Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Betimlemeleriyle kendine hayran bırakıyor. Başlarken betimlemelerden sıkılacağımı kitabın ilerlemeyeceğini düşünmüştüm yer yer sıkıldım ama yine de kendini okutuyor kitap. Oldukça akıcı, ben hikayeyi ve verdiği mesajı sevdim.
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2016/07/olaganustu-bir-gece-kitap-yorumu.html
Kitabı her ne kadar sevsem de, yazarın en sevdiğim kitabı bu oldu diyemeyeceğim malesef. Evet kitabı baştan sona çok beğendim ama yine de bana bir şeyler yetmedi gibi. Sanırım istemeden de olsa kitabı yazarın diğer kitaplarıyla karşılaştırarak okuduğumdan dolayı böyle düşünüyorum.
Stefan Zweig'in öyle büyülü bir dili var ki, kitaplarını okurken açıklanamaz bir şekilde ana karakter sanki bir anda ben oluyorum. Her karakterinde bir nebze kendimi görmeye başlıyorum. Ve tabiki de bu anlamda, yani psikolojik tahlil anlamında yazarı çok başarılı buluyorum. Zweig'in diliyle en kısa zamanda tanışmanızı tavsiye ederim.
Uzun uzun paragrafları olmasına rağmen, akıcı diliyle kısa sürede okunabilecek bir kitap. Yazar, burjuvazinin normlarının toplumun alt seviyelerine karşı hissizleştirdiği birinin suç işlemesiyle birlikte gözünün açılmasına çarpıcı bir vurgu yapıyor.
Kendi kapalı toplumundan çıkmamış bir burjavanın aslında başka hayatlar olduğunu görmesinin Zweigça hikayeleştirilmesi.
Zengin, istediği her şeye sahip olan öykünün başkahramanı Friedrich'in "duygusal donukluklar" yaşadığını hissetmeye başladıktan sonra yaşadığı olaylar karşısında üzülmeyen, sevinmeyen herhangi bir tepki vermeyen bir adam.
7 Haziran 1913 günü yaşadığı bir olaydan sonra hayatı tümüyle değişen ve dört ay sonra yaşadığı bir günü somutlaştırmak için yaşadıklarını yazar ve okuyucuyu "olağanüstü bir gece"nin yolculuğuna tanıklık ettirir!
"...Çünkü yıllar, yıllar sonra ilk kez o dakikalarda yeniden gerçek anlamda yaşadığımı, duygularımın felçleşmiş, ama henüz ölmemiş olduklarını, tutkunun o sıcak kaynağının her şeye rağmen kayıtsızlığımın pas tutmuş yüzeyinin altında bir yerde gizlice akmayı sürdürmüş olduğunu hissettim ve şimdi rastlantının sihirli değneğine dokununca yüreğime kadar ulaşmıştı."
Zweig'in öykülerini bir solukta okuduğumdan, dilinden öylesine etkinlenmiş olacağım ki çok büyük bir beklentiyle okudum kitabı. Belki bu yüzden, belki de ruh halimden... Diğer öyküleri kadar sevemedim.
Psikolojik tahlilleri ve betimlemeleri ile klasik bir Stefan Zweig kitabıydı.Etkileyici ve akıcı diliyle insana kendini okutturuyor ve kendinizi karakterin yerinde buluyorsunuz
“Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.”
Alışılagelmiş şekliyle olayların iç içe geçerek olay zinciri oluşturması yerine, bir kişinin ait olduğu kesimin normlarının ve kalıplarının o kişinin ruhunu ve benliğini sarıp sıkan ince bir zincir oluşturduğunu ve her olayla bu zincirin bir halkasının koptuğunu ve böylece kişinin yaşam damarlarının ilk defa çağladığını hayal etmek Olağanüstü Bir Gece'ye daha yakın olacaktır...
Mutlaka bir şans verin :)
“Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.”
Stefan Zweig'in psikolojik çözümlemelerinden birisi daha. Bir insanın kendini keşfini anlatan bir yapıt. Anlatım ve üslup olarak akıcı ve anlaşılır. Zweig'i sevenler için okunabilir bir kitap.
Kısacık bir kitap, çok çabuk bitiyor.
Okuduktan sonra oturup "Ben de yaşadığım her anı böyle anlamlandırabilsem, hislerimin farkına varabilirsem keşke" diye düşündüm.
Karakterimizin yaptığı da tam olarak bu, hissizlik içinde geçirdiği burjuva günlerinin birinde hırsızlık yaparak bir şeylerin farkına varmak için çırpınıyor ve bu ona bir amaç veriyor. Bulmaya çalışıyor.
O çalıştıkça ben de okurken onunla heyecanlandım. Yarışta karşılaştığı kadınla arasındaki geçen hisler o kadar gerçekçiydi ki, insan doğasını, zihnini çırılçıplak bir şekilde ortaya dökmüş Zweig.
Gaayet etkileyiciydi..
Kısa süreli bir kaçıştı adeta kitap! İnsanın kendisini sorgulaması adına güzel ve samimi mesajlarda vardı.. Okuyun & okutun!