Bir kadını yitirmek, tüm kadınları yitirmek demek… Bir gün sen de kadınsız erkeklerden olacaksın. O gün en ufak bir uyarı, küçücük bir ipucu vermeden; önsezi olarak hissettirmeden ya da içine doğmadan; kapını çalmadan, hiç beklemediğin bir anda seni bulacak. Bir köşeyi döndüğünde, aslında çoktan oraya varmış olduğunu anlayacaksın. Geriye dönmek mümkün olmayacak. O köşeyi bir kez dönünce, orası artık senin için mümkün olan tek dünya olacak. O dünyada sen kadınsız erkeklerden biri olarak anılacaksın. Hep bu soğuk çoğul eki ile... Bir kadının özlemini çeken, yasını tutan; bir kadın tarafından aldatılmış, terk edilmiş olmanın acısıyla yaşayan, aşkla kendinden vazgeçen erkeklerin öyküleri… Haruki Murakami'den aşka ve kadınlara yazılmış yedi ağıt…
(Tanıtım Bülteninden)
Bir kadını yitirmek, tüm kadınları yitirmek demek… Bir gün sen de kadınsız erkeklerden olacaksın. O gün en ufak bir uyarı, küçücük bir ipucu vermeden; önsezi olarak hissettirmeden ya da içine doğmadan; kapını çalmadan, hiç beklemediğin bir anda seni bulacak. Bir köşeyi döndüğünde, aslında çoktan oraya varmış olduğunu anlayacaksın. Geriye dönmek mümkün olmayacak. O köşeyi bir kez dönünce, orası artık senin için mümkün olan tek dünya olacak. O dünyada sen kadınsız erkeklerden biri olarak anılacaksın. Hep bu soğuk çoğul eki ile... Bir kadının özlemini çeken, yasını tutan; bir kadın tarafından aldatılmış, terk edilmiş olmanın acısıyla yaşayan, aşkla kendinden vazgeçen erkeklerin öyküleri… Haruki Murakami'den aşka ve kadınlara yazılmış yedi ağıt…
(Tanıtım Bülteninden)
Bağımsız Organ, Kino ve Aşık Samsa beni en çok içine çeken hikayeler oldu. Murakami çabuk tüketilmemesi gereken yazarlardan benim için. Öykü yazarlığını da sevdim.
Murakami'nin öykülerini romanlarından daha çok sevdim galiba .
Öykü kitaplarının genelinde olduğu üzere, öykülerin kalitesi giderek düşüyor. Kitaba adını veren son öykü hariç elbette. İlk Murakami kitabım buydu. Pek beğenmedim ama bir de romanlarını deneyeceğim.
Murakami ile tanıştığım ilk kitabıydı ve resmen önyargılarımı darmadağın etti diyebilirim tahminlerimin aksine yazım dili oldukça sade,akıcı,yazım dili bir o kadar da kuvvetli bir yazar olduğunu gördüm bu kitabı çok zevk alarak okudum ve kesinlikle diğer kitaplarını da okuyacağım ve kesinlikle tavsiye edilebilir yazarların başında geliyor!
murakami'nin hayatının hangi döneminde yazdığını merak ettiğim hikayeleri barındıran yeni kitabı. her hikaye derin bir hüzün barındırıyor, okurken sanki kitabın başında "gerçek hikayelerden alınmıştır" diye belirtilmişçesine içerledim ve üzüldüm. 1q84'teki yaz babam yaz anlayışından sonra böylesine sade ve duyguları okuyucuya doğrudan aktaran hikayeler şaşırttı doğrusu.
--- spoiler ---
ayrıca kamita'ya kino'nun barında atarlananan ikili 1q84'teki cemaat adına çalışan ikiliye çok benzemiyor mu?
--- spoiler ---
Yarım kalan hikayeler.Çok sıkıldım ve zor bitirdim.Elimde yazarın birkaç kitabı daha var onları okuma isteğim kalmadı.
Kadınsız erkekler kitabı 7 farklı öyküden oluşuyor. Öyküler de kadın ve erkek ilişkileri ile aşk üzerine kadınlara hitaben ağıtlara yer veriliyor. Kadınlar tarafından terk edilmiş erkekler ve onların yaşadıkları aşk acılarını çok güzel dile getirmiş. Her okuduğum kitapta Haruki Murakami'ye olan hayranlığım giderek artıyor. Önermem gerek yok kitabı yazar'ın ismi bile yeterli bence :D
Son sayfalarına kadar dayanamayıp satır atlayarak; ilk kez Japon edebiyatından okumaya karar vermişken, son olacağına emin olarak; özellikle Haruki Murakami'den bir daha okumamaya karar vermiş olarak bir kitabı daha bitirmiş bulunmaktayım. Kitapta 7adet hain, aldatan, terkeden kadınları anlatan hikaye bulunmakta. Yazar bu konuda hikayeler oluşturmak için kurguyu bayağı zorlamış. Hele ki Gregor Samsa'yı anlattığı bir hikaye var ki, ondan sonra hiç okuyasım gelmedi.
Sonuçta zorla da olsa bitirdim ama zamanıma yazık oldu.
Karton Cilt, 224 sayfa
2016 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı