Sami Beyin ruhu bana mısın demiyordu ipil ipil yağan yağmura. Bir Fatihe iniyor, bir gençliğine gidip Kumkapı sahillerinden karpuz kabuklarının yüzdüğü kristal denize atıyordu kendini, bir Perşembe Pazarındaki hurdacı dükkânına, yeni yeni para kazanmaya başladığı günlere dönüyordu. Ama en büyük huzuru ilk karısının yanına vardığında duyuyordu. Önünde dilimlenmiş domatesi, kavunu, beyaz peyniri, karşısında yokluğuna alışamadığı ilk aşkı, karısı, buğulu ılık sesiyle koklasam saçlarını bu gece taa fecre kadarı okuyordu... Çocuklarının doğumu... onları Floryaya denize sokmaya götürdükleri günler... okula başlayışları... sonra bir hançer saplanıyordu göğsüne, karısının tabutunun arkasından yürüyordu ağır ağır. Gözyaşları sel gibi düşüyordu yanaklarına. Güneşe Dön Yüzünü 1940lardan 80lere Türkiyenin panoramasını çiziyor...
Sami Beyin ruhu bana mısın demiyordu ipil ipil yağan yağmura. Bir Fatihe iniyor, bir gençliğine gidip Kumkapı sahillerinden karpuz kabuklarının yüzdüğü kristal denize atıyordu kendini, bir Perşembe Pazarındaki hurdacı dükkânına, yeni yeni para kazanmaya başladığı günlere dönüyordu. Ama en büyük huzuru ilk karısının yanına vardığında duyuyordu. Önünde dilimlenmiş domatesi, kavunu, beyaz peyniri, karşısında yokluğuna alışamadığı ilk aşkı, karısı, buğulu ılık sesiyle koklasam saçlarını bu gece taa fecre kadarı okuyordu... Çocuklarının doğumu... onları Floryaya denize sokmaya götürdükleri günler... okula başlayışları... sonra bir hançer saplanıyordu göğsüne, karısının tabutunun arkasından yürüyordu ağır ağır. Gözyaşları sel gibi düşüyordu yanaklarına. Güneşe Dön Yüzünü 1940lardan 80lere Türkiyenin panoramasını çiziyor...
SU GİBİ YAZAR: AYŞE KULİN
Kitabın içinde birbirinden güzel 9 öykü var. İlk iki öyküsünde bir dörtlemesininden izler var. O dörtlemeyi okuduysanız ne demek istediğimi anlarsınız. İlk öykü o dörtlemenin taslakları diye düşünüyorum.
Kitabın beşinci öyküsü kitabın en güzel öykülerinden biri. Sosyete dünyasının görünmeyen karanlık yüzünü çok güzel özetlemiş.
Kitabın 7. Ve 8. Öyküsünde yazar büyülü gerçekçi öykü yazmaya çalışmış çok güzel olmuş.
Son öykü... bizler reklamları ve dizileri izliyoruz ne zorluklarla çekildiğini kamera arkasında neler yaşanıyor bilmiyoruz. Kamera arkasında olanları çok güzel anlatmış.
Keşke Ayşe kulin melo hanım'ı ve sami beyi anlatan roman yazsa... Bu kitap yazarın ilk kitabı. Yazar -sade ve akıcı- kolay okunan bir dil kullanağını ilk kitabından belli etmiş. Ayşe kulin su gibi. Yazar bu kitabını parayla bastırmış.
Karton Cilt, 82 sayfa
Nisan2012 tarihinde, Everest Yayınları tarafından yayınlandı