Behrengi, kardeşliğin, umudun ve paylaşmanın dilidir. 1939 da İran Azerbaycan ının Tebriz kentinde doğan Behrengi, öğretmenlik göreviyle adım adım dolaştığı toprakların öykülerini tüm dünyaya mal etti.
******
Gelin, kulak verin büyük masal ustası Samed Behrenginin sesine. Bakın ne diyor masalında, cesur bir Küçük Kara Balık annesine:
Anneciğim; ben istemiyorum bugünden sonra boş boş dolaşmak. Artık tek amacım var; içinde yaşadığımız bu derenin sonuna ulaşmak! diyerek kesmiş Küçük Kara Balık annesinin sözünü.
Devam etmiş konuşmasına ve uzaklara dikmiş gözünü:
************
Samed Behrengi (1939-1968), İranlı bir yazar. On bir yıl İranın Azerbaycan kesiminde köy köy dolaşarak öğretmenlik yaptı. Öğretmenken bile öğrenciliği bırakmadı: Halkın dilinde dolaşan masalları, söylenceleri derledi, yorumladı, yeniden yazdı. Bu arada Tebriz Üniversitesinde İngilizce öğrenimi gördü. 1968 yılının Eylül ayında, daha 29 yaşındayken, Aras Irmağı kışısında ölüsü bulundu. Yüzerken boğulduğu söylendisi yayıldıysa da buna kimse inanmadı. Çünkü Samed Behrengi, yazdığı masallarla, ülkesinin başına çöreklenmiş Şahlık düzenini açık açık eleştiriyor, her türlü baskı yönetimine karşı çıkıyordu. Küçük Kara Balık, onun yalnızca İranda değil, dünyanın pek çok ülkesine tanınıp sevilmesine yol açmış bir ölümsüz kitaptır. Bu küçük kitap, Bratislava ve Bolonga Dünya Çocuk Kitapları Fuarlarında ödüller aldı. Yediden yetmişe herkesin severek bir çırpıda okuyacağı bu güzelim çocuk öyküsünü yeni bir çevirisiyle sunuyoruz.
************
Yüreği çocuk sevgisiyle dolu bir yazar Behrengi Bu sevgi onu çocukların dünyasına koşaradım daldırmış olmal ki, siz sevgili çocuklar için masallar derledi, masallar yazdı. Tekin Yayınevi de sizlerin bu masallarla buluşmanızı sağladı. şimdi size de bu masallarla tanışmak; Küçük Kara Balıkın yeni bir dünya arayışını, Ulduz Kızın bebi ve kargalarını yakından tanımak düşüyor. Behrengi öğretmenin masallarını okurken kendinizi bir başka dünyada bulacak, oradaki kahramanlarla bütünleşecek, onlarla sevinecek, onlarla üzüleceksiniz, Eminiz ki, elinize aldığınız bu kitabı bırakamayacak, masaldan masala koşarken sevinç çığlıkları atacaksınız...
************
Cemrenin suya düştüğü bir kış gecesiydi. Denizin derinliklerinde, Nine Balık, başına topladığı on iki bin çocuk ve torun balıklara masal anlatıyordu.Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Eskiden, çok eskiden bir Küçük Kara Balık varmış. Küçük bir derede birlikte yaşarmış annesiyle.Dere, koca bir dağın yamacındaki kaya yarıklarından kaynar, vadideki yatağında şırıl şırıl kıvrılarak akarmış.
******
Behrengi, kardeşliğin, umudun ve paylaşmanın dilidir. 1939 da İran Azerbaycan ının Tebriz kentinde doğan Behrengi, öğretmenlik göreviyle adım adım dolaştığı toprakların öykülerini tüm dünyaya mal etti.
******
Gelin, kulak verin büyük masal ustası Samed Behrenginin sesine. Bakın ne diyor masalında, cesur bir Küçük Kara Balık annesine:
Anneciğim; ben istemiyorum bugünden sonra boş boş dolaşmak. Artık tek amacım var; içinde yaşadığımız bu derenin sonuna ulaşmak! diyerek kesmiş Küçük Kara Balık annesinin sözünü.
Devam etmiş konuşmasına ve uzaklara dikmiş gözünü:
************
Samed Behrengi (1939-1968), İranlı bir yazar. On bir yıl İranın Azerbaycan kesiminde köy köy dolaşarak öğretmenlik yaptı. Öğretmenken bile öğrenciliği bırakmadı: Halkın dilinde dolaşan masalları, söylenceleri derledi, yorumladı, yeniden yazdı. Bu arada Tebriz Üniversitesinde İngilizce öğrenimi gördü. 1968 yılının Eylül ayında, daha 29 yaşındayken, Aras Irmağı kışısında ölüsü bulundu. Yüzerken boğulduğu söylendisi yayıldıysa da buna kimse inanmadı. Çünkü Samed Behrengi, yazdığı masallarla, ülkesinin başına çöreklenmiş Şahlık düzenini açık açık eleştiriyor, her türlü baskı yönetimine karşı çıkıyordu. Küçük Kara Balık, onun yalnızca İranda değil, dünyanın pek çok ülkesine tanınıp sevilmesine yol açmış bir ölümsüz kitaptır. Bu küçük kitap, Bratislava ve Bolonga Dünya Çocuk Kitapları Fuarlarında ödüller aldı. Yediden yetmişe herkesin severek bir çırpıda okuyacağı bu güzelim çocuk öyküsünü... tümünü göster
çok masum ve çok anlamlı...çemberimde gül oya ile anlamına anlam katmıştır...
Çoğu zaman Küçük Prens ile kıyaslansa da asla kıyaslanma derecesine gelmemesi gerektiğini düşünenlerdenim.Açıkçası,beğenmedim.
behrengi'yi ölümsüz kılan kitaplarından biri. belki milyonlarca çocuğun bilincinde yer aldı. bir yazarı ölümsüz kılan da bu olmalı.
* her şeyin bir sonu olmaz mı? gece sona erer, gündüz sona erer, ay öyle, yıl öyle...
okuduğum, okuduğum doyamayıp tekrar okuduğumdur kendileri !!!
"Birden kendi kendine, "Şu anda her an ölümle karşı karşıya kalabilirim" demiş. “Ama" diye devam etmiş, “eğer yaşıyorsam, ölümle karşılaşmak için acele etmemem gerek. Bir gün elbette karşılaşacağım. Ama esas önemli olan, yaşamımın ve ölümümün başkaları için ne ifade ettiği olmalı." diyor Küçük Kara Balık. Ve insana hayatını anlamlandırması için fazlasıyla güç veriyor.
"şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. elbette bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamamın veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek." paragrafına kadar küçük kara balığa kızdığım her satırında geri dönsene annenin yanına be salak balık dediğim lakin bu paragrafı okuduktan sonra beni küçük bir kırmızı balığa çeviren kitaptır.
Bir çocuğun hayal dünyasını genişletebilecek, iyi bir kitap. Kızım büyüyünce onun okuyacağı kitaplar listesine ekliyorum :)
Kızıma defalarca okuduğum, ikimizin de bayıldığı muhteşem bir kitap. Okunmalı.