ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Mutlu Ölüm, ünlü yazar Albert Camusnün 1930ların sonunda tasarlayıp oluşturduğu, ancak hayattayken yayımlatmadığı bir roman. Bir başka romanı, Yabancı üzerindeki çalışmasının, Mutlu Ölümü ertelettiği söylenegelmiştir. Mutlu Ölüm, yazarın Belcourtta çocukluğunun geçtiği yoksul mahallenin, deniz taşımacılığı şirketindeki memurluğunun, 1936 yazında Orta Avrupaya yaptığı yolculukların, sanatoryumda kaldığı günlerin, Fichunun evinde ya da 1936 Kasımında yerleştiği Cezayirdeki anılarından yararlanıyor. Kitapta yazarın aşk yaşamından da kimi kesitler bulmak olası. Simon Hi ile iki yıllık evliliği ve fırtınalı bir açıklamayla Salzburgda sona eren ilişkileri, romana bağlam değişimiyle katılıyor. Döneminin moda akımı olan, romanda yapısal özelliklere ağırlık verilmesi, Mutlu Ölümde de kendini gösteriyor, biçemi ustaca öne çıkarıyor yazar. Mutlu Ölümün, Albert Camusnün deha dosyasına eklenecek bir belge olduğunu söylemeliyiz; yazarı daha sonraki çalışmalarından tanıyan okur için bu kitabın ilginç bir karşılaştırma olanağı sağlayacağını düşünüyoruz.
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Mutlu Ölüm, ünlü yazar Albert Camusnün 1930ların sonunda tasarlayıp oluşturduğu, ancak hayattayken yayımlatmadığı bir roman. Bir başka romanı, Yabancı üzerindeki çalışmasının, Mutlu Ölümü ertelettiği söylenegelmiştir. Mutlu Ölüm, yazarın Belcourtta çocukluğunun geçtiği yoksul mahallenin, deniz taşımacılığı şirketindeki memurluğunun, 1936 yazında Orta Avrupaya yaptığı yolculukların, sanatoryumda kaldığı günlerin, Fichunun evinde ya da 1936 Kasımında yerleştiği Cezayirdeki anılarından yararlanıyor. Kitapta yazarın aşk yaşamından da kimi kesitler bulmak olası. Simon Hi ile iki yıllık evliliği ve fırtınalı bir açıklamayla Salzburgda sona eren ilişkileri, romana bağlam değişimiyle katılıyor. Döneminin moda akımı olan, romanda yapısal özelliklere ağırlık verilmesi, Mutlu Ölümde de kendini gösteriyor, biçemi ustaca öne çıkarıyor yazar. Mutlu Ölümün, Albert Camusnün deha dosyasına eklenecek bir belge olduğunu söylemeliyiz; yazarı daha sonraki çalışmalarından tanıyan okur için bu kitabın ilginç bir karşılaştırma olanağı sağlayacağını düşünüyoruz.
Camus her şeyiyle tapılması gereken bir insan.
1960 yılında trafik kazasında ölen Albert Camus'un 1938 yılında tamamlayıp yayınlamadığı, ölümünde sonra çantasında bulunan Mutlu Ölüme ait notları toparlayan ve düzenleyen Jean Sarocchi tarafında 1970 yılında yayınlanan romanı.
Kitap neredeyse Yabancıyla bire bir aynı hatta baş kişileri bile aynı ( Mersault ).Hele ilk bölümü okurken yabancıyı okuyormuş hissine kapılıyorsunuz Zaten daha sonraları Jean Sarocchi, yaşarken Camus'un Yabancı ve Mutlu Ölüm arasındaki yayınlanma tercihini Yabancı için kullandığını itiraf ediyor.
Açıkçası bana belki Camus severler bozulacak ama mutlu ölümdende Yabancı bibi çok zevk almadım....
Camus gibi bir adamı okurken insan adeta 'aydınlanma' bekliyor ama nerde... Mutlu Ölüm vakit ayırmaya değecek bir kitap kesinlikle değil. Kitabın içindeki ender diyaloglardan birinde bulunan bir cümle aslında tüm kitabın anlatmaya çalıştığı şey. Ve o cümleyi söyleseler size "evet, öyle zaten" dersiniz. Orjinal bir fikir değil. Bazı kitaplar sizi kendilerine çeker etrafı görmez, duymazsınız. Bunu okurken etrafta ne olup bitiyor kafanızda. Kitabı okuduğunuzu bile unutabilirsiniz. Tam bir hayal kırıklığı.
Albert Camus öldükten sonra notlarından ve roman taslaklarından derlenmiş bir roman... betimlemeler güzel ancak akıcılıktan yoksun ve hikaye havada kalmış...
Çok sıkıcı, oradan orada atlayan bir kitap. Ya çevirmede ya da bende bir sorun var.
Albert Camus "kendimiz olmaya zamanımız yok. ancak mutlu olmaya zamanımız var." cümlesiyle varoluşçuluğun dibine vurmuş bu kitapta. Kitapta baş karakter Patrice Mersault'nun Zagreus'u öldürdükten sonra çıktığı yolculuk ve Cezayir'e geri dönüşü anlatılır.
Kitabı okurken gerçekten çok zorlandım, yarım bırakmamak için kendimle müthiş bir savaş verdim. Okurken bu kadar sıkıldığım ender kitapların arasında yerini aldı bir daha Albert Camus kitaplarının yanından dahi geçmeyi düşünmüyorum benim için kötü bir tecrübe oldu!
149 sayfa