Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
"Denemeler", daha çok eğitim ve felsefe konularına değinen ve ortaçağ dogmatizmini yıkan bir aydınlanma kitabıdır.
16. yüzyıl Fransız yazarı Michel de Montaigne'nin deneme türünde çeşitli yazıları kaleme aldığı özgün bir eseridir. Düşüncelerini büyük bir içtenlikle dile getiren yazar okurlarıyla adeta sohbet ediyor gibi yazmıştır. Kişisel düşüncelerini, aklından ne geçiyorsa, kısa ve ya uzun bir şekilde okurlarıyla paylaşmış ve onların özgür düşünmelerini sağlamaya çalışmıştır. Ayrıca, günlük hayatımızda dikkat etmediklerimiz şeyleri vurgulamıştır. Okur bu eseri okuduğunda, kendisini ve yaşamını daha iyi değerlendirmekte, düşünceleri, karakteri ve vicdanıyla yüzleşmektedir. İnsan üzerine eğilen en önemli düşünürlerinden birisi kabul edilen Montaigne bu eserinde bunu tümüyle ispat etmiştir. Bu eser, günümüzde hümanist kültürün en önemli kaynaklarından birisi olmayı ve aydınların başucu kitabı olmayı sürdürmüştür.
Hayatınızda belki de tanıma fırsatı bulamadığınız ünlü düşünürlerin çoğundan alıntı yaparak bir kitap yazmak ve onları size tanıtmak... Emeğe saygı
Kendisiyle çeliştiği yanları var, altı çizilen birçok cümlenin yanında söylenmesi gerekir.
Özellikle ölümle ilgili düşünceleri ve alıntı yaptığı Lucretius ve Horatius dizeleri okunmalı.
beğenildiği derece de başarılı bulmadığım kitap oldu benim için, 'montaigne en azından denedim' demek için yazmış sanki.
iyi ki var bu kitap... Yoksa soruları nereden yaratırdık? Öğrencilerin okul sıralarında pek sevdiğini sanmıyorum :))
Bu tam metin çeviri hiç olmamış sanki. Çeviri o kadar tuhaf geldi ki konsantre olup okuyamadım. Sabahattin Eyüboğlu çevirisini okuyacağım sanırım. Halbuki tam metin okuyacağım diye de o kadar araştırmıştım.
Kompozisyon ve denem yazmak için faydalı bir kitap fakan ben Montaıgne'nin dediklerine fazla katılmıyorum çünkü bazı denemelerinde kaba bir denemeye göre uygun olmayan dil kullanmış fakat bu benim fikrim herkese göre değişebilir.
Yazarın bazı söylediklerine katılmayan arkadaşları tebrik ediyorum, bu eseri en güzel yapan yanı bu zaten. Düşünsenize hayat hakkında, benliği hakkında belki de henüz hiç düşünmemiş bir çocuğa/gence bu kitabı veriyorsunuz ve o bile Montaigne gibi, bir konu hakkında fikir yürütebileceğini farkediyor, Montaigne böyle düşünüyor ama ben böyle düşünüyorum diyor. Bir kitabın her yaştan insan için tartışılabilir şeyler ortaya koyması daha değerli. Mümkünse genç yaşta okumak/okutmak lazım.
Ve en sevdiğim cümle;
"Issız yerlerde kedin için bir evren ol. Tibullus"
Montaigne'nin Kendimi Anlamak ile başladığı ilk denemesinde, "Birçokları içip sarhoş oluyor diye, şarabı yasak etmek yanlıştır; fazla kaçırılan şeyler hep iyi şeylerdir. Kendinden sözetmenin kötü sayılması bence yalnız, halkın düşeceği kaba hatalardan ötürüdür. Bu türlü kurallar budalalara vurulan dizginlerdir: Ne azizler -ki kendilerinden pekâlâ sözederler- ne filozoflar, ne bilginler bu kuralları dinler; onlara hiç benzememekle beraber ben de bu kuralları dinlemiyorum. Onların ereği kendilerini anlatmak değildir, ama sırası gelince de kendilerini uluorta göstermekten çekinmezler." deyip başlar anlatmaya hayata ve insana dair tüm halleri.
"Olgun bir okuyucu çok kez başkasının yazdıklarında yazarın düşünmediği güzellikler bulur, okuduklarına daha zengin anlamlar ve renkler kazandırır" diyen hümanist filozoftan zihnime çakılı kalıp derinlemesine düşünmemi sağlayacak olan sözleri kalır:
"Başkalarının bilgisiyle bilgin olabilsek bile, ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz."
"İki alış veriş, (dostluk ve aşk) raslantı ve başkalarına bağlıdır; biri aramakla bulunmaz kolay kolay, öteki yaşla solar gider. Onun için hayatımı doldurup doyuramazdı onlar. Üçüncü alış veriş, kitaplarla kurduğumuz ilişkidir ki daha sağlam ve daha çok bizimdir. Ötekilerin başka üstünlükleri vardır, ama bu üçüncüsü daha sürekli ve daha kolayca yararlıdır. Ömür boyu yanı başımda her yerde elimin altındadır. Kitaplar yaşlılığımda ve yalnızlığımda avuturlar beni. Sıkıntılı bir avâreliğin baskısından kurtarır, hoşlanmadığım kişilerin havasından dilediğim zaman ayırıverirler beni."
"Hayatımız, der Pythagoras, Olimpiyat oyunlarında biriken büyük kalabalığa benzer: Kimileri oyunlarda ün kazanmak için bedenlerini işletir; kimileri para kazanmak için satılık mallar getirirler; kimileri de, en kötüleri değildir onlar, başka çıkar düşünmeden herşeyin niçin, nasıl yapıldığına bakar, kendi hayatlarını anlamak ve düzenlemek için, başkalarının hayatlarını seyrederler."
"Bilinecek, bilinince de daha fazla hatırı sayılacak diye iyi adam olan, insanların kulağına gitmesi şartı ile iyilik eden kişi, kendisinden daha fazla yarar sağlanılacak biri değildir."
"Yaptığı iyiliği başkaları duysun diye, kendisine daha fazla değer verilsin diye yapan, doğruluğu dillerde dolaşmak şartı ile doğru olan adamdan pek hayır gelmez."
"Rahatsız, gözü doyaz, telaşlı bir zengin, düpedüz yoksul kişiden daha zavallı gelir bana."
"Çocuğa, daha akıllı ve daha iyi olmasına yarayacak şeyleri ögrettikten sonra mantığın, fiziğin, geometrinin ne olduğunu anlatırım. Böylece kafası işlemeye başladıktan sonra seçeceği bilimin kolayca hakkından gelebilir."
311 sayfa
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı