Hador Altınbaş bir Edain beyiydi ve Eldar tarafından çok sevilirdi. Ömrünün sonuna dek, ona Hithlumun Dor-lómin denen bölgesinde geniş topraklar veren Fingolfinin beyliği altında yaşadı. Kızı Glóredhel , Brethil İnsanlarının beyi olan Halmir oğlu Haldir ile evlendi; ve aynı düğünde, oğlu Uzun Galdor, Halmirin kızı Hareth ile evlendi.Galdor ile Harethin iki oğlu oldu: Húrin ile Huor. Húrin üç yaş büyüktü, ama boyca, akrabaları arasındaki diğer erkeklerden daha kısaydı; bu konuda annesinin halkına çekmişti, ama başka her konuda dedesi Hadora benziyordu, vücudu güçlü, mizacı ateşliydi. Ama onun içindeki ateş istikrarlı yanıyordu ve iradesi son derece sağlamdı. Kuzey İnsanları arasında, Noldor öğütlerini en iyi bilen oydu. Erkek kardeşi Huor uzun boyluydu; kendi oğlu Tuor dışında, Edain içindeki en uzun boylu kişiydi ve hızlı koşardı; ama yarış uzun ve zorluysa, eve ilk varan Húrin olurdu, çünkü o, yarışın sonunda da, başındaki kadar hızlı koşardı. İki kardeş birbirini çok severdi ve gençliklerinde birbirlerinden nadiren ayrıldılar.Húrin, Bëor Evinden Bregolasın oğlu Baragundun kızı Morwen ile evlendi; yani Morwen Tek-Elli Berenin yakın akrabasıydı. Morwen siyah saçlı ve uzun boyluydu, ve bakışlarındaki ışıltı, yüzündeki güzellik yüzünden insanlar ona Eledhwen, Elf-ışıltısı lakabını vermişti; ama mizacı sert ve gururluydu. Bëor Evinin hüzünleri Morwenin yüreğini kederlendirmişti; çünkü o, Bragollachın yıkılmasının ardından, Dorthoniondan Dor-lómine sürgün olarak gelmişti.Húrin ile Morwenin en büyük çocuklarının adı Túrindi ve Berenin Doriatha geldiği, Thingol kızı Tinuvieli bulduğu sene doğmuştu. Morwen Húrine bir de kız evlat verdi ve ona Urwen adını verdiler; ama kısa ömründe tanıyan herkes ona Lalaith, yani Kahkaha diyordu.Huor, Morwenin kuzeni Rian ile evlendi; Rian, Bregolas oğlu Belegundun kızıydı. Kör talih eseri bu günlerde doğmuştu, çünkü iyi yürekliydi ve ne av, ne de savaştan hoşlanırdı. Sevgisini doğadaki ağaçlara ve çiçeklere verirdi; şarkı söyler, şarkı bestelerdi. Huor ile evlenmesinin üzerinden yalnızca iki ay geçmişti ki, Huor kardeşi ile birlikte Nirnaeth Arnoediada gitti ve Rian onu bir daha görmedi.Ama şimdi hikâye, Húrin ile Huorun gençliğine dönüyor. Galdorun oğullarının, o günlerde Kuzey insanlarında âdet olduğu üzere, bir süre amcaları Haldirin üvey evlatları olarak Brethilde yaşadığı söylenir. O günlerde ülkelerinin kuzey sınırlarına saldırılar düzenleyen Orclara karşı, Brethil İnsanları ile birlikte sık sık savaşmaya gitmişlerdir; çünkü, yalnızca onyedi yaşında olan Húrin güçlüydü ve ondan küçük olan Huor, o halkın çoğu yetişkini kadar uzun boylu olmuştu.
Hador Altınbaş bir Edain beyiydi ve Eldar tarafından çok sevilirdi. Ömrünün sonuna dek, ona Hithlumun Dor-lómin denen bölgesinde geniş topraklar veren Fingolfinin beyliği altında yaşadı. Kızı Glóredhel , Brethil İnsanlarının beyi olan Halmir oğlu Haldir ile evlendi; ve aynı düğünde, oğlu Uzun Galdor, Halmirin kızı Hareth ile evlendi.Galdor ile Harethin iki oğlu oldu: Húrin ile Huor. Húrin üç yaş büyüktü, ama boyca, akrabaları arasındaki diğer erkeklerden daha kısaydı; bu konuda annesinin halkına çekmişti, ama başka her konuda dedesi Hadora benziyordu, vücudu güçlü, mizacı ateşliydi. Ama onun içindeki ateş istikrarlı yanıyordu ve iradesi son derece sağlamdı. Kuzey İnsanları arasında, Noldor öğütlerini en iyi bilen oydu. Erkek kardeşi Huor uzun boyluydu; kendi oğlu Tuor dışında, Edain içindeki en uzun boylu kişiydi ve hızlı koşardı; ama yarış uzun ve zorluysa, eve ilk varan Húrin olurdu, çünkü o, yarışın sonunda da, başındaki kadar hızlı koşardı. İki kardeş birbirini çok severdi ve gençliklerinde birbirlerinden nadiren ayrıldılar.Húrin, Bëor Evinden Bregolasın oğlu Baragundun kızı Morwen ile evlendi; yani Morwen Tek-Elli Berenin yakın akrabasıydı. Morwen siyah saçlı ve uzun boyluydu, ve bakışlarındaki ışıltı, yüzündeki güzellik yüzünden insanlar ona Eledhwen, Elf-ışıltısı lakabını vermişti; ama mizacı sert ve gururluydu. Bëor Evinin hüzünleri Morwenin yüreğini kederlendirmişti; çünkü o, Bragollachın yıkılmasının ardından, Dorthoniondan Dor-lómine sürgün olarak gelmişti.Húrin il... tümünü göster
Silmarillion'da hâli hazırda var olan Hurin'in Çocukları, oğul Tolkien tarafından tekrar gözden geçirilip, babasının notlarıyla desteklenip, kendisi tarafından kurguya tuz-biber eklenerek başlı başına bir cilt olarak basıldığında, biz Tolkienseverler nispeten "yeni" bir Tolkien kitabı almaktan nasıl bir keyif duymuştuk, çok iyi hatırlıyorum. İzmir'deki Yakın Kitapevi'ne kitabı almak için girdiğimde çıkan birinin elinde ve ben raftan kitabı aldığımda kasada ödeme yapan birinin elinde görmek "Aha valla okuyor lan millet Tolkien" dedirtmişti. Arda (Orta-Dünya) çok daha gençken; ilkdoğanlar ve armağanlıların maceraları, Silmarillion'daki edisyona göre daha özenli bir anlatıma ve kırıksız bir akıcılığa sahip. Yorgun-argın yurduna dönen bahtsız Hurin'e selam olsun.
Eğer Silmarillion´u okumadıysanız başlamamalısınız. Önce Silmarillion´u "Turambar Turin´e Dair" adı bölüme kadar okuyup sonra bu kitaba başlarsanız daha iyi olur.
Kitapta Hurin´in Morgoth tarafından lanetlenmiş soyu anlatılıyor. Turin´in başından geçen olaylar, yaşadıkları sizi kendine çekecek. Turin´in düştüğü durumlar ve en son geldiği durum sizi çok etkileyecek.
Okurken zorlanır mıyım diye şüpheniz varsa;
kitabın dili Silmarillion kadar ağır değil ama Yüzüklerin Efendisi gibi ayrıntılı da değil. Anlaşılır ve sade bir anlatımı var. Bence bütün Tolkien hayranları okumalı.
İlk baştaki yabancı kelimeler, isimler anlatımın akıcılığını bozsada sonraları çok güzel bir seyirde ilerleyen bir kitap. Çok beğendiğimi söyleyebilirim.
"Başucu kitaplarım" diye nitelendirdiğim kategoriye girebilecek eserdir. Zira Morgoth'un yaptığı kötülüklerin en büyüğünü ve en acımazısını bu kitapta üzülerek ve merak ile okuyacaksınız. "Silmarillion" adlı eserde bu hikayenin 60 sayfalık bir kısa versiyonu var. Eğer o hikayeyi sevip daha da ayrıntıları bir şekilde öğrenmek istiyorsanız, şiddet ile okumanızı tavsiye ediyorum.
Silmarillion'u okuduysanız eğer Turin'in kederli hikayesini birde buradan okumanın bir ayrıcalığı olmadığını anladığım kitaptır.
Kurgusunu çok beğenmiştim.
Bence Yüzüklerin Efendisi ile kıyaslanmadan okunmalı.
Silmarillion'dan sonra okuduğum en harika kitap!
Turin Turambar ise Steel Brightblade'den sonra en sevdiğim karakter! :)
Aynı hikaye 2 defa anlatılıp 3. ye kitap olarak karşınıza çıkınca, kitap hayal kırıklığı olmaktan öteye geçmiyor. Sillmarillion da var, bitmemiş öykülerde var o zaman ayrı bir kitap niye? yada kitap var Sillmarillion'daki nede tamam o zaman Bitmemiş Öykülerde ne işi var Kayıprıhtımda C.TolkieninPara için yayımcıların , sinemacılar yaptıklarından dem vuruken yapılan ne denli doğru? Bu arada serzenişim böyle bir kitabın hangi amaca hizmet ettiği üzerinedir yoksa Turin'in öyküsü son derece göz alıcıdır bence...
Çok hoş olmuş. Başarılı, anlatım sade ve anlaşılır.
Karton Cilt, 5.Baskı, 354 sayfa
Şubat2016 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı