İlk kez 1968'de yayımlanmıştır.
Henri Charriere, işlemediği bir cinayetten müebbet kürek cezasına çarptırıldığında, yargıtaya bile başvurmayacak kadar umutsuz, toplumun gözden çıkardığı bir süprüntüydü. Uğradığı haksızlığın bilediği bir hınçla çok az insanın sağ kalmayı başardığı kürek cehenneminden kaçıp kurtulabilmek için aralıksız on üç yıl sürecek korkunç kaçma - yakalanma - yeniden kaçma mücadelesine atıldığında kıçında gizlediği bir tüp içindeki bin altı yüz franktan başka hiçbir şeyi yoktu. Bugün dünyanın en çok okunan, en sevilen yazarlarından biri.
İlk kez 1968'de yayımlanmıştır.
Henri Charriere, işlemediği bir cinayetten müebbet kürek cezasına çarptırıldığında, yargıtaya bile başvurmayacak kadar umutsuz, toplumun gözden çıkardığı bir süprüntüydü. Uğradığı haksızlığın bilediği bir hınçla çok az insanın sağ kalmayı başardığı kürek cehenneminden kaçıp kurtulabilmek için aralıksız on üç yıl sürecek korkunç kaçma - yakalanma - yeniden kaçma mücadelesine atıldığında kıçında gizlediği bir tüp içindeki bin altı yüz franktan başka hiçbir şeyi yoktu. Bugün dünyanın en çok okunan, en sevilen yazarlarından biri.
O nasıl bir hayat hikayesidir? O nasıl bir kaçış aşkıdır? O nasıl bir özgürlük hasretidir? O nasıl bir yılmamazlıktır…
Öyle bir adam düşünün ki, bütün haksızlıklara, vahşiliklere, insanlık dışı tecrübelere maruz kalsın ama yine de hayattan kopmayıp kafasında her zaman özgürlüğü düşünüp girdiği her delikten bir şekilde kaçıp kurtulmayı başarsın.
Ötekiler rıhtıma hamallık yapıyor. Hepsi de bir iş tutmuş ama, ekmeklerini güç çıkarıyorlar.
“Zor olmasına zor ya, hiç olmazsa özgürlüğümüz var” diyorlar. “Özgürlük o kadar güzel ki.”
Henri Charriere‘nin gerçek hayat hikayesini günlüğümsü bir şekilde okuyucuyla buluşturduğu 1968 yayımlı kitabında, bir hiç uğruna, cehennemin yaşandığı, karanın yüzlerce kilometre uzağındaki kürek mahkumlarının yanına gönderilen adamın her daim kafasında canlandırıp hayata geçireceği kaçışları okuyoruz. Onun için zor diye bir kavram hiçbir zaman olmamış, imkansızı başarması ise zaman almış adeta.
Buraya yazdıktan sonra tavsiye edilince başlamadan duramadım ve kısa sürede de bitirdim heyecanın hiç dinmediği kitabı. Sırf Henri’nin değil ona yol arkadaşlığı yapan, girdiği cezaevlerinde de tanıştığı insanların hikayeleri gerçekten çok acımasız. Bunun yanında kaçışları sırasında ona kucak açan insanların karşılıksız yaptıkları yardımlar ve bu mahkuma karşı gösterdikleri davranışlar da insanı acayip duygulandırıyor. 9/10
http://cineshoot.net/kelebek-henri-charriere.html
Asla bitmeyen bir mücadele ve yaşama tutunmuş bir adamın özgürlük kavgası. Hayatın her döneminde umudun hiç bitmemesi gerektiğini vurguluyor bize. Dönemin başarılı kitaplarından. Yer yer bazı anlatılanlar biraz abartı ya da kurgu gibi gelse de genel olarak sürükleyici.
Kitabı e yayınlarından çıktığında babam bir arkadaşından almış, okumuş ve "al oku da hayatı öğren" diyerek bana vermişti. Kitabı bazı bölümlerini defalarca olmak üzere o yıllarda okudum. Daha sonra, 1978-1979 döneminde Lise-3 edebiyat dersinde bu roman üzerine inceleme yapmıştım.
Filmi epey övgüye mazhar olduğu için, açıkçası uzun zamandır filmini izlemeden önce okumayı istediğim bir kitaptı. Bugün nihayet kitabı bitirdim; üstüne büyük bir hevesle filmini seyrettim.
Böylesine akıcı ve karakter odaklı bir kitabın, sadece hikayeye yüzeysel bir şekilde odaklanmış bir filme uyarlanmasının hayal kırıklığı içindeyim.
Okuduğum en güzel kitaplardan birisi, herkese tavsiye ederim. Yer yer düşündürerek okutuyor kendisini ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
Mükemmel bi kitap yaşanmış olması da bir okadar tat katıyor okurken
Harika!!
Özgürlük insana neden lazım?
Öleceksem özgür bir insan olarak ölmeliyim.
Bir, iki, üç, dört, beş; bir, iki, üç, dört, beş.
insanın boğazına kadar pisliğe batsada bir çıkış yolunun elbet bulanabileceğini anlatan ve bunu kanıtlayan güzel bir roman..
Özgürlük insana neden lazım? Çoğu kişinin bi kaç ay içinde umutlarının tükenip kendini mevcut düzene bırakacağı şartlar altında ilk gününden kurtulduğu güne kadar vazgeçmeyen bir adamın gerçek hikayesi.
Karton Cilt, 6. Basım (Yeni Kapak), 565 sayfa
2010 tarihinde, E Yayınları tarafından yayınlandı