Joyce ilk önemli yapıtı olan “Dublinliler”i kaleme almaya başladığında henüz yirmi iki yaşındaydı. Kentin yoksullarının canlı bir portresini sunması ve onların “kaba saba” dillerini kendi edebiyatının öğelerinden biri haline getirmesi kitabı yayımlatmasını geciktirse de, 1914’ten itibaren Dublin artık eski Dublin olmaktan çıkmıştı.
Bozguna uğramış yaşamların gözünü budaktan sakınmayan bir gerçekçilikle kaleme alınışı ve toplumsal çöküş, cinsel arzu, istismar, yozlaşma gibi konuların dile getirilmesi Joyce’un insanlık durumunu emsalsiz bir gözlemle aktarmasını sağlıyordu.
Joyce ilk önemli yapıtı olan “Dublinliler”i kaleme almaya başladığında henüz yirmi iki yaşındaydı. Kentin yoksullarının canlı bir portresini sunması ve onların “kaba saba” dillerini kendi edebiyatının öğelerinden biri haline getirmesi kitabı yayımlatmasını geciktirse de, 1914’ten itibaren Dublin artık eski Dublin olmaktan çıkmıştı.
Bozguna uğramış yaşamların gözünü budaktan sakınmayan bir gerçekçilikle kaleme alınışı ve toplumsal çöküş, cinsel arzu, istismar, yozlaşma gibi konuların dile getirilmesi Joyce’un insanlık durumunu emsalsiz bir gözlemle aktarmasını sağlıyordu.
Etkileyici hikayelerle örülmüş, son hikayenin katkısıyla geri kalan hepsinin bütünlendiği bir kitap Dublinliler.
İnsanların maddi veya manevi engeller nedeniyle yaşadıkları tutsaklık Dublin'in boğucu kasveti altında elektrikleniyor. Joyce Dublinlileri anlatırken aslında şehirleşen toplumların yalnız insanlarını da kimi öykülerinde anlatıyor. Ve sonuç olarak Dublinli, Portolu, İstanbullu veya Ankaralı, dini baskıların, milliyetçilik düsturunun baskısı altında her birimiz aynı özellikleri kimi farklı şekillerde yansıtarak aynı şehirlerde birleşmiyor muyuz?
Çok karışık bir üslup olmasına rağmen beğendim.İçinde çok çok iyi 4-5 hikaye vardı.
Ölüler öyküsü muhteşemdir.. Hatta Joh Huston'un 1987 yapımı The Dead isminde etkileyici bir filmi de vardır. Okuyunuz, izleyiniz..
Farklı bir eser. İlk kez James Joyce okudum ve beğendim. İnsanların hayatında kısa bir kesiti belirli bir zaman ayarlaması olmadan alarak aktarıyor. 15 farklı hikaye, 15 farklı hayat hikayesi kesiti.
Yalın,doğal,ılık hikâyeler..İrlanda esintisi..kaçmak isteyip kaçamayan, yazmak isteyip yazamayan,gitmek isteyip gidemeyen insanların öyküsü..Kitabın bana düşündürdüğü:Bütün insanların hikayeleri var aslında ama insanlar kendi hikayelerini anlatmak yerine boş boş konuşmayı tercih ediyorlar ve ne çok ne çok konuşuyorlar..hikayelerini dinlemeyi tercih ederdim oysa..
Bir öykü kitabı olmasına karşın Murat Belge'nin önsözde belirttiği üzere bütünlük taşıyan bir eser. Bu arada hikayelerin sonunu baştan öğrenmemek için bu önsöz kısmını sonra okumakta fayda var. İrlanda yaşamını sade ve gözlemci bir dille aktaran yazar sade yazım diline karşın kuvvetli betimlemeleriyle Dublin'in havasını solutuyor adeta. O yoksulluğu, gündelik yaşamı, dik başlı ve gururlu İrlandalıları bolca yeriyor gibi görünse de her gözde aradığı "yeşil" ile ülkesine olan sevgisini de ortaya koymuş.
Karton Cilt, 3.Basım, 254 sayfa
2018 tarihinde, Aylak Adam Yayınları tarafından yayınlandı