Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Bestenin odağına yerleştirdiği Behçet Beyin etrafında, Osmanlı toplumunun Tanzimatla birlikte girdiği yenileşme sürecini bir portreler dizisi halinde yansıtmaktadır. Her portre bir hayat ve her hayat, çökmekte olan bir imparatorluğun sarsıcı öyküsüdür. Medreseliler, Bâbıâli bürokratları, azınlık tüccarları ve sokaktaki insanların birbirleriyle kesişen hayat çizgileri üzerinde gelişen Mahur Beste, yakın dönem toplumsal kültür dünyamızı olduğu gibi yansıtan bir aynadır.Tanpınar, Mahur Bestede İstanbulun konak hayatı, kadın dünyası ve gündelik insan ilişkileri içinde gezinir. Düş kırıklığı, isyan ve umutsuzluk arasında bir çıkış yolu arayan bireylerin trajedisi, bu gezintiyi Tanpınarın kaleminden hüzünlü bir şiire dönüştürmüştür.Mahur Beste, Tanpınarın daha sonra Sahnenin Dışındakiler ve Huzur romanlarıyla Osmanlıdan Cumhuriyete doğru evrimleştireceği yazınsal projesine açılan ilk kapıdır. Yapı Kredi Yayınlarının Toplu Eserler dizisinde yer alan eser, Tanpınarla yeniden buluşmak isteyenler için.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Bestenin odağına yerleştirdiği Behçet Beyin etrafında, Osmanlı toplumunun Tanzimatla birlikte girdiği yenileşme sürecini bir portreler dizisi halinde yansıtmaktadır. Her portre bir hayat ve her hayat, çökmekte olan bir imparatorluğun sarsıcı öyküsüdür. Medreseliler, Bâbıâli bürokratları, azınlık tüccarları ve sokaktaki insanların birbirleriyle kesişen hayat çizgileri üzerinde gelişen Mahur Beste, yakın dönem toplumsal kültür dünyamızı olduğu gibi yansıtan bir aynadır.Tanpınar, Mahur Bestede İstanbulun konak hayatı, kadın dünyası ve gündelik insan ilişkileri içinde gezinir. Düş kırıklığı, isyan ve umutsuzluk arasında bir çıkış yolu arayan bireylerin trajedisi, bu gezintiyi Tanpınarın kaleminden hüzünlü bir şiire dönüştürmüştür.Mahur Beste, Tanpınarın daha sonra Sahnenin Dışındakiler ve Huzur romanlarıyla Osmanlıdan Cumhuriyete doğru evrimleştireceği yazınsal projesine açılan ilk kapıdır. Yapı Kredi Yayınlarının Toplu Eserler dizisinde yer alan eser, Tanpınarla yeniden buluşmak isteyenler için.
Nuri Bey ve Ali'nin hatta Agop'un öykülerinin pek gerekli olmadığını düşünsem de .. Behçet'ten ziyade kırılganlığı ve teninin altından akan kanı bile hissedebildiğim Atiye'yi veya gücenmişliğiyle İsmail Molla'yı hele ki Sabri Beyi bütün hayatım boyunca yanımda istiyorum.
162 sayfa