Dünyamız görünmeyen bir düşman tarafından istila edilmişti. İnsanların bedenleri, bu istilacılar için sahiplik yaparken bedenler bir değişikliğe uğramamış gibi görünse de, zihinleri ele geçiriliyordu. Neredeyse herkes teslim olmuştu .Geriye kalan vahşi birkaç insandan biri olan Melanie, yakalandığı zaman sonunun geldiğine inanır. Göçebe, Melanie'nin bedenini alan ruh, yetkililer tarafından bir insan bedeninin içinde yaşarken karşılaşabileceği zorluklar hakkında uyarılmıştır: Baskın duygular, hislerin yoğunluğu, çok canlı olabilen anılar. Ama Göçebe'nin beklemediği bir zorluk vardır: Bedeninin önceki sakini zihninden vazgeçmeyi reddeder. Göçebe, Melanie'nin düşüncelerinin derinlerine inerek geri kalan insanların nerde olduğunu öğrenmeye çalışır. Ama Melanie'nin zihninde tek görebildiği, sevdiği adamın, hâlâ saklanan bir insan olan Jared'ın hayalidir. Bedeninin arzularına direnemeyen Göçebe, yakalamak zorunda olduğu bu adama karşı özlem duymaya başlar. Dış güçler, Göçebe ve Melanie'yi, aslında istemeseler de, ortak bir hedefte birleştirir ve birlikte sevdikleri adamı bulmak için tehlikeli ve sonu belli olmayan bir macera için yola koyulurlar. Zamanımızın en çok ilgi uyandıran yazarlarından biri olan Stephenie Meyer, aşkın direnci ve insan olmanın asıl anlamını anlatan, unutulmaz ve heyecan dolu bir romanla yine sizlerle beraber.
Dünyamız görünmeyen bir düşman tarafından istila edilmişti. İnsanların bedenleri, bu istilacılar için sahiplik yaparken bedenler bir değişikliğe uğramamış gibi görünse de, zihinleri ele geçiriliyordu. Neredeyse herkes teslim olmuştu .Geriye kalan vahşi birkaç insandan biri olan Melanie, yakalandığı zaman sonunun geldiğine inanır. Göçebe, Melanie'nin bedenini alan ruh, yetkililer tarafından bir insan bedeninin içinde yaşarken karşılaşabileceği zorluklar hakkında uyarılmıştır: Baskın duygular, hislerin yoğunluğu, çok canlı olabilen anılar. Ama Göçebe'nin beklemediği bir zorluk vardır: Bedeninin önceki sakini zihninden vazgeçmeyi reddeder. Göçebe, Melanie'nin düşüncelerinin derinlerine inerek geri kalan insanların nerde olduğunu öğrenmeye çalışır. Ama Melanie'nin zihninde tek görebildiği, sevdiği adamın, hâlâ saklanan bir insan olan Jared'ın hayalidir. Bedeninin arzularına direnemeyen Göçebe, yakalamak zorunda olduğu bu adama karşı özlem duymaya başlar. Dış güçler, Göçebe ve Melanie'yi, aslında istemeseler de, ortak bir hedefte birleştirir ve birlikte sevdikleri adamı bulmak için tehlikeli ve sonu belli olmayan bir macera için yola koyulurlar. Zamanımızın en çok ilgi uyandıran yazarlarından biri olan Stephenie Meyer, aşkın direnci ve insan olmanın asıl anlamını anlatan, unutulmaz ve heyecan dolu bir romanla yine sizlerle beraber.
Hayatımda okuduğum en güzel ve "özgün" kitaplardan. Kesinlikle okunmalı. Stephenie, bu kitabıyla Alacakaranlık'ı geride bırakmış.
başlarda zorlasa da sonra sonra akıcılık kazandı ve uzun olasına rağmen kısa zamanda bitti.
Çok müthiş bir senaryo. İlk sayfalarda sıkılıp bırakmıştım ama daha sonra tekrar okumayı denedim ve kısa zamanda bitirdim. Ve çok beğendim.
alacakaranlık serisinden çok daha zevkle okudum kesinlikle tavsiye ediyorum
kesinlikle okunması gereken bir kitap
Stephenienin en güzel kitabı diyebilirim. diğer kitaplarına göre konusu daha akıcı ve sürükleyici okurken sıkılmıyorsunuz
Ufff işte kitap budur ! Meyera hayran kalmamak elde değil.Yeni bir dünya yaratmakta üstüne yok =) Öyleki ilk yazdığı twilight sersinde kanımızı içebilecek ve bizi öldürebilecek bir vampire aşık olmuştuk şimdiyse bedenimizi ele geçiren bir uzaylıya hayran olup onu bir insandan daha çok sevebildik neredeyse.Çok ayrıntılı insanı doyuran bir hikaye.O kadar ayrıntılı ki uzaylı olan göçerin o güne dek gezdiği gezegenlerden anıları bile var içinde.Sanki öyle bir yer varmış gibi hissediyorsunuz kitabı okurken göçer daha fazla anlatsın istiyorsunuz.Tek kelimeyle enfes bir kitaptı =)) okumayanlar çook şey kaçırıyorr ;)
mükemmel bir kitaptı.Başlarında çok sıkıldıysam da kitabın orta kısımlarında elimden bırakamadım.Herkese tavsiye ederim!
İlk sayfalarda gerçekten insanı acayip derecede sıksa da (ki ben bir çok kez uyuya kaldım) sonrasında olayların akıcı bir şekilde geliştiği bir kitap. Ben alacakaranlığın gölgesinde kalarak şuan ki yerini hak etmediğini düşünüyorum. Kendi bedeninde hüküm sahibi olamaması sonucu bir insanın ve kendisine tamamen yabancı duygulara sahip bir vücuda konulmuş bir ruhun çaresizliği. Farklı bir dünya..
Alacakaranlık serisine on basan bir kitap yakınlarda filmi çıkacak bence filmi izlemeden kitabı okuyun o zaman anlıyacaksınız ki sıradan bir konuyu bambaşka bir şekilde sunmuş yazar.
680 sayfa
Epsilon Yayınevi tarafından yayınlandı
Göçebe Melanie Stryder'in içine yerleştirilen ruh. Kontrolü tam olarak eline alamadığı için Melanie'nin etkisinde kalır. Sığınaktaki insanlar tarafından "Göçer" olarak da bilinir.
Melanie Styder Göçebe'nin içine yerleştirildiği 21 yaşında bir kız. Göçebe'ye amcası Jeb tarafından bildirilen sığınağın haritasını gösterince Göçebe'nin oraya gitmesine sebep olur. Bu sayede sevgilisi Jared'a ve kardeşi...
Jared Howe Melanie'nin sevgilisi. Sığınaktaki insanlar için sık sık ruhların arasına karışmak zorunda kalmıştır. Göçebe'nin içinde Melanie'nin yaşadığına inanmakta zorlanmıştır. Göçebe'ye bu süre zarfında kötü davranmıştır....
Jamie Styder Melanie'nin 14 yaşındaki kardeşi. Melanie'nin varlığını ilk keşfeden iki insandan biridir. Göçebe'ye ayrı Melanie'ye ayrı kişilermiş gibi davranmaktadır.
Jeb Başından beri Göçebe'yi sığınaktaki insanlardan korumuştur. Aynı zamanda sığınağı ilk kendi bulduğu için sığınaktaki herşeyden sorumlu olduğunu düşünüyor.
Ian O'Shea Göçebe'nin aşkıdır. Sık sık insanlara karşı Göçebe'yi savunmuştur ve ona çoğu zaman yardımcı olmuştur. Jared'le birbirilerini çok kıskanırlar.
Avcı Göçebe'yi bulma işini kendine görev edinmiş bir ruhtur. Ve bedeninin adı Lacey'dir