Öyküde yeni pencereler açan Leyla Erbil bu kitabında da alışılmışın sınırlarını zorluyor. Her zaman söylenenin ve görünenin ötesini yansıtmayı başarabilmiş olan yazar, Eski Sevgiliyi oluşturan öykülerinde de zengin ve usta bir anlatımla sesleniyor okuruna. özü, görüntüyü ve bilinçaltında gizlenenleri buluşturan, yoğunluğu oranında çekici, yayımlandığı 1977 yılından bu yana hep genç kalmayı başarmış, heyecanını korumuş bir kitap. Yazarı gibi... TADIMLIKYa senin için ben? O da öyle, belki hep reddettiğin için. Sende bulunmayan bir şeyi, -belki yanlış ama - bana sende varmış gibi gelen bir şeyi istiyor olabilirim?.. Neyse o kızı kıskanmayacağım!... Bir gün de, Biliyor musun dediydi, Banyo yaptığımda yıkandıktan, temizlendikten sonra bir daha köpürtüyorum kendimi, göğsümü, kollarımı, omuzlarımı bir kez daha yıkıyorum. Neden o? Çünkü bir gün, bana hiç ummadığım bir gün çıkıp geleceğini, beni bulacağını, al götür beni diyeceğini, bir yere gideceğimizi başını göğsüme dayayıp yanıma uzanacağını düşünüyorum? Asıl istediğim kadınla birlikte olursam dünyam değişecek gibi geliyor bana, sanki kendimi yenileyebileceğimi! Sarsıldıydı Nigar. Yalansız bir insan bu, bin kez öyle dediydi. Herkese benzemeyen gerçek bir insan, içten! Utanmasa öpüp saracaktı Sureti, ağlayacaktı hüngür hüngür. Şunları da söyleyecekti: Yapamam; evlisin sen, bakma böyle göründüğüme, ancak bana nikâh kıyacak adamla yatabilirim, boşa karını öyleyse, boşan al beni, ben de iki üç kuruş verir bakarım sana, gene çizersin resmini, oğlunu da görürsün istediğin vakit. Ne rezillik olur diye korkuyla titredi, Bu muymuş benim hayran olduğum kadın tüüh! diye kaçar ki bu adam... Kanı donmuş gibi konuştu: Kim bilir belki bir gün o cesareti gösterebilirim. Aslında çok şey borçluyum sana. Anasına bakmak zorunda bir kadınım ben. Senin ilgine değer miyim bilemiyorum. Ama sen olmasan çok mutsuz olurum. Gene de içimden gelmeden al götür beni dememi istemezsin, biliyorum. Bu saygısızlığı yapamam sana. Suret şakaya boğmuştu işi: İçinden gelmemesi ne yazık diyordu İçinden geldiğinde iş işten geçmiş olacak, yakında adetten kesilirsin sen. Kaç yaşındasın? Bak elini çabuk tutmazsan kapacak yeni yetişen kızlar beni, haber veriyorum. Gülüştüler. Birdenbire yanında olmasını istedi. Kolunu uzatıp soğuk yorgan yüzünü okşadı...
Öyküde yeni pencereler açan Leyla Erbil bu kitabında da alışılmışın sınırlarını zorluyor. Her zaman söylenenin ve görünenin ötesini yansıtmayı başarabilmiş olan yazar, Eski Sevgiliyi oluşturan öykülerinde de zengin ve usta bir anlatımla sesleniyor okuruna. özü, görüntüyü ve bilinçaltında gizlenenleri buluşturan, yoğunluğu oranında çekici, yayımlandığı 1977 yılından bu yana hep genç kalmayı başarmış, heyecanını korumuş bir kitap. Yazarı gibi... TADIMLIKYa senin için ben? O da öyle, belki hep reddettiğin için. Sende bulunmayan bir şeyi, -belki yanlış ama - bana sende varmış gibi gelen bir şeyi istiyor olabilirim?.. Neyse o kızı kıskanmayacağım!... Bir gün de, Biliyor musun dediydi, Banyo yaptığımda yıkandıktan, temizlendikten sonra bir daha köpürtüyorum kendimi, göğsümü, kollarımı, omuzlarımı bir kez daha yıkıyorum. Neden o? Çünkü bir gün, bana hiç ummadığım bir gün çıkıp geleceğini, beni bulacağını, al götür beni diyeceğini, bir yere gideceğimizi başını göğsüme dayayıp yanıma uzanacağını düşünüyorum? Asıl istediğim kadınla birlikte olursam dünyam değişecek gibi geliyor bana, sanki kendimi yenileyebileceğimi! Sarsıldıydı Nigar. Yalansız bir insan bu, bin kez öyle dediydi. Herkese benzemeyen gerçek bir insan, içten! Utanmasa öpüp saracaktı Sureti, ağlayacaktı hüngür hüngür. Şunları da söyleyecekti: Yapamam; evlisin sen, bakma böyle göründüğüme, ancak bana nikâh kıyacak adamla yatabilirim, boşa karını öyleyse, boşan al beni, ben de iki üç kuruş verir bakarım sana, gene çizers... tümünü göster
http://kitapeylemi.blogspot.com.tr/2014/01/9-eski-sevgili-leyla-erbil.html
189 sayfa