Kitap, çağdaş kültürü içinde barındırdığı ve kelime oyunlarının bolluğundan dolayı kendisini bir çırpıda okutuveriyor. Bence dublörün asıl dilemması, olay akışına hic bir faydası olmadığı halde serpiştirilen gereksiz bilgilerin genel kitlenin üzerinde pek fazla durmayacağı şekilde ustaca yerleştirilmesinin, okuru "ben şimdi iyi bir kitap okudum" ve ya "ben kötü bir kitap okudum" yorumunu yapmada dilemmada hatta muammada birakmasidir. Sonuçta amaca ulaşılmış. Kitabı bitirdiğimde Murat Menteş' e bir şekilde ulaşıp "Canımın içi, böyle romanlar yalnızca filmlerde olur." demek istedim. "E ben yazdim romanlarda da oluyormuş" filan der diye hemen vazgeçtim. Ne me lazım adam kelime cambazı sonuçta.
Öyküleri okurken sanki her cümlede insanın kalbi kırılıyor. Neresinden baksam burkucu bir kitap. burkucu.