HARRY POTTER sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektupla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar.
"Harry, elleri titreyerek zarfı çevirince mor balmumundan bir mühür gördü; bir arma - koca bir 'H' harfinin çevresinde bir aslan, bir kartal, bir porsuk, bir de yılan."
HARRY POTTER sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektupla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar.
"Harry, elleri titreyerek zarfı çevirince mor balmumundan bir mühür gördü; bir arma - koca bir 'H' harfinin çevresinde bir aslan, bir kartal, bir porsuk, bir de yılan."
11'dim ben de ilk kitabı elime aldığımda. Gerçekten Harry ile beraber büyüdük. Hiç bir kitap bana bugüne dek onun hissettirdiği duyguları hissettiremedi, muhtemelen asla da hissettiremeyecek.
Ne döktüğüm gözyaşlarının, ne etrafa saçtığım kahkahaların, ne de kitabı bitirip, koklayıp, öpüp, göğsüme yaslayıp sarıldığımda ki mutluluk duygusunun tarifi yok.
Bizden öncekiler Star Wars nesliydi, ya da Yüzüklerin Efendisi, bende Harry Potter jenerasyonunun bir çocuğu olarak büyümekten her zaman büyük bir gurur duyacağım.
Ne zaman Harry Potter’a dair bir şey görsem içimde bir ağlama isteği uyanıyor. Çocukluğum o benim. Ben çocukken evde Draco’ya aşk nidaları atıp ben Hermione’yim diye takılırdım. Harry gibi cesur olmaya çalışıp, Ron gibi yemek yerdim. Gördüğüm her suluboya fırçasını asa olarak kullanıp sihirler yapmaya çalışırdım. Sırf çocukluğumlada kalmadı bu. Ben hala neşeli olduğum zamanlarda Luna gibi seke seke yürürüm, Neville gibi unutkanım, Ron gibi yiyorum, Hermione kadar kitap okuyup, Draco kadar aile baskısı yaşıyorum. Harry Potter hayatımın bir parçası. İşte böyle bir seri Harry Potter. İşte bu kitap da bir efsanenin başlangıcı ve bir neslin dönüm noktası.
Çevirisinin bazı yerlerini beğenmedim.
''Nen var Harry?'' soru kalıbı bana çok doğru gelmedi. ''Ana ve Baba'' demek yerine ''Anne ve Baba'' diyebilirdi Hadrid. Bu bölümlerde hata olduğunu düşünüyorum.
Filmi 15 kere izlediğim için okurken sayfalarda film gözümde canlandı. Kitap kurgusuyla film kurgusu çok farklıydı. Fakat ben Film kurgusunu daha çok sevdim. Olaylar daha iyi anlatılmış filmde. Kitapta bu biraz gözardı edilmiş sanki. Kitapta olup da filmde olmayan olaylar vardı.
Hermione ve Snape'i çok özlediğimi fark ettim okuduktan sonra.
Cok iyi hatirliyorum 8.siniftaydim, bir gun agabeyim yanima gelip bence artik Harry Potter okumalisin diyip bana Felsefe Tasi'ni vermisti. Ben de cok heveslenip hemen okumaya baslamistim. O gunden sonra butun seriyi buyuk bir hizla bitirdim.
Bence bu kitap serisi bir cok cocugun baskilanmis hayallerinin yaziya gecirilmis hali...
Filmlerini izlediğim Harry potter'ın tek bu kitabını bulup okuyabilmiştim.Serinin başı ve çok güzel bir kitap herkese öneririm.
filminden çok daha başarılı çok olmadı okuyalı.... serinin tamamını okumak için heyecanlanıyorum :)
Çocukluğumda okumadığım için burukluk hissettiğim serinin ilk kitabı. Filmlerini izlemeden önce okumak isterdim. Bir kere içine girince kitabın, bitene kadar rahat edemiyorsunuz. Ya da okudukça o sihirli dünyada olduğunuzu hayal edip rahatlıyorsunuz. Okudukça Muggle olmak benim kaderimde olmamalıydı diyorsunuz.
Üzerinde söylenebilecek çoğu şey belirtilmiş aslında. Çünkü her bir okuyucu için hissettirdikleriyle özel bir yere sahip oluyor bu kitap.
Şöylesine bir bakmak için elime aldığım ama tüm gün boyunca, oturduğum yere çakılıp kalmış vaziyette okuduğum kitap... Yaşım da 25 falandı yanlış hatırlamıyorsam. Bu seriye çocuk kitabı yakıştırması yapanlara o günden beri gülüyorum. Hatırladıkça kendi halime de tabi...
8 kez okudum bu kitabı, neredeyse ezbere biliyorum fakat yine de ne zaman elime geçse açıp okumaktan alıkoyamıyorum kendimi. muhteşem bir kurgunun giriş kapısı.
Ciltsiz, 276 sayfa
2000 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı