Bir anne ve iki kızının öyküsünü okurken, 'Bu kadar da olmaz!' diyeceksiniz. Belki o sırada gözlerinizin dolduğunu fark edeceksiniz. Ağlayarak kenara bıraktığınız kitaba her fırsatta geri döneceksiniz.
İki Birminghamlı kız, Nadia ile Zana, Yemen'e babaları tarafından tatile gönderildiklerinde, onlara bir serüven yaşayacakları anlatılmıştı.
Harika sahilleri görmeyi, eyersiz ata binmeyi ve deve yarışlarını izlemeyi umut etmişlerdi. Ama kendilerini on dört ve on beş yaşlarında,Mokbana bölgesindeki kabile köylerinden birinden iki delikanlıyla evlendirilmiş buldular.
Bu Orta Çağ kurallarının hüküm sürdüğü dünyada, kadınların neredeyse hiç hakları yoktur; kesinlikle kendi yaşamları üzerinde kontrolleri bulunmamaktadır. Aileleri içinde, tümüyle erkeklerin baskısı altında yaşarlar. Erkekler, onların üzerinde yasadır.
İki genç kızın yüreğinizi parçalayacak tüylerinizi ürpertecek gerçek bir 'Kardeşlik Bağı' öyküsü...
(Tanıtım Bülteninden)
Bir anne ve iki kızının öyküsünü okurken, 'Bu kadar da olmaz!' diyeceksiniz. Belki o sırada gözlerinizin dolduğunu fark edeceksiniz. Ağlayarak kenara bıraktığınız kitaba her fırsatta geri döneceksiniz.
İki Birminghamlı kız, Nadia ile Zana, Yemen'e babaları tarafından tatile gönderildiklerinde, onlara bir serüven yaşayacakları anlatılmıştı.
Harika sahilleri görmeyi, eyersiz ata binmeyi ve deve yarışlarını izlemeyi umut etmişlerdi. Ama kendilerini on dört ve on beş yaşlarında,Mokbana bölgesindeki kabile köylerinden birinden iki delikanlıyla evlendirilmiş buldular.
Bu Orta Çağ kurallarının hüküm sürdüğü dünyada, kadınların neredeyse hiç hakları yoktur; kesinlikle kendi yaşamları üzerinde kontrolleri bulunmamaktadır. Aileleri içinde, tümüyle erkeklerin baskısı altında yaşarlar. Erkekler, onların üzerinde yasadır.
İki genç kızın yüreğinizi parçalayacak tüylerinizi ürpertecek gerçek bir 'Kardeşlik Bağı' öyküsü...
(Tanıtım Bülteninden)
bundan 3 4 yıl önce okuduğum bir kitap olmasına rağmen kitabın hikayesi hiç aklımdan çıkmadı. beni en çok etkileyen kitaplardan biridir kesinlikle okunmasını tavsiye ederim.
Sabah almıştım elime, bırakmadan okudum. Vatanıma, Cumhuriyetime, şanslı olduğuma bin kez daha şükrettim; kendi ülkemin bir yerlerinde de kadınlara yapılanları hatırlayarak... Ve kötülükleri görüp de halime şükretmekten bininci kez daha nefret ettim. Bu da bir acizlik.
lisenin ilk yılında okumuştum bu kitabı. çabuk çabuk nasıl olacak ne olacak diye heyecanla okuduğumu ve bir yandan da üzülüp ağladığımı hatırlıyorum. çok etkilemişti beni, herkesi de derinden etkileyecektir tahminimce.
güzel bir oto biyografiydi :) zana muhsenin yemenden kurtuluşu ama geride bıraktığı canı evladı ve kanı kızkardeşi nadia nın yaşam hikayesi gerçek bir olay ! acaba nadia ya ne oldu nasıl hala yemen demi diye merak uyandıran bir eser;)
etkileyici
İnsanı biraz geren başarılı bir gerçek yaşam öyküsü...
kader bir şekilde yakalıyor işte insanı.yasalar içinde gibi görülen bir insan ticareti ve bundan kurtulmaya çalışan iki kız kardeş.içerikteki fotoğraflar ayrı bir samimiyet katmış kitaba .okurken yaşıyorsunuz.dehşete düşüyor zaman zaman gözleriniz doluyor.etkisinden uzun zaman kurtulamıyacaksınız.
Kızım Olmadan Asla Kitabına.benziyor.Olaylar İran'da değil Yemen'de geçiyor.Başlığa bakınca anne özlemiyle kavrulan bir kız gözümde canlanmıştı.Olayları yavan anlatmış, duygularını tam yansıtamamış gibi geldi bana Kurgu gibi tam oturmamış,soru işaretleriyle dolu bölümler kafama takıldı.Kızkardeşi'ni kurtarma derdindeyken oğlunu hiç aramıyor,özlememiş hissi oluştu bende...Kısacası sevmedim.
Daha önce Kızım olmadan asla ve yazarın diğer kitabını okumuştum. Bu kitabıda yüreğim yanarak okudum. Şunu düşünmeden edemiyorum neden bu gibi olaylar hep İslam coğrafyasında yaşanıyor?
Karton Cilt, 332 sayfa
2014 tarihinde, Sonsuz Kitap tarafından yayınlandı