Gözlerindeki Canavar

Kırmızı Başlıklı Kız, Koca Kötü Kurt'a âşık olursa… Ignazio Vitale iyi bir adam değildi. Onu ilk gördüğümde tehlikeyi sezmiştim. Karanlık ve öldürücü… Büyüleyici ve ürkütücü... İstediğim her şey ve ihtiyacım olan son şey... Saplantı…

Beni ağına düşürmesi, yatağa atması ve hayatına dahil etmesi çok uzun sürmedi. Onun sırları vardı, hayal bile edemeyeceğim sırlar… Gözlerindeki karanlık, ürkütücü ve heyecan vericiydi. O, yakışıklı prens maskesi ardına gizlenmiş bir canavardı ve maskesini çıkardığında her şey değişmişti. Ondan nefret etmek istiyordum. Bazen ediyordum da... Ama bu onu sevmeme engel olmuyordu.

Kırmızı Başlıklı Kız, Koca Kötü Kurt'a âşık olursa… Ignazio Vitale iyi bir adam değildi. Onu ilk gördüğümde tehlikeyi sezmiştim. Karanlık ve öldürücü… Büyüleyici ve ürkütücü... İstediğim her şey ve ihtiyacım olan son şey... Saplantı…

Beni ağına düşürmesi, yatağa atması ve hayatına dahil etmesi çok uzun sürmedi. Onun sırları vardı, hayal bile edemeyeceğim sırlar… Gözlerindeki karanlık, ürkütücü ve heyecan vericiydi. O, yakışıklı prens maskesi ardına gizlenmiş bir canavardı ve maskesini çıkardığında her şey değişmişti. Ondan nefret etmek istiyordum. Bazen ediyordum da... Ama bu onu sevmeme engel olmuyordu.


Değerlendirmeler

değerlendirme
7 puan

Türünden biraz daha farklı olduğunu düşündüğüm için almıştım ve yine hayal kırıklığına uğradım.Nasıl desem erotik mafya tarzında ilk defa okudum.(türün bir adı varmış ama tam bilmiyorum).Konusu güzeldi,hatta sayfalar su gibi aktı gitti.Ancak kitapta bir şeyler eksikti.Naz,kızımıza seni seviyorum veya aşkım dediğinde, ben o duygu yoğunluğunu hissedemedim. kitap kötü değil,ama öyle ahım şahım bir tarafıda yok.Her yerde çok övülüyor ve herkesin zevki farklı.Ne yazık ki yaş farkı cidden çok fazla.Normal hayatta asla böyle bir şeye müsammaa göstermem ama kitap sonuçta.Birde artık lütfen her kitap karakterini Christian ve Gideon ile karşılaştırmasınlar o kadar çok itici oluyor ki anlatamam ... Serinin son kitabınıda okuyacağım.Umarım onu ilkinden daha çok beğenirim :)

8 puan

'Yakışıklı prensini bulduğunu sanan ama düşündüğü kahramanın o olmadığını fark eden herkes. Bu kitap sizin için.'

Ignazio Vitale. İsmi de kendi gibi farklı.  Kitap öyle aktı ki bir günde bitirmiş bulunmaktayım. Ve öyle bir son beklemiyordum ya da öyle bir sır mı demeliyim. Sanırım ilk kez bir karakterden hem “nefret ettim hem de âşık oldum” aynen Karissa şuan kulağın çınlıyordur aynı duyguları yaşıyoruz yalnız değilsin.
Öncelikle yaş farkını hiç sorun etmediğimi belirtmeliyim. Okurken hiç rahatsızlık çekmedim. Çünkü Karissa düşünceleri bakımından bana göre çok olgun birisiydi. Kitabı okurken zaten o kadar merak için de oluyorsunuz ki bu ufak şeyi takmıyorsunuz bile. Karissa üniversite de okuyor baba ortada yok anne ise garip bir şekilde rahatsız yani kaldıkları yerde uzun süre yaşamıyor ve taşınıp duruyor. Kapısında sürekli kilitler var. Çok sayıda kilit hem de. Sürekli kızını telefonla arayıp duruyor. (bunların hepsinin nedeni anlaşılıyor her şey o son sayfalar da)
Karissa’nın felsefe hocasına sinir olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. Zaten ona ne olduğu da kafamda soru işareti olarak kaldı. Oda arkadaşı da öyle çok yakın arkadaş kategorisinde değildi bence. Karissa çevresi geniş olan birisi değil. Para sıkıntısı olduğu içinde çok gezmez. Bu yüzden sanırım sürekli “Neden ben?” diye sordu Naz’a ve hep “Neden sen olmayasın?” cevabını aldı. Naz duygularını hiç belli etmiyor ama belli ettiğinde de tam on ikiden vuruyor. Böyle ketum birisinde böyle sözler...
Tek taktığım durum Karissa’nın tanımadığı birine (Naz) bu kadar çok yakın olabilmesi. Hiçbir şeyi sorgulamadı. Sorguladıysa bile cevap bulamadı yine de ona teslim oldu. Bunun dışında beğendim; çevirisine, anlatım biçimine..



'Aşk; kendini tersyüz etmek, başka birine teslim etmek ve ona güvenmekti... Sana dokunacağına, seninle ilgileneceğine, sana teslim olacağına ama ne olursa olsun ona verdiklerini asla paramparça etmeyeceğine inanmaktı.' -Karissa



"Hırlayabilirsin, tıslayabilirsin, miyavlayabilirsin ve hatta zaman zaman pençelerini çıkarabilirsin ama seni nasıl mırıldatacağımı biliyorum. Ben ormanın kralıyım. Ben bir avcıyım."
"Yani ben senin avın mıyım?"
Başını iki yana salladı. "Sen benim kraliçemsin."



"O, şık yakışıklı prens maskesi ardına gizlenmiş bir canavardı. Ama şimdi olduğu gibi, aramızda mesafe olduğunu hissettiğim kimi zaman, kendimi şunu düşünürken buluyordum: Onun gözünde belki de gerçek canavar bendim." -K.



"Birini sevdiğin zaman onun için en iyi olanı istersin... Ama ona âşıksan, onu kendin için istersin. Ve bu ikisi her zaman aynı şey değil. Sırf seni istiyor olmam senin için en iyisi olduğum anlamına gelmez."

8 puan

Aslında kapağını ilk gördüğüm andan itibaren okumak istediğim kitaplar listesinde en tepedeydi. Bir kaç gereksiz parazit yüzünden bu kitaba tam olarak adapte olamadım, okurken çok zevk aldım ama yorumum o kadar uzun olmayacak.
Karissa üniversite öğrencisidir ve annesi ile yıllarca şehir şehir gezmiştir. Sebep; Annesinin paranoyak tavırları. Annesi sürekli tedirgin, kimseye güvenmeyen, kızını saplantılı derecede herkesten her şeyden uzak tutmaya çalışıyor. Üniversiteye bile gitmesi Karissa için bir mucize. Kitabın sonlarına doğru annesinin neden sürekli böyle bir tutum içerisinde olduğunu anlıyoruz.
İgnazio Vitale, yani NAZ, ismi biraz garip ama İgnazio yada sadece Vitale dendiğinde daha karizma bence :) Kitap boyunca bu adamın ne olduğunu çözmeye çalıştım. Arkadaşlardan birisi yorumlarında Roarke ve Barrons karışımı demişti evet bende şimdi hak veriyorum. Vitale, Karissa'yı resmen kraliçe gibi hissettirdi, Vitale'nin nereden ne zaman çıkacağı hiç belli olmuyor gizemli adam tiplerinden hep hoşlanmışımdır zaten :) Christian Grey'in gözlerine bakarak Anastasia sürekli tahminlerde bulunurdu, okuyanlar hatırlar, öfkeli elli, kıskanç elli filan diye. Bu kitapta da aynı şey var Karissa Vitale'ye bakarak onun nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunu anlıyor. Bende bunu yapabilmeyi dilerdim.

Vitale'nin üstünden resmen "tehlikeli" duygular akıyor ama bir o kadarda yakışıklı ve çekici olduğu için Karissa'mız hiç önemsemiyor. Dikkat ettiğim bir diğer nokta ise Karissa 19 yaşında ama Vitale çok daha büyük, 40'lı yaşlarda ama 30'lu yaşlarda gösteriyormuş. Karissa'nın yalancısıyım :))
Hikaye genel olarak akıcı, eminim parazitler olmasa ben bir günde bitirirdim. 440küsür sayfa hemencik okunabilir.
Çok yeni bir kitap olduğu için fazla yazıp okuyucuları da merak içinde bırakmak istemem, eğer okuma fırsatını bulursanız okuyun :)

Kitabın ayracına ba-yıl-dım. :)



"O güzel bir pakete sarılmış bir canavardı. Ama aramızdaki mesefeyi hissettiğim böyle zamanlarda,kendimi düşünürken buluyordum.Belki onun gözünde,gerçek canavar bendim.''

***

''Belki Cinderalla sonsuza kadar mutlu yaşamadı.
Belki gece yarısı geldiğinde,kaçmak istedi.
Belki prens gitmesine izin vermedi.
Benimki vermedi.
Vitale. ''

***

''Beni yok etmek için yola koyulmuştu ama bunun yerine bana aşık oldu. Ben de ona aşık oldum,sonunda beni yok eden de buydu. ''

***

"Kralın kendisi olduğu kendi küçük dünyasında yaşıyordu ve onun gözdesi olmaktan fazlasıyla mutluydum. Ama bana bakıp gamzesini ortaya çıkaracak biçimde gülümsediğinde gözdesi değil, kraliçesi olduğumu hissettim."

9 puan

9 yıldız göründüğüne bakmayın 8 veriyorum... karakterlerden kızın yaşı bence 25 hiç öyle 18 lik bir model değildi..Adam da 38 olsa mafya yaşı için kendi temizlik yapmaz yani öldürmez öldürtür gibi geliyor,adam bence 32 civarıydı yaşlarda ben aradaki yaş farkını hissedemedim...Ama tabi ki bu bir kurgu herşeyin olabileceği sınırsız hayal gücü...kitap akıcı ve sürükleyici merak uyandırıcı sırlar var bu yönden bakılınca iyiydi.. tecavüzler kalan kısım tabiki tasvip edilemez... bu kitap ile ilgili bayan arkadaşlara yapılan tehdit ve ithamlardan dolayı 1 yıldız fazla veriyorum protesto amaçlı...okunabilir kirlenmiş hayat bakış açısını gösteren bir kitap...Aşk ve nefret bir arada,kimi tutarsa artık:)

7 puan

Uzun zaman önce okudumuş olduğum kitap için anca kelimelerimi toparlayabildim.

Kitap genel olarak bir iki fark haricinde herhangi bir erotik roman veya romantik kitap olarak ilerledi. Hatırlayabildiğim farklardan biri Naz'ın kendi içinde duygularını inkar etmeden kıza olan aşkını kabullenmesiydi.

Aslında kitabın puanını daha düşük verecektim ama sonlara doğru olan bölümler hoşuma gitti o yüzden 7 verdim.

Yalnız Karissa'nın kitabın sonlarına kadar Naz'ın ne yaptığıyla ilgilenmemesi beni de şaşırttı. Yani bu kadar da vurdumduymazlık olmaz sanırım.

Kitabı okuyan bazı okuyucular tecavüzden rahatsız olmuşlar ama ben o tarz bir sahne göremedim. Kelime olarak geçiyordu kitapta ama kızımız bu durumdan pek rahatsız olmuşa benzemiyordu, en azından Karissa'nın kelimelerinden anladığım buydu.

Kitap beni merakta bıraktı. 2. almayı düşünüyorum.

8 puan

Okuduğum olumsuz yorumlardan sonra her ne kadar kitabı sevmemeye uğraştımsa da merakla sayfalarını çevirdim. Kızın yaşının küçüklüğünü saymazsak ve benim gibi bir çoklarını rahatsız eden zevk adına yapılan tecavüz sahnelerini görmezden gelirsek, bir solukta okunan kitaplardan olduğunu söyleyebilirim. Kitap bittiğinde ikinci kitabı okumaya fazlasıyla yetecek kadar ilgi çekici bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Anlatım,kurgu,çeviri oldukça iyiydi.Laf kalabalığı yoktu.Karakterleri akılda kalıcıydı.Özellikle de Ignazio Vitali...Sevip sevmemek arasında kaldığım karakter oldu.En yakın arkadaşı tarafından ihanete uğramış ve hamile karısını bu yüzden kaybetmiş,hayatını uzun yıllar bunun intikamını almak için yaşayan karanlık bir adam,bir mafya üyesi. Daha ilk başta onda farklı bir şey olduğu hemen hissediliyor. Karissa ise annesinden başka kimsesi olmayan şehre üniversite okumaya gelen masum genç bir kız.İkili arasındaki başlayan ilişkiyi yaş yüzünden yadırgayarak okunuyor ama sonra yavaş yavaş öyle bir karanlıklar içine dalınıyor ki bunu farkedemiyorsunuz bile. Kitabın bazı yerlerinde Grinin elli tonunda ilk defa duyduğumuz ve greyi anımsatan yerleri olmadı değil ama İgnazio, kesinlikle kişilik olarak ve yaptıklarıyla daha sert,daha gizemli ve tehlikeli bir adamdı.

Yani anlıyacağınız bu kitap çok masum duyguları alıp karanlıklar içinde yok edebilecek bir kitap. Bence günümüz aşk romanlarından sıkıldıysanız alternatif olarak okunabilecek bir kitap ama sevip sevmeyeceğiniz konusunda bir şey diyemiyorum.

9 puan

http://dilarabook.blogspot.com.tr/2018/02/gozlerindeki-canavar-monster-in-his.html

Bu seri türündeki efsaneler arasında yer alıyor kesinlikle.
Bir kere aşkını bulduktan sonra değişen bir adamı okumuyoruz. Ignazio Vitale, değişimin uğrayacağı en son insan.
Kitabı ikinci defa okuyorum. Buna rağmen ne sıkıldım, ne heyecanım kaçtı, ne de olumsuz başka bir şey oldu.
Karissa, hayatı boyunca paranoyak olan bir anne ve oda arkadaşı dışında çevresinde hiç kimse olmayan yalnız biridir. Bu yüzden Ignazio Vitale gibi güçlü, çekici, karşı konulamaz cazibesi olan bir adama karşı koyamadan kendini onun kollarına bilerek ve isteyerek bırakıyor. Ignazio, Karissa haricinde kimseye izin vermediği hitapla Naz, elbette ki peri masalının başkahramanı gibi görünse de aslında işler hiç de öyle değil.
Öncelikli olarak karakterler arasında yaklaşık yirmi yaş bir fark var. Bu normalde beni rahatsız ederdi ama bu kitapta yazar aradaki farkı belirtmese hissedilmeyecek bir tarzdaydı.
Ignazio karakteri kesinlikle liginde en önde olanlardan. Yaydığı tehlikeyi buram buram hissediyorsunuz. İçinde her şeyi barındıran bir karakterdi. Nefreti de aşkı da tam anlamıyla yaşıyordu.
Karissa'nın içindeki duygu fırtınasını çok iyi anlatmış yazar. Onu hem seviyor hem de nefret ediyor. Ve Naz'ın tam tersine iki duygu yüzünden de acı çekiyor ve işin içinden de nasıl çıkacağını bilmiyor.
Bu nefretin sebebi ise, yaşananların bir peri masalı değil de korku hikayesi olduğunun ortaya çıkması ardından gelenler
İlk okuduğumda Karissa'nın arkadaşı Melody karakterini pek sevmemiştim ama fikrim değişti. Eğlenceliydi onun olduğu kısımlar özellikle diğer kitaplarda. Tabi hala fazla uçuk biri olduğunu düşünüyorum.
Sürükleyiciliğini bir an olsun kaybetmeyen, akıcı ve sizi kendine zincirlerle bağlayacak tarzda bir kitap Gözlerindeki Canavar. Serinin devamı da aynı şekilde. En iyisi siz hepsini birden alın ilki bittikten sonra ikincisine uçarak geçmek istiyorsunuz çünkü.

Parmağı kez daha omurgamı takip ederek belime kadar indikten sonra yön değiştirdi. Sıcak tenimde şekiller çizip motifler oluşturarak bütün sırtımı keşfetmeye başladı. Sanki ben canlı bir tuvaldim, o ise bir ressamdı.
Kendimle mücadele ediyor olmama rağmen merakım galip geldi; ne çizdiğini öğrenmek istiyordum. Rastgele yapılan anlamsız çizimler gibi geliyordu ama bu adamı tanıyordum. Yaptığı her şeyin bir nedeni vardı. Her çılgınlığının haklı bir gerekçesi, ağzından çıkan her kelimenin bir anlamı, her davranışının bir amacı vardı.
Ve bu genellikle iyi bir şey olmuyordu.
Gözlerimi sımsıkı kapatarak sırtımda dans edercesine dolanan parmağının hareketlerinden bir anlam çıkarmaya çalıştım.
Bir zamanlar vaat ettiği muhteşem hayatın resmini çizerek yalanlarını derimin altına mı sızdırmaya çalışıyordu? Her şeyin daha iyi olacağına yemin ettiği bir aşk mektubumu yazıyordu?
Belki de fidye mektubu yazıyordu.
Keşke etimden söküp alabileceğim bir ip çiziyor olsaydı da onu asmak için kullanabilseydim. Bunu hak ettiğinden emindim.
Daireler ve kavisler yaparak parmağını kaldırmadan çizdiği izlere dikkat edip nihayet şeklin ne olduğunu anladım. Parmaklarının hareketlerini gözümün önünde canlandırdığımda, el yazısıyla tek bir kelime yazıyor olduğunu fark ettim.
Vitale.
Kısa bir süre önce ona Naz diye hitap etmem konusunda ısrarcı davranmış olsa da adı Ignazio Vitale idi. Ve aklımı başımdan alan, beni elde eden ve eriten kişi Naz'dı. Gerçek Ignazio'yu tanımam uzun sürmemişti ve Vitale ile karşılaştığımda ise kaçıp gitmek için artık çok geçti.
Sanki daha önce kaçabilecekmişim gibi...

10 puan

Yabanci Yayinlari her zamanki gibi son dakka golu atip benim icin heb 1.siraya yerlesmeye karar verdi ben anladim onlari. :Pp

Öncelikle sevgili #ütopikkizlar'in sayesinde alana kadar çıldırdığım bu kitap hakkında hiç bir halt sizinle paylaşmak ISTEMIYORUM ! Eh dayanabilirsem :D

"Belki Cinderalla sonsuza kadar mutlu yasamadi.Belki gece yarısı geldiğinde,kaçmak istedi. Belki prens gitmesine izin vermedi. Benimkisi vermedi. Vitale."

Tüm Prensler her zaman iyi olmak zorunda değil ki. Bağzı Prenslerin içinde canavarlarıyla kabullenmek gerek. Ignazio Vitali hiçte iyi bir adam değil aksine Kırmızı başlıklı kız hikayesinde.olan Büyük kötü kurt'tu !

Öncelikle bir bir kaç haber duydum kitap hakkında Grinin elli tonu Çakması falan filan dediler. Kesinlikle alakası yok bu kurgunun o kurguyla !!!
Öncelikle bunu bilin. Karissa ve ve Vitale bambaşka bir hikaye , ve ben.bu hikayeye bayıldım bayıldım. Zor sabrediyorum zor :D

"Ne yapıyorsun?"
"Noktaları birleştiriyorum. Sırtındaki çiller yıldızlara benziyor. Onları birleştirme biçimime göre bir hikaye anlatıyorlar."
"Ne söylediler sana?"
"Senin çok güzel olduğunu ve sana sahip olduğum için benim çok şanslı bir orospu çocuğumu söylediler."

Bu kitap önce yıkıyor, parçalıyor sonra kendi elleriyle sizi topluyor.Okurken nasıl bir ruh transa girdim bilmiyorum ama hemencecik bitti :( kitabin devamı yurt dışın da yeni çıkmış ve bizde ne zaman gelir bilmiyorum ama Tavsiye ister misiniz ? Hala ne demeye oturuyorsunuz kalkın gidin alin ve okuyun : )

"Onu seviyordum.Ondan nefret ediyordum.O,iyi olan her şeydi.O,kötü olan her şeydi. Hayatıma anlam katıyordu...
Yakışıklı prensim masaldaki kötü adama dönüşmüştü."

10 puan

~~~*~~~
"Yeni oyuncağı olmuş bir çocuk gibiydi ve paketten çıkarır çıkarmaz beni kırmayacağını ummak dışında bir şey yapamıyordum."
~~~*~~~

J.M.Darhower'ın ülkemizde yayınlanan ilk kitabı Gözlerindeki Canavar, aşk romanlarından biri. Akıcı, sürükleyici bir kurgu olmasının yanında okuru şaşırtan detayların ve olay döngüsünün olduğu bir kitap aynı zamanda.

Mükemmel bir çeviri, harika kapak tasarımı ve sıfır imla hatası ile basılmış bir kitap.

Monster in His Eyes serisinin ilk kitabı, seri iki kitaptan oluşuyor. İlk kitap Karissa tarafından anlatılıyor ve ikinci kitap Ignazio Vitale tarafından anlatılmasıyla kaldığı yerden devam ediyor.

~~~*~~~
"O, bir uyuşturucuydu;hem de bağımlılık yapan türden...
Ve bunun kurtulabileceğim bir alışkanlık olduğundan emin değildim.
Tek bir vuruş yetmişti.
Güçlü ve aşırı mutluluk veren tek bir vuruş.
Müptela olmuştum."
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Karissa,üniversite birinci sınıf öğrencisi18 yaşında bir genç kız. Ailesinden uzakta okuluna devam ederken bir gün 38 yaşında tehlikeli derecede yakışıklı ve tehlike oklarının gösterdiği Ignazio Vitale ile karşılaşır. Derken aralarındaki etkileşim büyük ve vazgeçilmez bir aşka dönüşür. Geçmişinden yaralı, kaybetmenin anlamını oldukça acı bir şekilde öğrenmiş olan Ignazio Vitale yani nam-ı diyar Naz ile Karissa'nın aşkını konu alıyor. Tabi sadece bununla kalmıyor. İçindeki intikam ateşi ile yanan Naz'ın içindeki nefretin ve öfkenin sebebini şaşırtıcı bir şekilde öğrenirken iki aşığın çıkmazda gibi görünen ilişkisini okuyoruz.
Naz ile Karissa arasındaki zaten pamuk ipliğine bağlı olan güvenin kopma noktasına gelip kopup kopmayacağını, aşklarının nasıl bir yola gireceğini okumanın eşsiz zevkine varıyoruz.

Sıradan bir aşk hikayesi gibi gelebilir ama değil! Tıpkı sıradan bir erotik aşk romanı olmadığı gibi. Çok daha fazlasını içinde barındırıyor.

Bu kitabı tarif etmek, kelimelere sığdırmak mümkün değil bence okumalısınız.

~~~*~~~
"Ben iyi bir adam değilim, Karissa ve asla da olmayacağım. Sakın beni düzeltebileceğini
ya da bir gün değişeceğimi düşünme. Öyle bir şey olmayacak. Şunu anlamak zorundasın.
Eğer bu iş daha ileri giderse, eğer kalmamı istersen bir gün çekip gitmene izin vermeyeceğim."
~~~*~~~

Kitabı beğendim, hatta bayıldım! Vitale karakterini sevmeyenlerin aksine sevdim. Onun sert karakterine, garip fantazisine, intikam içinde yanan kalbine rağmen içindeki aşık adama vuruldum!

Zaten görünenin ardındakini görebilen bir okur Vitale bayılır ama sadece dış kabuğun görüşüne,Vitale'in gösterdiği kişiliğini gören bir okur ise kitabı beğenmez!

Kitabın kapağını kapatır kapatmaz ikinci kitabın çıkması için heyecanlandım hatta CNR'da bile bunu dile getirdim ve öğrendim ki çeviri için Arzu Hanım'a verilmiş. İkinci kitapta aynı çevirmen tarafından çevrilecek bunu demeden geçmeyeyim :)

Bir de... ben böyle kitaplara yani bu tür kitaplara erotik aşk romanı kategorilendirmesini nedense yakıştıramıyorum. Artık bütün aşk romanlarındaki erotizm dozu bu kadar ve erotik aşk romanı dediğim anda aklıma çok daha fazlası geliyor, mesela Günahkarlar Turnede Serisi...
Bu kitap için, bence çoook güzel bir aşk romanı ve evet içerisine biraz erotik sahne serpiştirilmiş demek bence daha yerinde olur ;)

Arzu Hanım duyun sesimi. Kitabı, yani 2. kitabı heyecanla bekliyorum. Olabilecek en kısa zamanda lütfen çevirinnnn...ne olurrr diye yalvarasım var :))

Kitabın yorumunu bitiriyorum artık ve tekrar tekrar söylemekten yorulmayarak kitabı tavsiye ediyorum. 5 üzerinden 5 arkadaş! O kadar beğendim işte.

Alıntılar ve daha fazlası için: http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/03/jm-darhower-gozlerindeki-canavar.html


5 puan

5 yıldız verdim o da sonuna kadar okumayı başardım diye
yazar ne duyguları verebilmiş ne elindeki konuyu güzelce anlatabilmiş...
bu kadar beğenilmesine çooooook şaşırdım açıkçası...
yahu karanlık bir karakter diye bahsedilen Vitale bırakın canavarı ancak kedi yavrusu kadar karanlık bir tip ve onun kadar avcıydı...
pehhh!!! diyorum yani...
kadın karakterde akılsız bir şeydi...
sıkıntıdan patladım ama bu kadar sevildiğine göre bir şeyler var herhalde derken
azcık atlayarak bitirdim kitabı... inanın çok zor oldu!!!


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 448 sayfa
2015 tarihinde, Yabancı Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9786055016289
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

asenaozoral ranayıldız mucdem Romantik Optik LadyMaria
9 kişi

Okumak İsteyenler

Ckmksm aygn_yldz
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski