FatosCetiner, 536 adet değerlendirme yapmış.  (7/77)
Öteki Kadının Pabucu / Mutlu Aşk Var Mı Ki Acaba?
Öteki Kadının Pabucu / Mutlu Aşk Var Mı Ki Acaba?

10

Bu kitabı eşinden, sevgilisinden ayrılan veya ayrılmak üzere olan veya herhangi bir zaman diliminde ayrılmış olan herkese öneriyorum. Bu kitabı hayatında ne istediğini bilmeyen, kendini bulmaya çalışan herkese öneriyorum. Bu kitabı kadın erkek ilişkileri konusunda bir şeyler anlamaya çalışan herkese öneriyorum. Ve son olarak da eğlenirken düşünmek, düşünürken eğlenmek isteyen herkese öneriyorum. Ben okurken çok eğlendim. Karakterleri bir sevdim, bir kızdım, bir nefret ettim. Çoklukla kendime veya çevremden birine benzettim. Başlarına gelen veya yaptıkları herhangi bir şey karşısında kaç kere, “Bu tam ben,” dediğimin sayısını bile unuttum. Kısacası bu güzel bir kitap, okuması keyifli ve okunmalı. Beni tek bir şey rahatsız etti. Sonu. Tabii ki mutlu son biteceğini bekliyordum ama bana sanki biraz özensizce bitirilmiş gibi geldi. Bu kadar uzun bir kitabın sonu daha ayrıntılı, kitabın başından beri ayrı olan karakterlerin tekrar birlikte olmaları daha romantik bir şekilde kaleme alınmalı, tek bir cümle ile geçiştirilmemeli diye düşünüyorum. Gerçi yazar daha çok diğer kardeşin üzerine yoğunluk vermiş gibiydi ama kitabın başından sonuna kadar diğerini de okuduk. O yüzden onun ilişkisi ve hayatı bu kadar basit kelimelerle, geçiştirilir gibi bitirilmese daha hoş olurdu.

Gelin (Lairds' Fiancées, #1)
Gelin (Lairds' Fiancées, #1)

10

Bayıldım. Karakterleri aşırı derecede benimsedim, çok sevdim ve kesinlikle çok özleyeceğim. Olay örgüsü inanılmaz heyecan verici bir şekilde ilerledi. İlk bölümde yaşanan cinayeti kimin işlediğine dair yaptığım hiç bir tahmin tutmadı. Katilin benim tamamen gözümden kaçan birinin çıkması kitabin gözümde puanını daha da artırdı. Yazarı zaten büyük bir zevkle takip ediyorum. Bu kitapla da yazara olan sevgimi daha da artırdı. Okumadığım kitaplarını da en kısa zamanda temin edip okumayı kendime görev bilirim. "Hiç mi olumsuz yani yok muydu?" diye soracak olursanız tek söyleyebileceğim yatak muhabbetlerinin oldukça sık olmasının beni baydığıdır ama bu tarz kitap okuyorsanız bunu göze alıyorsunuz ister istemez. Eski dönemlerdeki, kitabımız 1100 yılında geçiyor, kadınların devamlı bir mal olarak adlandırılması, söz hakkının olmaması, babasının ya da kocasının sözünden çıkmaması veya emirlerine uymasının beklenmesi, kendi duygu, düşünce ve isteklerinin zerrece önemi olmadığı, kadınların zayıf karakterli ve mizaçlı olduklarının düşünüldüğü, öyle görüldüğü bir devri okumak bir kadın olarak beni zorluyor, sinirlendiriyor. 1000 yıl sonra bile dünyanın yarısının yine aynı düşüncede olması da ayrı bir üzücü durum.

Ölmek İçin On Üç Sebep
Ölmek İçin On Üç Sebep

10

Kitabın ilk sayfalarındaki talihsiz çeviri hatası gözümü korkutmuştu. Ancak kitabın son sayfasına kadar benzer bir hata ile karşılaşmadım. Çeviri hataları en iyi kitabı bile kabusa çevirebilir ama bu, o kitaplardan biri olmadı. İlk sayfalardan itibaren hikayeye bağlandım. Yazarın yazım diline ilk başlarda alışamadığımdan dolayı bir süre okuma zorluğu çektim ama sayfalar ilerledikçe alıştım ve gözüme batmamaya başladı. Kitabın konusu oldukça ilginç ve son sayfalarına kadar merak uyandırıcı. Ben daha farklı bir son arzulamış, yazar, 'Acaba bize son dakika sürpriz yapar mı?' diye kendi kendime sormuştum. Ama bu hali de güzel. Ders verici. Kendimizi bilmeden veya bilerek yaptığımız davranışların karşımızdaki ne şekilde etkilendiği düşündürüyor. Özellikle ortaokul, lise çağlarındaki okuyuculara tavsiyemdir.

Esperanza'nın Kutusu
Esperanza'nın Kutusu

7

Öldüğü söylenilen kızını gömdükten sonra, bir Aziz’in ona görünüp, kızının ölmediğini söylemesi üzerine, onu arayışa geçen bir anne… Evet, ilginç bir konu, yazar da kendini okutuyor. Kitabın son anlarına kadar merakla okudum ama sona yaklaşırken olayların gidişatından beklediğim gibi bir sonuç çıkmayacağını anlamıştım ve kitabı bitirdiğimde de yanılmadığımı anladım. Daha farklı bir sonuca bağlanmış olsa, hatta şüphe ettikleri doğru çıksa da bambaşka bir şey çıkmasaydı benim için daha tatmin edici bir kitap olurdu. Ancak daha çok empati yapabilen biri, ya da kitaptaki kahramanımız gibi ebeveyn olan biri, eminim bambaşka bir gözle okuyacaktır. Ben kendimi kadının yerine koyamadım. Koyduğum anlarda da, “Ben öyle yapmazdım ki…” diyerek okuduğum için, pek etkilenmedim. En azından mutlu sonla bitti. Vakit geçirmek için okunabilir.

Üvercinka
Üvercinka

8

Şiir okumak yeni hevesim. Şimdiye kadar böyle bir merakım hiç olmamıştı ve bu kitapta okuduğum üçüncü ya da dördüncü şiir kitabı.Yazarın dilinin kolay anlaşılır olması, kitabı kolay okunabilir kılmış. Zaten kısa bir kitap. Hemen bitti. Bu kitaptaki şiirleri ben sevemedim. Yazar çok güzel iki üç cümle kuruyor, ardından bana anlamsız gelen cümlelerle devam ediyor. Oysa o iki üç cümlenin ardından da öyle güzel cümleler gelse, şiirler unutulmaz olur. Yine de okumak zevkliydi.

Onüç Günün Mektupları
Onüç Günün Mektupları

10

Çok içten bir dil, çok samimi bir yaklaşım, çok imrenilesi bir aşk... Cemal Süreya’nın kısa bir ayrılık süresince karısına yazdığı aşk mektuplarını içeren, okuduğum ilk Cemal Süreya kitabı. Bu kitapla internetten okunan özlü sözlerinin, şiirlerinin yazarın gözünde ki anlamlarını keşfettim. Yaşadığı hayat, sevdiği mekanlar ve insanlar, kelimelere çok daha farklı ve özel bir anlam yükledi. Aslında kitap çok sade, çok sıradan ve çok bizden ama bir o kadar da tüm bu saydıklarımın tersi. Yazar tüm samimiyetiyle kalbindekileri kağıda dökmüş. Yattım, kalktım, rakı içtim, seni düşündüm diyor. Bunlar bizden. Ama öyle cümleleri, hatta kelimeleri var ki, düşünüyorsunuz. Biz ne zaman mektup yazmayı bıraktık? Ne zaman şiir yazmayı bıraktık? Bunlar eskiden insanların yapmaktan gurur duydukları eylemlerdi. Ne oldu da bunu kaybettik? “Yaşlanıp oyle kol kola yürüyelim mi? Ne güzel yaşlanırsın sen.” Ne oldu böyle güzel cümleleri kuran insanlara?

Şampiyon (Efsane, #3)
Şampiyon (Efsane, #3)

10

Seri kitapların genelde son kitapları beni tahmin etmeyecek bir şekilde ilerler ve biter. O yüzden okurken kafamda hep bir soru işareti ve tedirginlik vardı. Ancak bu sefer korktuğum gibi olmadı ve yazar iyi bir sonla kitabı bitirdi. Sonu beklentimden çok daha farklı oldu ama bu kötü anlamda bir farklılık değil. Benzerlerine fark yaratan bir farklılık. Ben bu seriyi sevdim. Karakterleri benimsedim ve onları özleyeceğim. Bir yandan keşke bitmeseydi diyorum, bir yandan da tadında bitirdiği için yazarı takdir ediyorum.