Gülsarı, cins ve ünlü bir yorga atın adıdır. Yazar, korkunç bir duygudaşlık yeteneğiyle bir yandan Gülsarı'nın doğumundan ölümüne kadar geçen fırtınalı hayat macerasını, diğer yandan onun biricik yetiştiricisi Tanabay'ın çilesini anlatır. Tanabay can çekişen sevgili atının başında geçmişiyle hesaplaşır. Kendini devrime, mutlu yarınlara adamış, ama siyasi rejim onun ömrünü mutsuzluklar ve sıkıntılar içinde geçirmesine sebep olmuştur. İçerisinde yaşadığı toplum değişim adı altında bütün değerlerini kaybetmiştir. Aytmatov, kendine özgü anlatım tarzı ve etkileyiciliği ile hikâyenin geçtiği tabiatı betimliyor, Kırgız - Kazak Türklerinin töre ve folklorunu ebedileştiriyor.
Gülsarı, cins ve ünlü bir yorga atın adıdır. Yazar, korkunç bir duygudaşlık yeteneğiyle bir yandan Gülsarı'nın doğumundan ölümüne kadar geçen fırtınalı hayat macerasını, diğer yandan onun biricik yetiştiricisi Tanabay'ın çilesini anlatır. Tanabay can çekişen sevgili atının başında geçmişiyle hesaplaşır. Kendini devrime, mutlu yarınlara adamış, ama siyasi rejim onun ömrünü mutsuzluklar ve sıkıntılar içinde geçirmesine sebep olmuştur. İçerisinde yaşadığı toplum değişim adı altında bütün değerlerini kaybetmiştir. Aytmatov, kendine özgü anlatım tarzı ve etkileyiciliği ile hikâyenin geçtiği tabiatı betimliyor, Kırgız - Kazak Türklerinin töre ve folklorunu ebedileştiriyor.
fazla söze gerek yok aslında aytmatov kitapları ile ilgili ben bu güne kadar hangi kitabını okuduysam en iyisi buymuş dedim elveda gülsarıyı okurkende gene böyle düşündüm en iyisi buymuş..
Tek cümleyle özetlemek gerekirse Murat Uyarkulak' tan alıntı yaparak, "devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi" denilebilir. Tanabay’ ın bir zamanların ünlü yarış atı Gülsarı’ nın son anlarında kendi geçmişinin muhasebesini çıkarmasıyla ilerleyen kitap, bir devrim hayalinin Gülsarı misali hezeyana dönüşmesini fonda Kırgız kültürünün bozkır yaşamının ilgi çekici detaylarıyla ele alıyor. Kitabın sosyal izlenimleri bir yana bir atın duygularının böylesine ifade edilebilmesi takdire şayan. İnsanları böyle anlatamayanlar var yav.
Kırgız yazar Cengiz Aytmatov bu romanında devrime inanmış, bütün hayatını ona adamış ve devrime tam bir bağlılık göstermiş Tanabay adlı bir Kırgız ile ünlü ve cins bir at olan Gülsarı'nın öyküsünü, ikisinin yaşlanmasına kadar geçen yaşamlarını, Gülsarı ölürken sahibi Tanabay'ın geçmişi hatırlamasıyla anlatmaya başlıyor. Bütün kitap Gülsarı etrafında dönüyor olsa da arka planda bir dönemin yani Sovyet devrimine gönülden inanmış Kırgız gençlerinin yaşadıkları zorlu hayatın ve hayal kırıklıklarının tanıklığı yapılıyor ve o dönemin kişi ruhunda bırakmış olduğu derin izleri ve değişimi yalın ve etkili bir şekilde anlatıyor.
Acılarla geçen insanı gerçekten derinden etkileyen bir hayat. Bize ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatan bir kitap daha
Cengiz Aytmatov beni birkez daha büyüledi oldukça hüzünlü ve güzel kitap :)
Bir atın ölüm anından koca bir hikaye çıkartabilecek yetkinlikte bir yazar Cengiz Aytmatov ve onun en iyi eserlerinden biri: Elveda Gülsarı.
firtina oncesi sessizlik..ve kopan firtina..aytmatov okurken tam olarak hissettigim bu.
Tek kelime ile etkileyici bir kitap. Evet etkileyici. Tanabay ve Gülsarı'nın hayatını okurken onların sızısını ta iliklerinizde hissediyorsunuz. Aytmatov'un okuduğum ilk kitabı. Kitap boyunca kullandığı deyimler, atasözleri, deyişler kendinizi bir göçebe çadırında hissetmenizi sağlıyor. Öylesine içten, öylesine bizden, öylesine doğal ki....Türk yazarların çok azında gördüğünüz samimiyet ve "benlik", sahiplenmesi aidiyet duygusu kitabın tamamına hakim. Abartısız bir milliyetçilik. Aytmatov'u bu başarısından ötürü kutlamak istiyorum.
Aytmatov'un en zayıf kitabı. Hikaye beni yeterince içine almadı. Kitapta pek bir olay da yok.
231 sayfa
Ötüken Neşriyat tarafından yayınlandı