Ve ben, aslında harfiyen hatırlayarak dünün bol vakitlerini, doyumsuz sohbetlerini, telaşsız saatlerini, saadeti hüzünle yoğurarak geçtim ihtiyar adamın süzgecinden...Ben onu gemleyemedim, o demledi beni...Olgunlaştım, basarak üzerine birikmiş bütün yırtık takvim yapraklarının, yıllar yılı aynı çemberde dolanmaktan başı dönmüş akrep ve yelkovanların, o incecik delikten biteviye süzülmüş kumların, evine gire çıka ötmekten sesi kısılmış yorgun guguk kuşlarının, batmış onca güneşin, parıldamış bunca ay ışığının, hilalin ve fecrin, uğruna savaşılmış, yokluğuna alışılmış dostların, birbirine karışarak yanıp sönen kahkahalarla gözyaşlarının, yazılmış yazılamamış bunca satırın, tutulmuş tutulamamış onca sözün, dediklerimin, bir an önce bitmesini istediğim veya hiç bitmesin diye dualar ettiğim anların, koşuda çabuk yorulanların ya da koşmaya hiç niyeti olmayanların, sevaplarımın, günahlarımın, hatalarımın...... süzüldüm imbiğinden...Piştim, o ihtiyarın dergahında...Babamın oğluydum eskiden;Oğlumun babası oluverdim birden...
Ve ben, aslında harfiyen hatırlayarak dünün bol vakitlerini, doyumsuz sohbetlerini, telaşsız saatlerini, saadeti hüzünle yoğurarak geçtim ihtiyar adamın süzgecinden...Ben onu gemleyemedim, o demledi beni...Olgunlaştım, basarak üzerine birikmiş bütün yırtık takvim yapraklarının, yıllar yılı aynı çemberde dolanmaktan başı dönmüş akrep ve yelkovanların, o incecik delikten biteviye süzülmüş kumların, evine gire çıka ötmekten sesi kısılmış yorgun guguk kuşlarının, batmış onca güneşin, parıldamış bunca ay ışığının, hilalin ve fecrin, uğruna savaşılmış, yokluğuna alışılmış dostların, birbirine karışarak yanıp sönen kahkahalarla gözyaşlarının, yazılmış yazılamamış bunca satırın, tutulmuş tutulamamış onca sözün, dediklerimin, bir an önce bitmesini istediğim veya hiç bitmesin diye dualar ettiğim anların, koşuda çabuk yorulanların ya da koşmaya hiç niyeti olmayanların, sevaplarımın, günahlarımın, hatalarımın...... süzüldüm imbiğinden...Piştim, o ihtiyarın dergahında...Babamın oğluydum eskiden;Oğlumun babası oluverdim birden...
Kitaptan zevk almam için sanırım ya baba olmam lazımdı ya da erkek bir çocuk ama ikiside değilim.
"Bizleri çocuklaştırırken, onları vakitsiz olgunlaştıran bu süreç kaçınılmaz mı?"
ebeveynler için oldukça yararlı güzel akıcı bir kitap.
Ahhh, şu hayat telaşında çocuklarımıza yeterince zaman ayırmamız gerektiğini ve içimizdeki çocuğu öldürmememiz gerektiğini bir anlayabilsek:(
"Evlatların ebeveynlerini değil, ebeveynlerin evlatlarını gömdüğü, taze kana doymaz bir toprak...Azrail’in anavatanı..."
168 sayfa