Topukluları çıkarıp da ayağıma yürüyüş ayakkabılarımı geçirdikten sonra değişti her şey. Tersinden bir Külkedisi masalı belki de bu.”
Irmak Zileli, kadınlığı da erkekliği de birer insanlık hali olarak ele alıyor; parçalarına ayırıp onları yeniden ve yeniden keşfetmemizi sağlıyor. Bizi, insanın insan karşısında olduğu kadar, doğa karşısındaki kibriyle de yüz yüze getiriyor.
Bir yanda, bir erkeğin dört duvar arasında, aynadaki yansımasıyla karşılaşmaya dayanamayıp parçalanışına tanık oluyoruz. Bir yanda ise başkalarının hikâyelerinde kendi hikâyesini yeniden kuran bir kadının yürüyüşüne.
Bir sabah, korunaklı dünyasından vazgeçen Leylâ, şehrin sokaklarında plansızca yürümeye başlar ve merkezden uzaklaştıkça dışlanmışların hayatına karışır; bildiğini sandığı, emin olduğu doğrular giderek puslanır...
Eşik ve Gözlerini Kaçırma romanlarıyla tanıdığımız Irmak Zileli, edebiyattaki yürüyüşünü daha önce girmediği sokakları keşfederek sürdürüyor.
Topukluları çıkarıp da ayağıma yürüyüş ayakkabılarımı geçirdikten sonra değişti her şey. Tersinden bir Külkedisi masalı belki de bu.”
Irmak Zileli, kadınlığı da erkekliği de birer insanlık hali olarak ele alıyor; parçalarına ayırıp onları yeniden ve yeniden keşfetmemizi sağlıyor. Bizi, insanın insan karşısında olduğu kadar, doğa karşısındaki kibriyle de yüz yüze getiriyor.
Bir yanda, bir erkeğin dört duvar arasında, aynadaki yansımasıyla karşılaşmaya dayanamayıp parçalanışına tanık oluyoruz. Bir yanda ise başkalarının hikâyelerinde kendi hikâyesini yeniden kuran bir kadının yürüyüşüne.
Bir sabah, korunaklı dünyasından vazgeçen Leylâ, şehrin sokaklarında plansızca yürümeye başlar ve merkezden uzaklaştıkça dışlanmışların hayatına karışır; bildiğini sandığı, emin olduğu doğrular giderek puslanır...
Eşik ve Gözlerini Kaçırma romanlarıyla tanıdığımız Irmak Zileli, edebiyattaki yürüyüşünü daha önce girmediği sokakları keşfederek sürdürüyor.
336 sayfa
3Mart2017 tarihinde, EVEREST YAYINLARI tarafından yayınlandı