Kitapta Kutlunun tabiat tutkusu, Anadolu insanının tabiata bakışı ve hayat görüşü ile örtüşmektedir. En derinde ise fanilik meselesine değinen metafizik bir boyut vardır. Bu da bir uzun hikâyedir.Beyhude Ömrüm, dış yapısı itibarıyla Türkiyedeki göç olgusundan, köylerin boşalmasından, sosyal bir vakadan bahsediyor. Aslında o bir tutku hikâyesidir. Kahramanı kuş uçmaz - kervan geçmez - ot bitmez dağlar başında bir bahçe kurmak için çırpınır.
Kitapta Kutlunun tabiat tutkusu, Anadolu insanının tabiata bakışı ve hayat görüşü ile örtüşmektedir. En derinde ise fanilik meselesine değinen metafizik bir boyut vardır. Bu da bir uzun hikâyedir.Beyhude Ömrüm, dış yapısı itibarıyla Türkiyedeki göç olgusundan, köylerin boşalmasından, sosyal bir vakadan bahsediyor. Aslında o bir tutku hikâyesidir. Kahramanı kuş uçmaz - kervan geçmez - ot bitmez dağlar başında bir bahçe kurmak için çırpınır.
Pastoral şiir tadında, elinize alınca su gibi akıp giden ve hemencek biten, son sayfalarında boğazınıza yumruk gibi oturacak bir kitap okumak istiyorsanız Beyhude Ömrüm'ü en kısa zamanda okumanız lazım.
kitabi suan okuyorum yarisma kitabim rica etsem biri guiz hazirlayabilir mi :\
Harika bir Mustafa Kutlu klasiği....
Hep güzel bir bahçem olması hayaliyle yaşayan biri olarak Kutlu'nun canlı tasvirleriyle sanki o bahçeyi kuran benmişim gibi yaşayarak okudum...
50'li yılların köy - kent algısını, genç neslin köyü, öz yaşam biçimini bir tarafa atıp hayata tutunabilmenin tek yolunun, taşının toprağının altın oluşundan hareketle İstanbul'a kapağı atmak olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.
Kitapta güzel bir anlatım kullanılmış ama bana kalırsa okura çok da bir şey katacak bir yapıt değil. Akıcı ve konu bağbında vurucu olmadığını söyleyebilirim.
Tipik anadolu insaninin verdiği mücadele.mustafa kutlunun okuduğum diğer kitapları gibi hüzünlü bir son. Tavsiye ediyorum
ilk mustafa kutlu kitabımdı, severek içim sıcacık bir şekilde okudum. İnsan çabalarsa dağ başında bahçe yeşertebilir demek ki yeter ki vazgeçmeden çalışsın neydi sabır , sebat, murat...
Bizi çok güzel yansıtmıştı, bizde iblisin haliller çok ama deli dervişler ve hacı alilerde var.
Bir köyün yeşermesini, zirvede güzel günlerini en sonda yavaş yavaş ölüşünü okuduk, sonu içimi parçaladı yalnız tek eleştirim çok kopuk geldi bana bazı yerleri, derine inemedi hiç, karakterleri benimseyemedik ana planda sadece bahçe vardı aileyi köyü hiç tanıyamadık, bana biraz ince memed tadı verirken onun kadar güçlü bir metin olamadı maalesef
Karton Cilt, 16.Baskı, 212 sayfa
Mart2010 tarihinde, Dergah Yayınları tarafından yayınlandı