35 Candidates
1 Couronne
La compétition de leur vie
Trois cents ans ont passé et les États-Unis ont sombré dans l'oubli. De leurs ruines est née Illeá, une monarchie de castes. Mais un jeu de téléréalité pourrait bien changer la donne.
Elles sont trente-cinq jeunes filles : la " Sélection " s'annonce comme l'opportunité de leur vie. L'unique chance pour elles de troquer un destin misérable contre un monde de paillettes. L'unique occasion d'habiter dans un palais et de conquérir le coeur du prince Maxon, l'héritier du trône.
Mais pour America Singer, cette sélection relève plutôt du cauchemar. Cela signifie renoncer à son amour interdit avec Aspen, un soldat de la caste inférieure. Quitter sa famille. Entrer dans une compétition sans merci. Vivre jour et nuit sous l'oeil des caméras...
Puis America rencontre le Prince. Et tous les plans qu'elle avait échafaudés s'en trouvent bouleversés...
Tout jeu comporte des règles, et les règles sont faites pour être transgressées.
35 Candidates
1 Couronne
La compétition de leur vie
Trois cents ans ont passé et les États-Unis ont sombré dans l'oubli. De leurs ruines est née Illeá, une monarchie de castes. Mais un jeu de téléréalité pourrait bien changer la donne.
Elles sont trente-cinq jeunes filles : la " Sélection " s'annonce comme l'opportunité de leur vie. L'unique chance pour elles de troquer un destin misérable contre un monde de paillettes. L'unique occasion d'habiter dans un palais et de conquérir le coeur du prince Maxon, l'héritier du trône.
Mais pour America Singer, cette sélection relève plutôt du cauchemar. Cela signifie renoncer à son amour interdit avec Aspen, un soldat de la caste inférieure. Quitter sa famille. Entrer dans une compétition sans merci. Vivre jour et nuit sous l'oeil des caméras...
Puis America rencontre le Prince. Et tous les plans qu'elle avait échafaudés s'en trouvent bouleversés...
Tout jeu comporte des règles, et les règles sont faites pour être transgressées.
Kitabın kurgusunda eksiklik olabilir, kitap edebi olarak zayıf olabilir; gerçekten benim de ''Ben bunu neden okuyorum ki?'' dediğim zaman olmadı değil.
Tüm okuduğum distopyalarda olduğu gibi bir kez daha halime şükrettim.
Genç kızlık hevesi olarak; seçilmiş diğer kızlar tarafından Prens Maxon'a -ve tacına- duyulan ilgiye rağmen Maxon'ın esas kızımız olan America'ya -seçime bir 'kaza' sonucu gelmiş olsa bile- meyletmesi beni kitaba çeken en büyük ikinci etken oldu sanırım. (Birincisi kesinlikle kitap kapağıydı! :D )
Her şeye rağmen bu kitap favorilerim arasında ve okuduğuma pişman değilim. Ki zaten her kitaptan öğrenebileceğimiz bir şeyler olduğuna inanıyorum...
Kitap tam bir hayal kırıklığıydı. Kitabın adı bu kadar çok 'Açlık Oyunları' ile bir arada kullanılınca tam anlamıyla o tarz birşey beklemiştim. Ayrıca kitap çok boştu, yani kelime anlamıyla bildiğimiz boştu işte! Kitapta elle tutulur, devamını okumak için cam simidi gibi canla sarılcağınız, o 300 sayfacığı gözünüzde büyütmenizi engelleyecek tek bir şey buldum mu? Cevabım kocaman bir HAYIR! Kesinlikle sadece zaman geçirmek için okunacak bir tarzda kitap. Karşımda ne hayallerinizi süsleyecek kadar bir prens ne saray hayatı nede ahh işte benim kızım aferin sana diyebilceğiniz bir kız vardı! Prens, America, Aspen... Hepsi başlı başına bir hata..
Prens zaten hiç tecrübesi olmayan biri. Aşk romanlarında okumaya alışık olduğumuz o sert görünümlü fakat aslında çok duygusal olan erkeklerden olabildiğince uzakta bir karaktere sahip. Prensi hiç sevmedim yani.. Zaten akılda kalıcı bir tasvirini bile yapamamıştı yazar. Kitap bittikten sonra Prens hakkında aklımda kalıcı tek şey 'çok pasif biri' olduğuydu.
America desen o, o nasıl bir kız ben çözemedim bir türlü! Aspen'i seviyor mu? Yoksa sırf ona sinirlendi diye kendini anında başkalarının kollarına atabilcek kadar sevgisi gibi kendiside basit mi? Basit diyorum çünkü sırf bir anlaşmazlık yaşadılar diye anında Aspeni kafasından atan Prensten hoşlanmaya başlayan yapıda bir kız. Büyük bir hayal kırıklığıdı benim için. Bu kitabı okurken kızın 'Victoria Seaton' gibi bir tavır takınmasını beklemiştim Prense karşı.. Ama çok şey beklemişim sanırım...
Aspen'e ne demeli hele? O hergele hiç bir şeyin farkında değil mi? İsterse Prens'in sevdiği kıza istediği herşeyi yapabilceğini bile bile orada kalmasına nasıl hala göz yumuyor? Neden geri dönmesi için yalvarmıyor? Neden bunu bir yarışa dönüştürüyor? Taa en başında yaptığı o aptallığa ne demeli! Ah aklım almıyor benim..
Kitap dediğinde mantık aramayacaksın biliyorumda! Yine içinde biraz kurgu olsun ister insan biraz dram olsun fakat aralarında biraz espiriler serpiştirilsin... Biraz gizem olsun, merak uyandırıcı çekici bir yanı olsun.. Sadece ilişkilerden ibaret olmasın... Kitabı elime aldığımda ben kıran kırana bir mücadele olacak sandım... Aralarında bir rekabet olacak bir yarış olacak sandım.. Oysa her şeyi en başından belli etti ki yazar. Prens zaten en başından America'yı seçtiğini belli etmişken mücadele olmasını nasıl beklersiniz ki?
Ahh her neyse.. Çok uzattım fakat hayal kırıklığına uğradığım zaman çok taşlıyorum sanırım kitapları ama elimde değil.. Bu kadar övgü alan kitap bu kitap mı diye de şaşmadan edemiyorum elimde değil...
Distopik bir evlenme programı :)
http://kitaptutkum.blogspot.com/2013/08/selection-serisi-beni-sec-kiera-cass.html
bazıları açlık oyununa benzettiği için büyük bir hevesle okumaya başladım. Tam aradığımı bulamamış olsam da kitap yine de beni hayal kırıklığına uğratmadı akıcı yerinde espiriler ve ütopik bir amerika ... her ne kadar bn kızlar arasın da bir savaş beklimiş olsamda bölesi de çkk kötü diildi okumak istiyenler için söyleyebileceğim çkk fazla aksiyon beklemesinler bnm gibi hayalkırıklığı olabilir :D
Ayrıntı ve devamı için :
http://thestudyingduck.blogspot.com/2013/02/inceleme-beni-sec-kiera-cass.html
America prensin gelecekteki prensesini bulması için yapılan 'Seçim' için istekli değil onun zaten bir prensi var : Aspen.
Aspen ile olan ilişkileri çok duygusal ve insanın Aspen'e hemen kanı ısınıyor. 'Fedakarlığın insanı duygusallığa boğuyor ama şu var ki yaptığın büyük hata Aspen!! Yaptığın başına iş açar kaybeden olursun, aklını başına al.' diyesim geldi.
Aspen'in bir Altı oluşu ve America'nın Beş oluşu aralarındaki aşkın imkansızlığını gösteriyor ve Aspen America'nın Seçim'e katılması gerektiğini en azından şansını denemesi gerektiğini söylüyor. America annesinin ısrarlarına rağmen katılmamakta direnirken Aspen'i kıramıyor ve formu dolduruyor. elemeyi geçeceğine dair umudu yok sadece sevdiklerini kırmadığını düşünüyor ancak elemeleri geçiyor ve o da artık 35 kızdan biri.
America seçimleri kazandıktan sonra evine gelen ve ona seçim süresi ile ilgili bilgi veren Sıska'nın söylediklerini okurken sık sık güldüm =) 35 kız bir araya gelecek hedefte bir erkek ve beraberinde taç olacak ve 35 kızın birbiriyle geçinecek ve birbirlerine kumpas düzenlemeyecek öyle mi ?
HADİ BE ORDANNN :D
Ki zaten kızlar bir araya gelince ne kadar uyumlu oldukları görünüyordu =) Hele o Celeste yok mu ? Kız gruplarında hep böyle fesat ve hedefi uğruna her şeyi yapacak biri mutlaka olur, insanın saçının başını yolası geliyor!!! Serinin diğer kitabında daha saldırgan olacağını düşünüyorum ve merakla bekliyorum açıkcası.
America ailesi için Seçim'e katılmış, ve onlar için orada kalmaya devam etmektedir. Prensi tanıdıkça onun başta düşündüğü gibi biri olmadığını öğrenir ve onun gerçek aşkını bulmasını can-ı gönülden ister hatta ona yardımcı olmayı bile teklif eder=)
Gelelim Prens Maxon'a, insan bu kadar mi şirin olur yaww =) Başından beri sevdiğim tek karakter. O kadar yalnız ve bir başına görünüşü var ki. Her şey onun için yapılıyor ama garibimin adam akıllı söz hakkı bile yok. Geleceğin Kralı olacak ama kararlarına hala güven yok, bir de 35 kız arasında ömrünü geçireceği eşi olacak prensesi seçmekle yükümlü ve onun kızlar hakkında doğru düzgün bir fikri bile yok!
ilk başta cidden güzel başlayan ama sonlara doğru hüsrana uğradığım bir kitap oldu malesef...
İçimde bir ergen yaşadığını tekrardan düşündüren bir kitap oldu benim için. Çok sevdim, merakla da bekliyorum bir sonraki kitabı. America ne yapacak? Prens mi ilk aşkı mı:)
Bu kitabı ikinci okuyuşum ve ikisinde de severek okudum. Hem Maxon'ın Hem de America'nın hataları olduğunu düşünüyorum ve Aspen'dense tabiki Maxon'ı tutuyorum. Bu saldırıların neden olduğunu da merak ediyorum bir yandan. Umarım Mer Maxon'ı seçer.
Kesinlikle harika bir seri! Bence America'nın gerçek aşkı en başından beri Maxon'dı. Kiera doğru yolda!
Ciltsiz, France Loisirs, 344 sayfa
12Nisan2012 tarihinde, Robert Laffont tarafından yayınlandı