ceren, 56 adet değerlendirme yapmış.  (6/8)
Göçebe
Seninim (The Brand Clan Serisi, #1)
Seninim (The Brand Clan Serisi, #1)

9

Maureen Smith / Seninim Seninim kitabı büyük bir beğeni ile okundu, bitti. Maureen Smith ile bu kitap sayesinde tanıştım. Çok başarılı bir yazar. Mükemmel bir kitap. Yazarın dili öyle akıcıydıki. Ve kitap öyle eğlenceliydiki. Baştan sona yüzümde arsız bir gülümseme ile okudum resmen. Ama çok beğendim. Seninim romantik, seksi ve ateşliydi. Ve çok eğlenceliydi. Ba-yıl-dım..! Bayıldım ! Bu kitaba karşı koymak imkansız. Kitabın en güzel yanlarından biri de hızlı ilerlemesiydi. Öyle içini baya baya of hadi Lena, hadi Roderick aşk nerede kaldı, demiyorsun. İlk sayfadan nefesini içine çekiyor, son sayfaya kadar tutuyor, en sonunda kitabın bitmiş olmasının verdiği hüzünle salıveriyorsun. Ayrıca kitabın çevirisini ve kapağını da çok beğendim. Kapak tam kitaba uygundu. Çevirisi ise çok iyiydi. Zaten kitabı hiç başından kalkmadan 7 saatte mi ne okudum bitirdim. Öyle ki tuvalete gitmek bile işgenceydi. Ama elbette siz bu kısmı okuduktan sonra hafızanızdan hemen resetliyorsunuz ! :) Kitabın konusu ise kısaca; Lena ile Roderick'in hareketli geçen aşkları... Lena gündüzleri sıradan bir işkadını, geceleri ise başarılı ve zengin erkeklere eskortluk yapmayı tercih eden çekici bir dişi. Bu işi yapmasının nedeni ise ek gelir elde etmekten hoşlanması. Seks menüsünde olmasada, her insan hata yapar. Bir hatası da Roderick ile oluyor. Tabi olaya Roderick açısından hata olarak bakmak imkansız. [neden acaba:)] Roderick ise acımasız ve her istediğini elde eden bir işadamı. Ve Lena'ya bir teklifi var; Üç hafta boyunca Lena onun yatak fantezilerini gerçekleştirirse, Lena'nın terfi almasını sağlayacak yarım milyon dolarlık bir bağış yapacak. Herşey bir anlaşma aslında bir oyun olarak başlasada iş çığrından çıkıyor elbette ki. Kitabın arka kapağında ne demiş zaten; Arzular, karanlık çöktükten sonra daha derinden alev alır. Doğru ! Aaaaah, çok doğru !!! İşte bu yazdıklarım benim kitaba yorumumdu, zevkle okudum zevkle yorum yazıyor. Hala gülümsüyorum. Bu kitabı okumalısın arkadaş ! Hey sen yorumumu okuyan :) Kitaptan bir alıntı: ''Biliyorum ama bana bir hafta izin verirse, Ethan'a katılacağıma söz verdiğim mesleki gelişim eğitimine gitmek zorundayım. Yarın cuma en azından, haftasonunu uyuyarak geçirebilirim.'' ''Muhtemelen geçiremeyeceksin. Energizer tavşanı gibisin.'' Lena güldü. ''Sen kendine bak.''

Baba
Baba

8

Caroline Leavitt / Baba Baba kitabı büyük bir hüzünle okundu, bitti. Hüzünlü, duygusal bir kitaptı. Güzeldi... Yazarı seviyorum. Dilini, tarzını beğeniyorum. Çok içten. Sıcacık. Baba kitabı, dokunaklıydı. Karakterler hikayeye çekicilik katmıştı. Moly: Yalnız ve iyi olan kişi. Anne ve kız kardeş. Doğum yapmak için kaldırıldığı hastanede yaşamla ölüm arasında gidip gelen bir kadın. Gary: Dürüst ve doğru olan kişi. Baba. Karısına aşkla bağlı, oğluna bakmaya çalışan adam. Gerta: Haftalık 1.000 $ maaş alan çatlak çocuk bakıcısı. (Kadın harbi çatlaktı ! Okuyunda görün valla kadını hatırladıkça gözlerimi deviriyorum.) Suzanne: Tarifsiz kişilik. Moly'nin ablası.Suzanne evini ve kardeşini daha çocukken terk etsede geçmişteki olaylar onun tarfaından anlatıldıkça beni en çok hüzünlendiren kişiydi. Fakat yaptıklarıyla şoka uğratadan da o oldu. Of hala sinirleniyorum. Sonra da hüzünleniyorum. İlk bakışta aşklar vardır ya hani, Moly ve Gray'in ki de öyle bir şey. Tanıştılar, sevdiler, evlendiler. Nasıl bir türdendir anlayamadığım komşuları oldu. (Ama cidden başka türdendiler yaw) Ve elbette bebekleri Otis doğdu... Moly doğum yapmak için gittiği hastaneye gittiğinde işler bir anda kötüleşiyor. Doktorlar neyi olduğunu bilmediklerinden resmen kadının üzerinde deneme yanılma yöntemi ile iyileştirme çalışıyorlar. Fakat Moly'nin durumu ne kadar ağır olursa olsun hayata tutunuyor. Gary ise işsiz kalmış bir halde hem Moly'nin tedavi masraflarını karşılamaya çalışıyor hemde yeni doğmuş oğlu ve onun bakımı ile başbaşa kalıyor. Ve yardım için Moly'nin geçmişine sığınıyor... Suzanne'ye... Kitap hem bir babanın oğluna olan sevgisini hemde eşine olan bağlılığını konu almış. Ve hoşuma giden bir kısımda Moly ve Suzanne'nin geçmişlerine değinmesiydi. Merakla okudum... Yazarı ve kitabı çok başarılı buldum. Kitabın çevirisini ise çok beğendim. Benim okurken zorlandığım tek kısım vardı; bölüm araları çok uzundu ! Uykusuz bıraktı beni :) Kısacası.. Kitap sıradışı, trajik ve güncel bir hikayeydi... Yazarın esinlendiği olayları yeniden yaşamak yürek parçalayıcı olsada ben severek okudum. Kitabı herkese tavsiye ederim... !!

Anne
Sadece Sen (MacEgan Brothers, #5)
Sadece Sen (MacEgan Brothers, #5)

9

Michelle Willingham / Sadece Sen Sadece Sen kitabı okundu, bitti. Kitap bir içim suydu, vallahi. ;) BU YAZARA BAYILIYORUM. Yazarın dili öyle büyüleyici, kitap öyle nefes kesiciydiki... Okurken kendimden geçtim. Kitabın ne kadar romantik olduğunu adından da anlayabilirsiniz aslında; 'Sadece Sen'. Çok hoş ama değil mi? :):)) Kitap Ortaçağ (1180) İrlanda'sında ve İngiltere'de geçiyor. Honora evlilikten çok kılıç kullanmayı tercih eden bir kadın. Ve bu konuda da oldukça yetenekli. Fakat bir savaşçı olduğunu herkesten saklamak zorunda. Evan MacEgan ise evlenmek için gözüne güzeller güzeli, uysal Katherine'yi kestiriyor. Tabi Honora'nın çekimine kapılmaması imkansızdı. :) Ortada ki en büyük sorun ise Honora'nın Katherine'nin ablası olmasıydı.... '' Arzular, hayallerin önüne geçebilir mi? '' İşte bu sorunun cevabını öğrenebilmek için okudum... Soluksuz okudum... Hala içim kıpır kıpır. Çok güzel kitaptı. İç yakıyor bu kitap, iç ...! Bu kitabı okuyun... Okuyun... OKUYUN !

Acılarla Gelen (MacEgan Brothers, #3)
Acılarla Gelen (MacEgan Brothers, #3)

10

Michelle Willingham'ın yazdığı Acılarla Gelen kitabı bitti. Aaah ! Vuruldum, tutuldum kaldım kitaba !!! Düşüp bayılabilir miyim ? ;) Yazar aşk ve ''tutkuyu'' büyüleyici bir şekilde dengelemiş. Okurken yazarın hissettirdiği duygular etkileyici. Sanırım kitaba akşam 21.00 gibi başladım gece 02.30 da bitmişti. (malesef):) - kitabı okumayı bırakamadım, kolaysa sen elinden bırak ! :) Ah ah Bevan ! Ah ! ♥ İrlanda'lı savaşçı Bevan, Genevieve'yi korumak için onunla evlenmek zorundaydı. Oysa Bevan Norman'lar tarafından öldürülen karısından sonra birdaha sevmeyeceğine yemin etmişti. Norman Genevieve ise onu 'ehlileştirmek' için döven (adi herif) sözlüsünden kaçmak için düşmana bile güvenmeye hazır. Geri Genevieve aşık olduğunda işi zor olsa da; Bevan kalibinde ki buzları eriten bir kadına nasıl karşı koyabilirdi ki? ;) MÜTHİŞ BİR KİTAPTI. Eline al, ilk sayfayı aç, okumaya başla ve kendini kaptır ! Herkese tavsiye ederim !!! << Not : Siz bunu okuya durun benim gözler yazarın diğer kitaplarını arayışı içersinde. >>

Ödül