Yakın dostu, büyük Fransız düşünürü Montaignenin, Kanımca, La Boétienin Gönüllü Kulluk Üzerine Söylevi siyasal düşünce tarihinde, yeni bir yaklaşımın öncüsü olmuştur. Siyaset olgusunu iktidar ilişkileri biçiminde algılayan La Boétie, bugün bile kafaları kurcalayan, insanların nasıl olup da itaat etmekle kalmayıp boyun eğmeyi, hatta kulluk etmeyi arzuladıkları sorununu yapıtının odak noktasına yerleştirir. La Boétie, iktidar olgusunu ve bunun ideolojik dayanaklarını (geniş anlamda hegomonyayı) irdelemekle yetinmez; iktidar ilişkileri ağının en üst düzeyde kuramsallaşmış biçimine, bir başka deyişle devlet sorununa yönelir. Tiranın ya da Birin iktidarından yola çıkarak XVI. yüzyıl Fransasında artık açıkça belirginleşmeye başlayan modern devletin gerçeğine ulaşır. Bu bakımdan Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev, gerçekte, devlet egemenliğinin niteliği üzerine yapılmış bir söylevdir.
Yakın dostu, büyük Fransız düşünürü Montaignenin, Kanımca, La Boétienin Gönüllü Kulluk Üzerine Söylevi siyasal düşünce tarihinde, yeni bir yaklaşımın öncüsü olmuştur. Siyaset olgusunu iktidar ilişkileri biçiminde algılayan La Boétie, bugün bile kafaları kurcalayan, insanların nasıl olup da itaat etmekle kalmayıp boyun eğmeyi, hatta kulluk etmeyi arzuladıkları sorununu yapıtının odak noktasına yerleştirir. La Boétie, iktidar olgusunu ve bunun ideolojik dayanaklarını (geniş anlamda hegomonyayı) irdelemekle yetinmez; iktidar ilişkileri ağının en üst düzeyde kuramsallaşmış biçimine, bir başka deyişle devlet sorununa yönelir. Tiranın ya da Birin iktidarından yola çıkarak XVI. yüzyıl Fransasında artık açıkça belirginleşmeye başlayan modern devletin gerçeğine ulaşır. Bu bakımdan Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev, gerçekte, devlet egemenliğinin niteliği üzerine yapılmış bir söylevdir.
139 sayfa