlarını kızın yüzünden kardeşine çevirerek. "Ama seviyorum." Cam'in tebessümü o kadar ufaktı ki Tristan hayal ettiğini düşünmüştü. "Neden onu sevmek istemedin? Fergusson olduğu için mi?" Tristan başını iki yana salladı. "Korktuğum için." "Öyle mi?" Cam'in tebessümü alaycı değil nazikti. "İnanmam." "Sevdiğim son insan benden alınmıştı. "İkinci bir seferden sağ çıkabilir miyim bilmiyorum." * * * * * "Eğer bir MacGregor ordusunun benden hoşlanması için onlara gülümsemem gerekiyorsa, bunu yapacağım. Seni seviyorum ve her zaman mutlu olmanı istiyorum." Tristan'ın gülümsemesi, yavaşça ayılırken uçsuz bucaksız, bulutsuz bir gökyüzü kadar büyüleyici bir hale geldi. Onu duyabilecek en yakınındaki adama dönüp, "Bunu duydun mu?" dedi. "Duydum," diye cevapladı babası ama Tristan çoktan Isobel'e dönmüştü. "Beni seviyor." "Çok mu şaşırdın?" Isobel, dudaklarına doğru hafifçe kahkaha attı. "Evet, şaşırdım çünkü, sen inançlarına sıkıca bağlısın kızım. Sana dair beni ilk heyecanlandıran ama sonrasında korkutan şey buydu. Benden her zaman nefret edeceğini düşündüğüm günler oldu." "Ama vazgeçmedin." Isobel kendininkilere yakın olan dudaklarını öperken, onu hayal edebildiğinden bile daha fazla seviyordu. "Sana kötü davrandığım zamanlarda bile vazgeçmedin." "Nasıl vazgeçebilirdim? Kalbimden ve hayatımdan vazgeçmek olurdu. Çünkü ikisi de senin."
yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2022/01/sally-thorne-99-benim.html "Eğer sen benim..." Kendimi susturdum. Kaşını kaldırdı. "Eğer senin olsaydım, ne?" Bunu söylediğine inanamayarak güldüm. Cesurlaşmıştı. Sanki sırf tadımı öğrenmek için beni yalayacakmış gibi bakıyordu. Korktum. "Devamını bilmek istemezsin." "Sorun şu ki," dedi düşünceli bir şekilde, "bilmek istiyorum." "Hayal gücünü kullan." İstediğini vermeyecektim. Üstünlük bendeydi ve bunun farkındaydı. Kapıya doğru giderken, sivri köpek dişlerini göstererek sırıttı. "Bir zamanlar senindim. Enkaz halde olmamın sebebi de bu." * * * * * "Doktor kontrolünde sana eşlik edebilmek için zaman ayarlamam gerekiyor. Bana bir tarih ver." "Kontrol vakitlerimin geldiğini nasıl hatırlayabiliyorsun? Bunu yapmak zorunda değilsin." "Noel, Paskalya, Darcy'nin kalp kontrolü. Doğduğumuzdan beri bütün kontrollerine seninle geldim," dedi Jamie elindeki levyeyi sallayarak. "İki senedir kontrole gitmiyorsun. Zavallı kalbin nasıl hala çalışmayı sürdürüyor merak ediyorum. Şu an teknik olarak küs olsa da seninle geleceğim." Doktor kontrolü için mi buraya kadar gelmişti. "Neden?" "Bazen senin yürüyen organ bağışçınım. Ulaşılabilir durumda olmak lazım." "Sadece bir tane kalbin var, geri zekalı." "Biliyorum," dedi Jamie. "Ve onu senin için hazır tutuyorum." Geri zekalı ikizim beni hala seviyordu. Kendimi onu kucaklayıp kaburgalarının çatırdığını hissedene kadar sıkıca sarılmaktan alıkoyamadım. O da aynısını yaptı, bu bizim klasik Barrett boğuşmamızdı. Sımsıkı.