Rıfat İlgaz, Hoca Nasrettin ve Çömezlerinde Nasrettin Hoca fıkralarını çağdaş bir yaklaşımla ve kendi mizah anlayışıyla yeniden üretiyor... [...] Pasif direnme yapmak, ezilmişliğini unutmak, dar zamanlarını kazasız belasız geçiştirmek zorunda kalan halkımız, Hocasına sık sık başvurmak yolunu tutmuştur. Bugünlerde ona gene sık sık başvuruyor¬sak, işlerin yolunda gitmediğini, haksızlıkların, baskıların arttığını söyle¬yebiliriz açıkça. [...] Hem davacıya, hem davalıya, hem de kendisini eleşti¬ren karısına hak vermekle kendi adalet anlayışını açıklamak değildir öngördüğü... Her şeyi tatlıya bağlamaya çalışan yöneticileri, çıkarcıları, eyyamcıları, dalkavukları yere vurmaktır amacı. Hoca bu yerden yere vurma işini kahramanlar gibi zor kullanarak, bedensel gücünü göstermek¬le yapmaz, filozofça yapar. Güçsüzler, arkasız kalanlar, dar zamanlarında onun fıkralarına sığınarak güçlü görünmeye, ayakta kalmaya, tutunmaya, yaşayışlarını sürdürmeye çalışırlar. Hocamız, atılım adamı, coşku adamı, eylem adamı olmadığı gibi bir kurtarıcı, bir yol gösterici, kısaca önden giden bir yönetici de değildir. Ezilen, kaderine terkedilen, sömürülen, dertli, acılı, sahipsiz halkımızdan yana, onunla gönül birliği eden, avutan, ayakta tutan, acılarını unutturan, okumuş yazmış, halkına dönük, aydın, cin gibi zeki, hazırcevap bir halk adamıdır. Rıfat Ilgaz
Rıfat İlgaz, Hoca Nasrettin ve Çömezlerinde Nasrettin Hoca fıkralarını çağdaş bir yaklaşımla ve kendi mizah anlayışıyla yeniden üretiyor... [...] Pasif direnme yapmak, ezilmişliğini unutmak, dar zamanlarını kazasız belasız geçiştirmek zorunda kalan halkımız, Hocasına sık sık başvurmak yolunu tutmuştur. Bugünlerde ona gene sık sık başvuruyor¬sak, işlerin yolunda gitmediğini, haksızlıkların, baskıların arttığını söyle¬yebiliriz açıkça. [...] Hem davacıya, hem davalıya, hem de kendisini eleşti¬ren karısına hak vermekle kendi adalet anlayışını açıklamak değildir öngördüğü... Her şeyi tatlıya bağlamaya çalışan yöneticileri, çıkarcıları, eyyamcıları, dalkavukları yere vurmaktır amacı. Hoca bu yerden yere vurma işini kahramanlar gibi zor kullanarak, bedensel gücünü göstermek¬le yapmaz, filozofça yapar. Güçsüzler, arkasız kalanlar, dar zamanlarında onun fıkralarına sığınarak güçlü görünmeye, ayakta kalmaya, tutunmaya, yaşayışlarını sürdürmeye çalışırlar. Hocamız, atılım adamı, coşku adamı, eylem adamı olmadığı gibi bir kurtarıcı, bir yol gösterici, kısaca önden giden bir yönetici de değildir. Ezilen, kaderine terkedilen, sömürülen, dertli, acılı, sahipsiz halkımızdan yana, onunla gönül birliği eden, avutan, ayakta tutan, acılarını unutturan, okumuş yazmış, halkına dönük, aydın, cin gibi zeki, hazırcevap bir halk adamıdır. Rıfat Ilgaz
Hiciv ustası Rıfat Ilgaz'dan bir Nasrettin Hoca güzellemesi. Nasrettin Hoca fıkralarını taşı gediğine koyan türden bir romana dönüştüren usta zamansız bir esere imza atmış. Ne yazık ki romanda karşılaştığımız ve bir kısmını fıkralardan tanıdığımız "her devrin adamları" her devir varolmaya devam edecekler. Halk da görünen o ki aynı aymazlıkla yaşayıp gitmeye. Arada olan Hammat'lara olacak. Devran, bizler ders almadıkça böyle dönüp gidecek.
Kütüphanede denk gelerek bir anda okuduğum çok keyifli bir kitaptı. Nasrettin hocayı hep duyardım ama okumak ilk kez nasip oldu. Rıfat Ilgaz gerçekten harika bir kaleme sahip. Hocanın söylediği tüm o sözlerin hikayelerini öğrenmek güzel oldu. Kesinlikle her yaştan insana tavsiye ederim.
142 sayfa