Ne o gece geldi, ne de bir başka gece... Sonradan çok düşündüm. Bu hikaye böyle bitemez. Evet, elimde hiçbir delil kalmadı; evet, o gün mucizevi şekilde bulduğum mahallenin yolunu bir daha keşfedemedim; evet, telefonum bir daha çalmadı... Ama yine de içimde bir umut var. Henüz beni kimin arayıp o adresi verdiğini bilmiyorum. Bitmiş bir hikayeyi yeniden canlandıran o esrarlı kişi bunu yine yapabilir; bir fırsat daha verebilir. Yeterince istersem ve yeterince sabredersem... Mademki beni düşünen biri var... Kim olduğunu bilmesem de beklemeye değer. Çünkü, bir kez olan bir daha olabilir. Bir kez yaşanan tekrar yaşanabilir. Bu umut olmasaydı, yaşamanın ne anlamı kalırdı.İnceden inceye kendini belli eden bir ironi, zekice kurgulanmış bir olay örgüsü ve gündelik yaşamın içine gizemi ustalıkla sokan bir anlatım. Murat Gülsoy, Sait Faik Öykü Ödülünü aldığı Bu Kitabı Çalından sonra yeni kitabında da usta bir anlatıcı olduğunu kanıtlıyor.
Ne o gece geldi, ne de bir başka gece... Sonradan çok düşündüm. Bu hikaye böyle bitemez. Evet, elimde hiçbir delil kalmadı; evet, o gün mucizevi şekilde bulduğum mahallenin yolunu bir daha keşfedemedim; evet, telefonum bir daha çalmadı... Ama yine de içimde bir umut var. Henüz beni kimin arayıp o adresi verdiğini bilmiyorum. Bitmiş bir hikayeyi yeniden canlandıran o esrarlı kişi bunu yine yapabilir; bir fırsat daha verebilir. Yeterince istersem ve yeterince sabredersem... Mademki beni düşünen biri var... Kim olduğunu bilmesem de beklemeye değer. Çünkü, bir kez olan bir daha olabilir. Bir kez yaşanan tekrar yaşanabilir. Bu umut olmasaydı, yaşamanın ne anlamı kalırdı.İnceden inceye kendini belli eden bir ironi, zekice kurgulanmış bir olay örgüsü ve gündelik yaşamın içine gizemi ustalıkla sokan bir anlatım. Murat Gülsoy, Sait Faik Öykü Ödülünü aldığı Bu Kitabı Çalından sonra yeni kitabında da usta bir anlatıcı olduğunu kanıtlıyor.
"Alemlerin Sürekliliği" kitabının ismi dikkatimi çekti. Kitap isimlerinin ve kapaklarının her zaman önemli olduğunu söylerim. Fakat "Alemlerin Sürekliliği" ismi bende İhsan Oktay Anar vari bir tarzdır düşüncesine sebep oldu. Yeni kapağı da bu düşüncemi onaylar gibiydi. Bu düşüncemde çok yanıldım, isminin gizemli etkisinden uzak bir öykü romanı çıktı karşıma. Çok Türk yazar okumuş olmamama rağmen garip bir şekilde içine çekti kitap beni, anlatım dili ve üslubu hoşuma gitti. 2 öyküsü dışında diğer öyküleri merakla okudum. Sanırım bu kitap ikinci bir Murat Gülsoy kitabı almama sebep olacak.
204 sayfa