Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi

(Zaten kandinizi adeta Alllah yerine koyup kimin Müslüman olup olmadığına karışmanızdan açıktı) Ben bunu nerede söyledim afedersin ?

İkinci paragraf sana sabahtan beri söylemeye çalıştığım şey ama hala diretiyorsun. Kim diyor o dediğin insanlar cehennemlik te, tövbe eden cennetlik diye. Kur'an demiyor onu söyleyeyim. Tamamen kafadan sallama yanlış bir yorum.

Sana 3.paragraftaki tüm nedenleri de seve seve anlatmak isterdim ama daha basit müştereklerde anlaşamamışken buna girersek sabaha kadar çıkamayız.

Daha yazmıyorum, tabii siz bunu kazandım zannedersiniz, siz bilirsiniz. Başından beri bu tartışmayı devam ettirmemin tek mantığı söylediğim gibi içinde islam sevgisi olanlar içindi.

@Deniz_Koycu, kesinlikle haklısınız. (Dinim, inancım yok bu arada.)

Sorun da bu zaten, aynı şekilde insanlar sorularımı ciddiye almayabilir, tartışmak istemeyebilir; ama bunun yerine beni susturma, bana hakaret çabasındalar. Bir de beni suçluyorlar.

İnançların bir ispatı olmaz. Eğer ispatlanabilir durumda olsalar idi, inanç olmaktan çıkar; bir realiteye dönüşürlerdi.

İnanmanın ve inanç duygusunun temelinde de, bilinmezlik vardır. İnanç, ''evet'' ve ''hayır'' arasındaki seçim olduğundan dolayı; iki seçeneğe dair her zaman tartışmalar olacaktır. Bu açıdan; tanrının varlığı da, yokluğu da birçok yönden ispatlanabilir.

Tartışılması gereken tanrının meşruiyeti değil, tanrı fikrinin gerekliliğidir.

Bu konu üzerinden baktığımız vakit; öznel ifademle, inanç içgüdüsünün tatmini açısından tanrı fikrinin gerekliliğini savunabilirim.
Ancak diğer türlü bir tartışma, boşa vakit kaybı olacaktır.

@mvsyrsln, İslamofobi gibi mi?

Aradaki fark siz yanlış kullanıyorsunuz kavramı, ben doğru kullanıyorum. Siz söylediklerimi eleştirmek yerine bana laf söylüyorsunuz; ben İslam karşıtıyım, İslam'dan korkan biri değil.

Çünkü benim inandığım bir şeyden aşağılama gayesiyle bahsetmenizi hoş bulmuyorum. Çünkü bu benim inancım, kim olsa hoşlanmaz.

Burada konuşulan olgular tartışma noktasını çoktan geçmiş. İspat ister, yargılar niteliğe bürünmüş. Farkında mısınız bilmem ancak sürekli olarak sorular yönelten, verilen yanıtları yeterli bulmayan taraf sizsiniz @Son_Silahsor. Siz istediğiniz kadarını alırsınız dikte etmek kimsenin haddi değil. Nitekim ; Sizin sorumluluğunuz (dininiz -batıl inancınız-), hesabınız ve cezanız size aittir, benim dinim, benim hesabım ve mükâfatım da bana aittir.

Bir şey öğrenmişsin : Ad hominem . Aynı şeyi kaçıncı kez söylediğinin farkında değilsin. Her neyse yukarıdaki yoruma bak da neden senin gibilerle uğraştığımızı anlarsın.

@Gomenasai, farkındayım onların üsluplarıyla ilgili yorum yapmadığınızın. Takıldığım da bu zaten. (Neden sadece beni görüyorsunuz?) Onlar nasıl fikrini savunuyorsa ben de savunuyorum. Ama bir süre sonra kendimi kaybedip üslubumu bozmuyorum. Üslubum sert olabilir, ama kimseye hakaret etme, kimseyi aşağılama çabasında değilim.

@mvsyrsln, ben sizin kardeşiniz değilim, haddiniz bilin. İki laf söyleyeceğinize islamla ilgili eleştirilerime dair, beni susturmaya çalışıyorsunuz, ergen, ateist ergen deyip kendinizce hakaret etmeye, aşağılamaya çalışıyorsunuz; tartışmaya katıldığınız andan itibaren seviyesiz bir üslupla durmadan ad hominem yapıyorsunuz.

Konunun ben de farkındayım, bakın bakalım, kaç kişi doğrudan konuyla ilgili yazmış, kaç kişiye aynı şeyleri demişsiniz?

Sorum ikinize: Hal böyleyken neden sadece bana karşı bu tavır?

yav gözünüzü seveyim.
Bkz:
33 / AHZÂB - 53
''Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.''

Adam 'geç oldu hadi defolun gidin lan' diyememiş gökten ayet indirmiş resmen.

Bakınız @CemÖztürk, dedikleriniz tamemen bir yorum farkı. Bana göre de siz anlamamışsınız Kuran'ı. (Zaten kandinizi adeta Alllah yerine koyup kimin Müslüman olup olmadığına karışmanızdan açıktı.)

Açık kapı bırakıldığı yok. İlk iletilerde dendiği gibi bir tarafta adamın dinden haberi yok, yardımsever, iyi herkese karşı; diğer tarafta her haltı yemiş, son derece kötü, zalim; ama dinden haberi var. Biri inanmazsa cehennemlik, diğeri tövbe ederse cennetlik (Cezasını çekip).

"Peki," deyip bakıyor İslam'a: Kölelik, pedofili, kadınların insan yerine konmaması, Muhammed'in çıkarına göre inen ayetler (Ganimetler, Evlatlığının karısına göz dikmesi vs. cinsel istekler.), inanmayanla karşı sürekli aşağılma, hakaret, yerine göre savaş hali vs. Araya birkaç tane iyi şey sıkıştırılmış. (Ki onlar da insanlık başladığından beri gelen kültürel birikimler.)

Böyle bir adam nasıl inanabilir bunları barındıran bir dine... Ne açık kapısı?