Issızlığın Ortası

Edebiyat dünyasına ilk adımını, edebiyat tarihimizin savaş karşıtı ilk romanlarından biri diye adlandırılabilecek Issızlığın Ortasıyla atan Mehmet Eroğlu, bu eserinde, yarattığı unutulmaz kahramanı Ayhanın, Kıbrısta katıldığı savaşta yaralanıp,1975 Ocak ayında, kafasında geçmişi ve varoluşuyla ilgili sorularla Ankaraya geri dönüşünü anlatır. Ayhan, 1971de ortadan kaybolan çocukluk ve gençlik arkadaşı, siyasi eylemci Zaferi aramak üzere tekrar yollara düşmeden önce bu kentte iki ay geçirecek ve bu süre içerisinde, kendisinden oldukça farklı bir kadın olan Ferdayla tutkulu bir aşk yaşayacaktır. Ne var ki roman, birkaç haftaya sığan, aşktan ziyade umutsuz bir kurtuluş çabasını akla getiren, yoğun ve marazi bir cinsellikle örülü bir ilişkinin ötesinde, aslında kendisiyle hesaplaşan Ayhanın ve 12 Mart darbesiyle dağıtılarak yok edilmeye çalışılmış bir kuşağın uzun yolculuğunun resmedildiği, göz alıcı ama trajik bir serüveni anlatmaktadır. Birbirinin içine giren geri dönüşler, kavramlarla bezeli zamansal sıçramalar, son derece sık dokunmuş bir roman örgüsü, yerli romanımızda pek rastlanmayan psikolojik tahliller, insanlık ideali olarak tartışılan ideolojiler, zamanı ve yerelliği aşmaya niyetli bir kozmik bakış açısı, nihayet, yazgısı ve Tanrıyla yüzleşen yalnız insan: Savaş, kurtarıcılık, soyluluk, cinsellik, kahramanlık, cesaret ve derin pişmanlıklar... Mehmet Eroğlunun daha sonraki romanlarında kanıtlanacak olan kurgu ustalığı ve bir romancı olarak ele alacağı trajik insani durumlara ilişkin ilk ipuçlarının görüleceği Issızlığın Ortası,1979 Milliyet Roman Ödülünü kazanmasına karşın 12 Eylül döneminin faşizan ortamında sakıncalı bulunduğundan ancak beş yıl sonra yayımlanmış, daha sonra da 1985 Orhan Kemal Roman Armağanı ile 1985 Madaralı Roman Ödülüne layık bulunmuştur.

Edebiyat dünyasına ilk adımını, edebiyat tarihimizin savaş karşıtı ilk romanlarından biri diye adlandırılabilecek Issızlığın Ortasıyla atan Mehmet Eroğlu, bu eserinde, yarattığı unutulmaz kahramanı Ayhanın, Kıbrısta katıldığı savaşta yaralanıp,1975 Ocak ayında, kafasında geçmişi ve varoluşuyla ilgili sorularla Ankaraya geri dönüşünü anlatır. Ayhan, 1971de ortadan kaybolan çocukluk ve gençlik arkadaşı, siyasi eylemci Zaferi aramak üzere tekrar yollara düşmeden önce bu kentte iki ay geçirecek ve bu süre içerisinde, kendisinden oldukça farklı bir kadın olan Ferdayla tutkulu bir aşk yaşayacaktır. Ne var ki roman, birkaç haftaya sığan, aşktan ziyade umutsuz bir kurtuluş çabasını akla getiren, yoğun ve marazi bir cinsellikle örülü bir ilişkinin ötesinde, aslında kendisiyle hesaplaşan Ayhanın ve 12 Mart darbesiyle dağıtılarak yok edilmeye çalışılmış bir kuşağın uzun yolculuğunun resmedildiği, göz alıcı ama trajik bir serüveni anlatmaktadır. Birbirinin içine giren geri dönüşler, kavramlarla bezeli zamansal sıçramalar, son derece sık dokunmuş bir roman örgüsü, yerli romanımızda pek rastlanmayan psikolojik tahliller, insanlık ideali olarak tartışılan ideolojiler, zamanı ve yerelliği aşmaya niyetli bir kozmik bakış açısı, nihayet, yazgısı ve Tanrıyla yüzleşen yalnız insan: Savaş, kurtarıcılık, soyluluk, cinsellik, kahramanlık, cesaret ve derin pişmanlıklar... Mehmet Eroğlunun daha sonraki romanlarında kanıtlanacak olan kurgu ustalığı ve bir romancı olarak ele alacağı trajik insani durum... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
6 puan

Ritmi hoş, ancak kurgusu zayıf. Biraz zorlama, ne bileyim garip bir kolajda bir araya getirilmiş karton karakterler sanki..


Baskı Bilgileri

356 sayfa


ISBN
9758829629

Diğer baskılar


Etiketler: çağdaş roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

üyesiz pizbola bilalante asanko Binbirinsan
25 kişi

Okumak İsteyenler

dgncndndr environmentalist AKA inci16 cemo
16 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski