Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer.Sana hep ihanet eder ama sen yine de sevmeye devam edersin.
Zülfü Livaneli - Serenad
Süt Gibi Beyaz Kan Gibi Kırmızı
Hiçbir şey düşünmediğimizi sandığımız zaman, aslında yüreğimizde olan şeyi düşünüyoruz demektir. Yüreğimiz, gözlerimiz, sözlerimiz, engellenemez biçimde gidip ona yani sevdiğimiz şeye odaklanırlar; hani elmanın yerçekimine karşı koyamaması gibi.
Büyüklerin bu dünyada var oluş nedenleri kesinlikle sahip olamadığımız korkuları bize anımsatmak olmalı.
Söyleyecek hiçbir şeyim yok çünkü aşk olmayınca sözcükler de bitiyor.
Ölüm artık beni ilgilendirmeyen bir sorun. Şimdi sadece hayatla ilgilenmeliyim ve mademki hayat kısa ve kırılgan, onu güçlendirmeli, doldurmalı ve bozulmaz hale getirmeliyim.
İki şey bekliyorum: Ya biri beni kurtarsın ya da dünya tam şu anda sona ersin. İkincisi, birincisinden daha kolay.
Güneş Yine Doğar
Kolumu beline doladım bana yaslandı. Pek sakindi. İnsanı; Acaba kendi gözleriyle mi bakıyor? diye düşündüren bir bakışı vardı, o anda da işte öyle bakıyordu. Dünyada herkesin gözleri kapansa bu gözler yine böyle bakar, boyuna bakardı. Sonra, öyle görünüyordu ki, dünyada böyle bakmayacağı, hiçbir şey yok gibiydi; gerçekten, koktuğu şeyler o kadar çoktu ki!
Atlar doğuruyor, sütçü beygiri oluyor. Eşek, adam taşıyor, kum,harç,küfe taşıyor da sahibini adam ediyor. Sinek doğuruyor, bakkala yanaşıyor.Hamamböcekleri hamamları, arılar şehir bahçelerini, serçeler at pisliklerini, kumrular merhametli evleri, merhametli insanları buluyor.Ama o insanoğlu, ona ne iş var ne güç. Onun böcek bile olmayışına keyifle bakıyorlar. Sen okuyup yazamazsın da.İşte arada bir bir şeyler yaparsın, yaparsın ama bunlar iş değil, bunlar müsbet iş değil ?..
Lüzumsuz Adam- Sait Faik Abasıyanık
S: 31
"Sahibinin en mahrem dostu olan, bileğinde nabzının atışına arkadaşlık eden, göğsünün üstünde bütün heyecanların paylaşan, hulasa onun hararetiyle ısınan ve onun uzviyetinde benimseyen, yahut masasının üstünde, gün dediğimiz zaman bütününü onunla beraber bütün olup bittisiyle yaşayan saat, ister istemez sahibine temessül eder, onun gibi yaşamağa ve düşünmeğe alışır."
Saatleri Ayarlama Enstitüsü-Ahmet Hamdi Tanpınar
Bildiğim ise, tek şey: Bedenler, beyinler, sevdalar, bu toprağa gübre olabilir... Ve her yıl çiçekler yeniden büyür. | Son Cümle
Çiçekler Büyür | Emine Işınsu
Ne yaşam, ne ölüm.
Jean Christophe Grangé | Şeytan Yemini
grupta her alıntı için ayrı tartışma konusu açılmış ama ben bir başlık altında farklı kitaplardan alıntıların paylaşılabileceğini ve takibin daha kolay olacağını düşünüyorum.
bu nedenle bu başlığı açtım.
herkese iyi okumalar
"Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz.
En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!
Martı - Jonathan Livingston
"Dünyadaki en garip yaratık hiç şüphesiz insanoğlu" diye mırıldandı. "Bir kartal gibi uçmak istiyor ama kanatları yok.
Bir aslan, kadar kuvvetli olmak istiyor ama pençeleri yok. Onu ne kadar noksan yaratmışsın ey Tanrı!
Üstüne üstlük bir de onu cezalandırmak için noksanlarını idrak etme yeteneğini de vermişsin..."
Fedailerin Kalesi Alamut | Wladimir Bartol