Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
grupta her alıntı için ayrı tartışma konusu açılmış ama ben bir başlık altında farklı kitaplardan alıntıların paylaşılabileceğini ve takibin daha kolay olacağını düşünüyorum.
bu nedenle bu başlığı açtım.
herkese iyi okumalar
"Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz.
En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!
Martı - Jonathan Livingston
"Dünyadaki en garip yaratık hiç şüphesiz insanoğlu" diye mırıldandı. "Bir kartal gibi uçmak istiyor ama kanatları yok.
Bir aslan, kadar kuvvetli olmak istiyor ama pençeleri yok. Onu ne kadar noksan yaratmışsın ey Tanrı!
Üstüne üstlük bir de onu cezalandırmak için noksanlarını idrak etme yeteneğini de vermişsin..."
Fedailerin Kalesi Alamut | Wladimir Bartol
"Sen zahirde onu, kadın veya erkek olarak ayrışmış bir halde bulursun. Oysa "Ol" emrinden beri her şey birbirinden doğmakta, her şey birbirini çoğaltarak ve birbirinin sebebi olarak südur etmektedir. Gündüzden gecenin, geceden gündüzün doğması gibi, her şey birbirinin annesi, her şey her şeye dişidir..."
Çöl Deniz- Hz. Hatice
S:158
Sadeliğin gücünü asla küçümseme.
Robin SHARMA, Ferrarisini Satan Bilge
"İçim nefretle dolu, öcümü alacağım."
Anna Karenina
İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer.Sana hep ihanet eder ama sen yine de sevmeye devam edersin.
Zülfü Livaneli - Serenad
Tek yazardan ya da tek kitaptan alıntılar yapmak, bulmak için böyle düşünüldü. Ama böyle de bir başlık güzel oldu, eline sağlık "helen sezgi", teşekkürler :)
Peki, ağırlık gerçekten nefret edilmesi, hafiflik de göz kamaştırıcı mıdır?
Yüklerin en ağırı ezer bizi, onun altında çökeriz, bizi yere yapıştırır bu ağırlık. Öte yandan her çağda yazılmış aşk şiirlerinde, kadın erkeğin bedeninin ağırlığı altında ezilmeyi özler. O halde yüklerin en ağırı aynı zamanda yaşamın sağladığı en şiddetli doyumun da imgesidir. Yük ne kadar ağır olursa, yaşamlarımız o denli yaklaşır yeryüzüne, daha gerçek daha içten olur.
İşi tersten ele alırsak, bir yükten mutlak biçimde yoksun olmak insanoğlunu havadan hafif kılar; göklere doğru kanat açar insan, bu dünyadan ve dünyasal varlığından ayrılır, yalnızca yarı yarıya gerçek olur, devinimleri önemsizleştiği ölçüde özgürleşir.
Hangisini seçmeli o halde? Ağırlığı mı, hafifliği mi?
Milan KUNDERA, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
-Evdeki özgürlük mücadelesini ben verdim, vatanı kurtarmak sana kaldı.
-Güçlü karakterler arasında çıkan kavgada dayak yiyen sevgi olmamalı..
Sonra hayat yeniden başlar-
_Mustafa Mutlu_