Burası layık değil. Burası Allahın sadece unuttuğu değil aynı zamanda ilelebet defterden sildiği bir yer. Kimsenin gelip sizi rahatsız etmeyeceği bir yer istiyorsanız ben size bulurum, hatta buldum bile, dün gece bunu düşündüm. Her şey hazır. Ben de hazırım. Size ben bakarım. Ben bakacağım.Hiç kimsenin sizi, bizi rahatsız etmemesini sağlayacağım. Ben de rahatsız etmeyeceğim sizi, soru sormayacağım, sizi seveceğim ama âşık olmuş numarası yapmayacağım. Madem öleceksiniz, adam gibi öleceksiniz. Bunu sağlayacağım.
Burası layık değil. Burası Allahın sadece unuttuğu değil aynı zamanda ilelebet defterden sildiği bir yer. Kimsenin gelip sizi rahatsız etmeyeceği bir yer istiyorsanız ben size bulurum, hatta buldum bile, dün gece bunu düşündüm. Her şey hazır. Ben de hazırım. Size ben bakarım. Ben bakacağım.Hiç kimsenin sizi, bizi rahatsız etmemesini sağlayacağım. Ben de rahatsız etmeyeceğim sizi, soru sormayacağım, sizi seveceğim ama âşık olmuş numarası yapmayacağım. Madem öleceksiniz, adam gibi öleceksiniz. Bunu sağlayacağım.
Oidipus komleksi eşiklerinde gördüm sizi.Kahramanlarının kafayı sıyırdığı romanları severim.Ama bu kadar olacağını sanmıyordum.Açık,içten (kısaca çok da tın okuyucu çok da umrumda değil:Etiklerini ve değerlerini umursamıyorum şeklinde) yazılmış.
Açıkçası Çiçeklerin Tanrısı ismini sevdiğim için okumaya karar verdim,içinden aşk hikayesi çıktı.
Bunalım,bunalım,bunalım...
İlk sayfalarından medet ummayın;ancak ilerledikçe sizde iz bırakacağına inanıyorum.
'Ağlarsın geçer,ağlayış geçer gider,ağladığını da unutursun,ağlamayı da unutursun.Hep ağlayamazsın,hep hatırlayamazsın,acı yorar'
Hamdi Koç'un yazım dilini çoğu kişi beğenmiyor. Ancak bana göre farklı, derinliği olan ve anlaşılması zor bir üslubu var. Çiçeklerin Tanrısı'nda da aynı üslubu görmek mümkün. Romanda Hamdi Koç, yaşları farklı ancak klişe tabirle gönülleri bir iki insanın çiçek kokusu tadında aşkını anlatıyor.
Hamdi Koç'un diğer kitaplarından farklı olduğunu düşündüğüm bir kitap. Acı, trajikomiklik Hamdi Koç için vazgeçilmez; ama bu kitap trajediyi yaşatıyor daha çok. Bu haliyle de Hakan Günday okuyormuş gibi hissetmedim değil ara ara.
Kitap akmayacakmış gibi başlayıp daha sonra akıp gidiyor. Hamdi Koç'un sürüklemeyen bir kitabı yok sanırım. Yine de İyi Dilekler Ülkesi'ndeki, Bir Kocanın Öğleden Sonrası'ndaki Hamdi Koç'u tercih ederim.