Grange'den yine detaylı bir kurgu, heyecanlı bir hikaye. Ama içinde mantıksızlıklar yer yer saçma sayılacak olaylar mevcut. Yine de tarzı sevenler için okunabilir bir kitap.
İlk okuduğum Grange romanıydı, kurgusu güzel ve sürekleyici ancak sonunu çok aceleye getirmiş gibi geldi bana. O yüzden biraz hayal kırıklığı yarattı.
Abartıldığı kadar iyi olmadığını düşünüyorum, şimdiye kadar bir çok polisiye okudum, bir çoğu bundan daha iyiydi. Bazı yerlerinde sıkıldığımı bile söyleyebilirim. Yine de iyi vakit geçirmek için okunabilir. Sn.Aşkın Güngör'ün dediği gibi çeviriden kaynaklanan bir çok hata var. İnsan onları farkedince daha da kopuyor kitaptan. Yazarın diğer kitaplarını okumayı düşünmüyorum.
Kurt Seyt ve Shura'dan sonra bu kitabı mutlaka okumak lazım. Shura'dan sonra olanları anlatıyor. Aynı zamanda Türkiye'ye kaçan Kırım Türkleri'nin nelerle karşılaştığı, geride kalanlara neler olduğu da çok ilgi çekici ve iç burkucuydu. Ben iki kitabı da çok severek okudum.
Yaklaşık 15 yıl oldu bu kitabı okuyalı, çok ama çok etkilenmiştim, tavsiye ettiğim ve okuyan herkes de aynı fikirdeydi. Özellikle gerçek bir hayat hikayesi oluşu ve Çarlık Rusya'sı, Bolşevik İhtilali gibi tarihi olayların fonda oluşu benim ilgiyle okumamı sağlamıştı. Biyografi sevenlere tavsiye ederim.
İnanılmaz bir yaşam öyküsü... Kendini insanlığa adamış bir kadın ve ömrünün son günlerinde bile onu rahat bırakmayan bir grup. Keşke değeri daha iyi anlaşılabilse Türkan Saylan gibilerinin...
Beni çok etkileyen romanlardan biri. Aslında yazar İrfan Orga'nın otobiyografisi. İrfan Orga, kendi yaşam öyküsü eşliğinde Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine, 1.Dünya Savaşı ve sonrasındaki toplumsal yaşama ışık tutuyor. Mutlaka herkese tavsiye ediyorum, o dönemi çok daha iyi anlayacaksınız. Blog yazım için: http://bit.ly/NyOPX8