Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Açıkçası 2 gündür burdaki tartışmayı okuyorum fakat tartışılan kavramlar günlerce haftalarca hatta aylarca da tartışılsa bir sonuca varılmayacak olan kavramlardır; ahlak kuralları zaten özneldir ve değişiklik gösterir birine göre ahlaksız gelen bir davranış başka birine göre aşırı derecede ahlaksız gelebilir mesela, bir de vicdan özgürlüğü diye bir şey var ki... Yani korsan kitap alan biri bundan hiç pişmanlık duymadan o kitabı okuyabildiği gibi, hatta abartıp yazarların imza günlerine kadar getirenleri bile gördüm şimdiye kadar, bir başka insan da korsan kitap almayı kendine yediremeyebilir. Vicdan insanın kendi iç hesaplaşmasıdır ve tartışmalarla değiştirilemez, düzeltilemez. Bu sebepten bu tartışmaların bir sonu yok. Ha bir de o paraya değecek kitap diye bir şey var; geçenlerde Nazım Hikmet'in Piraye'ye Mektuplar'ını aldım 36TL'ye tek düşündüğüm "Değer bu kitaba" idi ama aynı şekilde dizüstü edebiyatından bir kitabın aynı fiyata satıldığını görsem hayatta almam, bana katabileceği hiçbir şey olmadığı için.
@ledddd 'e şu şekilde katılıyorum aldığınız kitapların fişine ya da açıklama kısmına bakarsanız verdiğiniz paranın büyük bir kısmının K.D.V olduğunu görürsünüz, bir yerde benzin için ödediğimiz o aşırı K.D.V ile aynı mantık.
Ama en başta da söylediğim gb buradaki tartışmanın bir sonu yok çünkü tartışılan kavramlar kişiden kişiye farklılık gösterir, "Kitabı okuyayım da yazılar silik olsa da, kaymış olsa da, sayfalar kararmış olsa da olur" diyen birine de okuduğu kitapların orjinaline o kadar parayı kimse verdiremez zaten, kendi seçimi.
Ezgi bir yere kadar haklısın, katılıyorum sana ama bu tamamıyla okuyucu ve aldığı kitap arasında geçen bir vicdan muhasebesinden öteye geçiyor, çünkü bu işin içinde bir sürü aktör var, bir sürü insan bu sektörde para kazanmaya, geçinmeye çalışıyor. Sadece medya patronlarından bahsetmiyorum. Adeta köle gibi çalışan çevirmenler, editörler ve ofis işçileri var işin merkezinde. Bu noktada bencilce davranmamalıyız bence.
Çeviri tamaman kapitalist bir sistem, işi ve ücretlendirmeyi iyi biliyorum içinde yer aldığım için bi belgesel çevirisi günlerini alıyor sonucunda üç kuruş para geçiyor eline ya da sayfalarca bir çeviri yapıyorsun yine kazancın çok az. Çevirmenler kimse için önemli değil aslında o bahsettiğin para çeviri bürolarının sahiplerinin cebine giriyor olduğu gibi, çevirmene çok düşük bir ücret ödüyorlar kitap, metin çevirileri için bu böyle ama tabii Tıbbi hukuki çeviriler için durum çok farklı.
Zaten korsan kitabı desteklemiyorum desteklenecek bir şey değil ama ilk paylaşımda yer alan yazıda olduğu gibi orjinal kadar korsanı da bastırıp kar eden kurumlar da hem müzik sektöründe hem kitap sektöründe var o durumda da asıl mağdur yazar oluyor zaten ki çok beğendiği eserlerini görmek istediği bir yazarın da önünü kapatmak istemez gerçek bir okuyucu bence. Her neyse temelde söylemek istediğimi zaten bir önceki mesajda söyledim "Tartışmanın bir sonu yok kavramlar açısından"
Hadi Can'ın Karamazov Kardeşler'ine bir bahane buldunuz da, Çalıkuşu'nun sadece yazar telifi var. Üstteki derken Dünya Klasiklerini mi kastediyorsunuz bilmiyorum; ama benim dediğim popüler kültür ürünü diye bildiğimiz kitaplar. Dan Brown, Grange vs. gibi...
Yazar+Çevirmen telifi olan -2013'te çıkan- 576 sayfalık Cehennem 28 TL, 400 sayfalık Kaiken 23 TL; 50+ yıılık sadece yazar telifi olan Çalıkuşu 33 TL?
Karamazov'a gelirsek Can Yayınları, ardaki farkı çevirmene mi veriyor? Elbette vermediğini biliyoruz. Can Yayınları'na İş Bankası ile benzer bir örnek MEB için yapılan çeviriyi kullandıkları Savaş ve Barış (49 TL) ya da Nihal Yalaza Taluy çevirisini kullandıkları Budala (35 TL) için de verilebilir.
http://leventkazak.tumblr.com/post/10780164160/can-yay-nlar-ndan-nas-l-kovulduk
Birbirimizi kandırmayalam, sorunun öncelikle yayınevleri tarafında olduğu açık.
Yukarıda dendiği gibi, ahlâk göreceli bir kavram. Ben, beni keriz yerine koyan yayınevlerinden çıkan kitaplar için korsana yönelmekten -en ufak bir şekilde- rahatsız değilim.
Siz, "Ben orjinal alıyorum, emeğa saygı, +rep," diye kendinizi rahatlatmaya devam edin.
Önce yayınevi adım atsın, sonra iş okuyucuya düşsün...
Peki, o zaman söyleyecek fazla bir şey kalmadı. Tartışma kısır döngüye gireceği için bir şey yazmıyorum artık bu konu üzerine. Ayrıntılarıyla anlattığım süreçler ve önemli noktalar bence birçok şeyi açıklıyor ama sanırım temelde algı farklılıklarımız var.
Herkese iyi okumalar.
Bu yorum silinmiş
@ledddd valla teşekkürler bu kadar bilgi için ama ben gene de uçuk fiyatta olan kitapların korsanını almaya devam edeceğim, sonuçta öğrenciyim ve düzenli bir maaşım yok, ki eminim sen de korsan almışsındır bir kez bile olsa
@eylemsizlik86
Peki, özür dilerim.
@murit
Hayır almadım. Evdeki kütüphanemiz benim için yeterliydi. Ablamın kişisel kütüphanesinden de yayarlandım ve zamanla kendi kütüphanemi oluşturdum. Zaten okumaya da öyle çok küçükken başlamış değilim. Lise zamanlarımda düzenli olarak okumaya başladım. Eğer okumak istediğim bir kitap evde yoksa, ablamın arşivinde de yoksa ve ben param yetmediği için alamamışsam o kitabı, gidip de korsanını almadım. O kitabı okumadım yani. Başka okuyacak kitaplar vardı çünkü. Türkiye'de fazla kitap okuyan yoksa da çok sayıda kitap var. Asıl amacımız kitap okumaksa bulmak hiç de zor değil. Çok iyi hatırlıyorum, lise yıllarında maddi durumu hiç iyi olmayan bir sınıf arkadaşım oradan buradan bulduğu her kitabı okurdu. Türlü türlü kitaplar okurdu. Evlerinde zaten herhangi bir kitap ya da kütüphane yoktu ama sürekli elinde kitap, dergi vs. olur ve okurdu. Bir gün de korsan almamıştı. Zar zor bulduğu o kitaplara emek verenlere saygısı vardı çünkü. Daha sonradan ingiliz dili ve edebiyatını bitirdi bu adam. Bugünlerde çok görüşmesek de o zamanlar benim kitap okumam üzerinde etkisi büyüktür. Demek istediğim temel amaç kitap okumaksa, kitap her zaman bulunur.
Ben yazılanları büyük bir hayretle okuyorum,okuruz diyenlerin ne şekilde olursa olsun okuruz demesi gerçekten çok üzücü...Hukukçular ses etmiyor,diyenler var,ben bir hukukçuyum ama şu an bir okur olarak yazıyorum ,korsan kitap almak; kitaplar pahalı olsada yanlış,öğrenci olsakta yanlış yani neticede yanlış...Yanlış bir başka yanlışla düzeltilmez,ben fakirim sende ise mal çok diye hırsızlık yapanlara ne diyelim.Bu durumda onlarıda mı destekleyelim,evet kitapların pahalı olması da yanlış ama bu korsana destek anlamına gelmemeli... Kanunlar korsanı yasaklıyor, burası açık, bence aynı zamanda günah...ledddd sana katılıyorum, temel amaç kitap okumaksa, kitap her zaman bulunur.Kişi nerede olursa olsun,ne konumda bulunursa bulunsun doğru yoldan ayrılmamalı ve bu konuda kendine bahane bulmamalı.
Bu yorum silinmiş