Amatör bir yazar. Kitapları henüz basılmamıştır.
Sadece e-kitap olarak kendi faceebook sayfasında paylaşılıyor.
Amatör bir yazar. Kitapları henüz basılmamıştır.
Sadece e-kitap olarak kendi faceebook sayfasında paylaşılıyor.
Hazır Selvi Atıcı röportajımızı yayınlamaya az kalmışken güzel mi güzel Kayıp şehir serisinin ilk kitabı olan Kimliksiz’e de yorum yapayım dedim. Sevgili yazarımızın Sen kitabı hariç diğer kitaplarını hatim ettim ancak bu aralar yorum yapmaya zaman bulamadım. Bu küçük boşluktan yararlanıp Deryal ve aşkını anlatmak istiyorum. Öncelikle belirteyim kayıp şehir serisinde en sevdiğim kitap oldu Kimliksiz. İlkler cidden her zaman farklı oluyormuş J
Kitap ilk sayfadan beni içine aldı. Olaylar, kurgu ve karakterler kesinlikle ilgi çekici. Özellikle Deryal anlatıldığı anda adama vuruldum. Tanımayan kalmadı diye umuyorum. Yok, eğer hala tanışmadıysanız en yakın kitapçıya koşmanızı acilen belirtiyorum. Kocaman yüreği, sahiplenici ve kıskanç halleri yıktı geçti. Burcu ise güçlü bir karakterdi. Yaşadığı onca şeyden sonra gülümseyebilmek işte bu dedirten cinstendi. Kitabı aşama aşama anlatırsam; ilk aşama, sizi heyecanlandırıyor. Olayların ve ilişkilerin hareketliliği yerinizde durmanıza pek yardımcı olmayacak. İkinci aşama, kocaman bir merak içeriyor. Olayları anlamakla, kimin ne sakladığını çözümlemekle geçiyor. Üçüncü aşama sizi şaşırtıyor. Ve açıkçası çok üzüyor. “Ne yaptın be adam!” sözlerimin evde yankılandığını biliyorum. Ve son aşama ise tatmin edici bir şekilde gelişiyor. Ve sizi istediğiniz şeye kavuşturuyor.
Konuya başta değinmem gerekirken yine hızımı alamayıp önce düşüncelerimden bahsetmişim. Mazur görün. Deryal, Nam-ı diğer Kayıp Şehir (gece kulübü)’in sahibi. Tırnaklarıyla kazıya kazıya buraya kadar gelmiş bir adam. Tabi ki tek başına değil Adem’i unutmamak gerek. Ve bir gece karşısına Burcu çıkıyor. Asi ve yaramaz. Deryal ona kızdıkça daha da bağlanıyor. Ve bir bakmışız deliler gibi âşık olmuşlar. Ama sırlar var. Hem de büyük sırlar. Çoğu da Burcu’nun sakladıkları… Peki, ne olacak? İşte alın okuyun diyorum.
Adem ve Şirin’e nasıl değinmedim ben? Onlar yan karakterlerden de fazlası oldular benim gözümde. Onların aşkı daha hızlı ve sertti. Ama acayip güzel ve samimiydiler. Bu ikilinin konuşmaları sizi hem özendiriyor hem de gülme krizine sokuyor. Bakınız;
"Sen ne işe yarayacaksın peki?" diye sordu dişlerinin arasından.
"Seni çalıştırıyorum ya. Yetmez mi?""Sen...""Evet." Adem dev gibi boyuyla genç kızın üzerine eğildi. "Ben?" diye sordu.
"Sen çok..." Genç kızın yanakları sinirle kızarmıştı. "Çok yakışıklıyım, değil mi? Biliyorum canım, nutkun tutuldu. Ben anladım, sen üzülme." :)
Hep övmekte olmaz. Gerçekten içime dert olan bir şeyi eleştireceğim. Umarım spoiler vermeden yaparım bunu J Bir olay var. Ve öyle kıskançlık adı altında yansıtılacak bir olay değildi. Çok daha ağır ve kötü bir şeydi. Ama bunun hafifletilmiş olarak sunulması olayın yakıcılığını, ağırlığını görmememize neden oluyor. Hâlbuki tam tersi olması gereken bir şeydi. Ve Deryal gibi bir karaktere hiç oturmayan, yakışmayan bir durumdu. Tamam, hiç kimseye yakışan bir şey değildir ama hani bazı karakterler vardı “bunu da yapar” dersiniz işte Deryal bu gruptan olmayanlardandı. Artık kitaplar bile kimseye güvenmeyin diyor sanki. Bu olay olmasa tam puanlık bir kitaptı benim neznimde. Yine de bu seriye başlayın diyorum.
"Hayatta üç önceliğim var," dedi.
"Üçüncüsü; arabalarım, İkincisi; Adem..." ardından duraksayıp genç kızın gözlerine baktı. Burcu fısıltıyla,
"Birincisi?" diye sordu.
Ama Deryal, bu sorunun içinde Burcu'nın kendi beyninde oluşturduğu cevabı görmüştü. Onun yanılacağını tahmin etmişti.
"Onun gözlerinin içine bakıyorum."
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/04/yorum-selvi-atc-kimliksiz-kayp-sehir-1.html
ben bu kitabı sevdim,duyguları aktarabilmiş..hissedebiliyorsunuz ve hakikaten o deryal zıbıdısına kızıyorsunuz:) özentilik yok sevdim okuyun keyifli bir kitaptı...
“Nesin sen? Ahlak zabıtası mı?”(BURCU)
“Aslında Superman, ama giysilerimi giyecek ve pelerinimi takacak zamanım yoktu.” —( DERYAL )
Ben Kimliksiz'i çok beğendim.Konu güzel,kurgu güzel, karakterler sağlam.Okurken hiç sıkılmıyorsunuz,okuduklarınızı gözünüzde canlandırıp duyguları hissedebiliyorsunuz. Malesef bunu her yazar okuyucusuna geçiremiyor.İşte bu yüzden yazarı tebrik ediyorum.Bence okunmaya değer kitaplardan.Gerçi Deryal'in yaptı şeye çok kızdım ama bu kitabın kalitesini düşürmüyor.Kesinlikle tavsiye ediyorum.Okuduğunuza pişman olmayacaksınız ;)
Başları güzel gidiyordu ama sonra deryal affedilemez bir şey yaptı. Kız onu affetti ama ben olsam asla affetmezdim. Kitap karakterleri bir sürü hata yaparlar ama mutlaka affettirirler ama bu asla affedilemez. Ne kadar pişman olursa olsun. Sırf onun yüzünden bu kadar düşük puan verdim.
Sonunda bende Deryal ile tanıştım. -tanıştığım gibi de haremime alıyorum kendisini-
Neyse efenim yoruma geçmek gerekirse; eğlenceli ve heyecanlı. Deryal'ın eskiden psikopatik takıntılı olduğu şeylere bittim. Gerçi kitap bitince de bende bittim. Neden yaa dedim. Neden devam etmedi. Konusunu sevdim, her şeyini sevdim. Önereceğim kitaplar arasındadır. Alın okuyun pişman olmazsınız!
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/11/selvi-atc-kimliksiz-bir-kayp-sehir-roman.html
Sonunda meşhur Deryal ile tanıştım. Samimiyetle söylüyorum ki tanışmadıysanız henüz en kısa zamanda tanışın!
Selvi Atıcı, daha öncelerden internet dünyasında yazılarını yayınlayan ve daha sonrada Müptela Yayınları tarafından keşfedilip kitabı basılan yazarlarımızdan.... Ne cevherler varmış diyorum... İyi ki yayınevi kendisini görmüş ve kitabını bizlerle, okurlarla buluşturmuş!
Akıcı, sürükleyici, zaman zaman heyecanlı zaman zaman da duygusal bir şekilde sayfalarını çevirdiğimiz bir kitap Kimliksiz.
Okuduğunuz her satırdan bir haz alacaksınız, her sayfayı merakla çevireceksiniz... Bunun garantisini veriyorum.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Deryal, kimliğini, ailesini bilmeyen, sokaklarda büyüyerek kendi çabalayarak bir yerlere gelmiş bir adam. Burcu ise, Deryal'le gece kulübünde yolları kesişen bir genç kız. Kitap aralarındaki ilişkinin boyutunun değişmesin, aşkın filizlenmesini konu alırken saklanan sırların oluşturduğu tehditleri, kırgınlıkları, çaresizlikleri de anlatıyor. Üstelik bununla kalmıyor, Deryal'in sağ kolu Adem'e de dokunuşlar yapıyor... Arkadaşlık ilişkilerine de değinirken hafiften mizahi bir kaleme geçerek eğlendiriyor ama bir yandan da duygusal yoğunlukla yaşanan acı olaylarda okuru hüzünlendiriyor.
Tek kelimeyle mükemmel bir kurgu ve kitaptı!
Ben kitabı cidden çok beğendim ve her sayfasını zevkle okudum. Hatta uzun zaman önce bitirmiş olmama rağmen bittiğini sindirmem uzun sürdü hala elime alıp ara ara okuyorum hoşuma giden yerlerini.
Selvi Atıcı, kitaplarını takip edeceğim yazarlardan biri oldu. Sizlere de öneririm okuyun bu kitabı!
amatör yazarlarımızdan olup profesyoneller gibi yazan bi yazardır henüz basılmış kitabı yok ama e kitap olarak okuyabilirsiniz.
Okuduktan sonra haftalarca etkisinden kurtulamadığım Sürekli Deryal Deryal diye sayıkladığım Muhteşem hikaye... Kesinlikle ama kesinlikle OKUNMALI ♥
http://kralicekitap.blogspot.com.tr/2014/11/kitap-yorumu-kimliksiz-selvi-atc.html
İlk olarak Selvi ablayı tebrik etmek istiyorum... Tanışıp, konuşmuşluğumuz olmasa da eski forumdan bildiğim, yıllardır da facebook sayfasını takip ettiğim bir insan kendisi. Umarım diğer kitaplarını da elimizde, koklaya koklaya okuma şansını elde ederiz. Kaleminin elinden hiç düşmemesi dileğiyle diyor ve başarılarının devamını diliyorum. ^^
Şimdi gelelim Kimliksiz'e... Sanırım kitabı ilk okuduğumda liseye bile başlamamıştım. Aradan o kadar uzun zaman geçmiş ki. Tekrar elime alıp okumak, çok ayrı mutlu etti beni. Deryal'in yeri özeldir çünkü. Unutmadığım, muhtemelen de unutmayacağım kitap karakterlerinden birisi... Ki bunda yazarımızın yazış şeklinin de etkili olduğunu düşünüyorum. Şimdiye kadar ne kadar hikayesini okuduysam, hepsi aşağı yukarı aklımda. Birkaç arkadaşımla konuştuğum için bu konuda tek olmadığımı da biliyorum.
Kitabımız, Burcu'nun Kayıp Şehir'e gelmesiyle başlıyor. Deryal, Burcu'yu görür görmez anlamsız bir koruma isteğiyle genç kızın peşini bir türlü bırakmıyor. Burcu'nun, Deryal'i korumak için vurulmasıyla, görüşmek için bir bahaneleri olmuş oluyor. Ardından olaylar kitabın sonuna kadar hiç hız kesmeden devam ediyor.
Karakterler o kadar güzel işlenmişti ki. Okurken sürekli yanıbaşımdalarmış, kırk yıldır tanışıyormuşuz gibi hissettim. Ben de onlarla güldüm, onlarla ağladım. Özellikle o malum kısımda... Deryal'i elime verseler parça pinçik ederdim. Ama kitap açısından genel olarak düşündüğümüzde Deryal'in karanlık tarafını hatırlamamızı sağlayacak bir şey gerekiyordu. Çünkü aşık Deryal'e o kadar çok kaptırmıştık ki kendimizi...
Ben en az Deryal kadar Burcu'yu da sevdim. Öyle sümsük tiplerden değildi. Kardeşi için katlandıkları pek çok insanın yapamayacağı şeylerdi. Sonu güzel oldu ama az çekmedi kızcağız. Ah şu erkekler...
Diğer bir konu ise, Adem. Deryal'in tek dostu.
Benim de tek aşkım! :D Çok tatlı bir bey yahu! Ona da bu kadar yer verilmiş olması eminim benim gibi birçok Adem severi de mutlu etmiştir. Konuşması ve davranışları ile tam bir Türk erkeği... Pek çoğundan daha öküz ama olsun o kadarcık.
Hala o dünyadan çıkamadığım için kitapla alakalı ne yazsam azmış gibi geliyor. O yüzden daha fazla uzatmak istemiyorum. Okurken zevk alacağınız, kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bir kitap. Okuyun, okutturun efenim! Sevgilerle.
381 sayfa