Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Öncelikle Kuran hiçbir şekilde bilimsel gelişmelerden haber vermez, tamamı bilimsel gelişmelerden sonra şark kurnazlarının o şekilde çevirmesine dayalıdır; ne hikmetse haber verdiği iddia edilen bilimsel gelişmeler ortaya çıkmadan önce esamesi bile okunmuyordu.
Bigbang'ı bir gücün başlattığını ispatlamak gibi bir durum yok. (Bilimsel kaynak gösteriniz.) Evrenin genişlediği
Doppler Etkisi'ne dayanılarak söyleniyor, ki yarın bir gün yeni bir gelişme olduğunda Doppler Etkisi'ni yanlış anlamışız, "Evren genişlemiyor," denebilir, ki o zaman seyreyleyin manzarayı...
Çeviri farklılıklarıyla göğün genişlemesi konusu: https://eksisozluk.com/entry/21179475
İkincisi, Kuran doğruluğu konusu Kuran'ın içinden ayetlerle, Allah-Kuran-Muhammed döngüsü içinde açıklanamaz, zaten hepsi topu birbirine atmış. Somut kanıtlarla desteklenmeli; inanca, deneyime dayalı bilimsellikten uzak görüşlerle değil. (Ki Kuran Muhammed'in ölümünden sonra kitap haline getirilmiş, yani Muhammed'in kendinden sonra ne olacağının umrunda olmadığı açık.)
En komiği de kendi kendine oluşma durumu. Evrenin kendi kendine belirli yollardan oluşabileceğini kabullenemiyor da Allah'ın kendi kendine oluşabileceğini kabulleniyor.
Bir diğeri de Kuran'ın bozulmadığı iddiası. Diğer kitaplardan tek farkı "Onu biz indirdik, biz koruruz," gibi bir ayeti içerisinde barındırması. Allah, ya önceki kitapları gönderirken benzer bir ayet göndermeyi akıl edememiş ya da gücü yetmemiş gönderdiği kitapların, dinlerin bozulmasını engellemeye.
Bir de "Pascal'ın Kumarı" var tabi. Bu durumda akılara "Tanrı kendine çıkar uğruna inanıldığını fark etmeyecek mi?" gibi bir soru geliyor, ki Tanrıya çıkar için inanma, iman etmenin esasına ters.
Son olarak hassas ayardan bahsedilmiş, bu ayar olmasaydı dünyada insanın yaşaması için ortam oluşmazdı vs. denmiş. Evrende hassas bir ayar yok, yaklaşık 2-2,5 milyar yıl sonra Samanyolu Galaksisi ile bir başka (adını unuttum) galaksinin çarpışacağı (bugünkü uzay gözlemlerine ve hareketlerine dayanılarak) öngürülüyor, Yine yakın bir örnek yaklaşık 60-70 milyon yıl önce meteor çarpması sonucunda dünyadaki canlı türünün ve sayısının çok büyük oranda azalması. İnsan desen zaten mükemmel değil; 20'lik dişlerin işlevini kaybetmesi, bazı insanların evrim kalıntısı kuyrukla doğması vs...
Özet, bilimi, inançlarınıza alet etmeyin ve bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın. (Özellikle bilimsel gelişmler konusunda.)
Şu inanırların delil gösterirken ki saçmalığı göremiyorlar mı ?
İnanılan bir şeyin delili olmaz , delili olmadığı için inanırsın zaten. Ha delil olsa o zaman inanmaz , bilirsin. Gerçekten bir delil olsa zaten tüm insanlık bilir, fakat bu sefer de, din olmaz, dünya bir sınav yeri olmaktan çıkar.
Özetle; inanç meselesinde delilin yeri yoktur, o yüzden de bu Müslüman misyonerliği işlerinden vazgeçip, sadece kendi inancınızla meşgul olun.
Bilimin önemi Kuran'ın yüzlerce yerinde geçer. Kur'an ın kapağını dahi açmayarak bu tartışmaya girdiğinizi bu sorduğunuz soru açıkça gösteriyor. Allah kendisinden en çok bilginler ürper diye boşuna demiyor. Çünkü Kur'an sonsuzluğun kitabı olduğundan araştırdığınız her şey, bulduğunuz her bilimsel veri Kuran'ı doğrulayacak ve onu tefsir edecektir. Kur'an da şu an anlayamadığınız bir nokta varsa bu insanlık bilim düzeyinin yeteri kadar gelişmediğini gösterir ki bu gayet normaldir. Çünkü kıyamet kopmazsa bu kitap 2500 yılında da geçer.
Allah'ın oku emri geneldir. Sadece Kuran okumak değil. Okunmaya değer her şey okunacak her şey araştırılacak. Her şey bir ayettir. Kuran dışında ayrıca insan kitabı ve evren kitabı vardır. Bunların da çok iyi araştırılması gerektiğini Allah bize bildiriyor. Bu yüzden islamın temel ibadeti namaz değil, okumaktır. Aklınızda kalmasın diye ilimle ilgili birkaç ayet vereyim.
- İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık. ( En'am,98)
-Derin derin düşünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak veriyoruz.(Yunus,24)
- Allah aklını işletmeyenlerin üstüne pislik yağdırır.(Yunus, 100)
-O Kur'an kendilerine ilim verilenlerin göğüsleri içinde, akla ve ilme dayalı ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi, zalimlerden başka hiç kimse inkar etmez. (Ankebut,49)
Bu ayetler sadece fragman. Daha neler neler var. Ben sizin islam dinine inanmayışınızı İslam dinini çeşitli sebeplerle doğru öğrenmemiş olmanıza bağlıyorum. Araştırarak çözülmeyecek şeyler değil. Tekrar söylüyorum, her sorunuza açığım.
Onların üsluplarıyla ilgili bir yorumum olmadı ki ben doğrudan sizinle muhatap oldum.
Kışkırtıcı çünkü bu tartışmanın sonu olmadığını hepimiz biliyoruz. Siz inanmıyorsunuz, biz inanıyoruz. Uzlaşma olanağımızın olmadığı, ucu açık sonsuz bir tartışma olur bu. Siz kanıt istiyorsunuz, bir şeyler anlatılıyor ama sizin aklınıza yatmıyor. Bunda anormal bir şey yok çünkü hepimiz bireyiz, herkesin kendi fikirleri var.
Siz teslim dini dersiniz, biz barış dini deriz, bunlar hep fikirlerdir. Ama siz bizim inancımızdaki kavramlardan gücü yetmemiş ya da akıl edememiş diye bahsederseniz en ılımlı insan bile pek güzel hissetmez.
Tanrı yoktur, her şey tesadüften yaratılmıştır diyenin aklından şüphe ederim. Zaten insan beyni Allah'a inanılacak şekilde yaratılmıştır. Ateizm diye bir şey söz konusu değildir.