Ölü Canlar, resmi kayıtlara geçmiş bir ölü can satın alma olaynı dayanır. Romanın başkahramanı Çiçikov, kanunlara göre toprak sahiplerinin malı olan köleleri satın almaktadır; ancak Çiçikovun satın almak için Rusyanın birçok kenitini gezdiği kölelerin özelliği, onlar ölü omlalarıdır. Çiçikov, ölmüş ama adları nüfus kütüğünden silinmemiş köleleri satın alarak zengin olmanın hayalini kurar. Gogolün üç cilt olarak tasarlamasına karşın bitiremediği, yazıldığı dönemde pek çok eleştiriyi beraberinde getiren Ölü Canlar, dünya edebiyatının başyapıtlarından biridir.Baş kahraman Çiçikov bir sahtekârdır, ortama bir bukalemundan daha hızlı uyum sağlar, laf cambazıdır, dış görünüşüyle ve konuşmalarıyla güven uyandırabilen bir ustadır. Yoksa Gogol, Çiçikovun yardımıyla, onun yaptığı yolculuk ve ziyaretler sırasında kurduğu diyaloglar aracılığıyla toplumda gördüğü kusur ve aksaklıkları mı gösteriyor okurlarına? Ölü Canların sorunsalı işte bu soruların yanıtında saklı. Bu tür insanlarla dünyanın her yerinde ve tüm zamanlarda karşılaşma olasılığının yüksek olması ise Gogolün seçtiği konunun evrenselliğinden kaynaklanıyor. Sonuç olarak, Ölü Canlar içeriğinde ele alınan sorunlarla güncelliğini, sanat değeriyle de dünya klasikleri arasındaki yerini hâlâ koruyor.Doç. Dr. Birsen KARACA
Ölü Canlar, resmi kayıtlara geçmiş bir ölü can satın alma olaynı dayanır. Romanın başkahramanı Çiçikov, kanunlara göre toprak sahiplerinin malı olan köleleri satın almaktadır; ancak Çiçikovun satın almak için Rusyanın birçok kenitini gezdiği kölelerin özelliği, onlar ölü omlalarıdır. Çiçikov, ölmüş ama adları nüfus kütüğünden silinmemiş köleleri satın alarak zengin olmanın hayalini kurar. Gogolün üç cilt olarak tasarlamasına karşın bitiremediği, yazıldığı dönemde pek çok eleştiriyi beraberinde getiren Ölü Canlar, dünya edebiyatının başyapıtlarından biridir.Baş kahraman Çiçikov bir sahtekârdır, ortama bir bukalemundan daha hızlı uyum sağlar, laf cambazıdır, dış görünüşüyle ve konuşmalarıyla güven uyandırabilen bir ustadır. Yoksa Gogol, Çiçikovun yardımıyla, onun yaptığı yolculuk ve ziyaretler sırasında kurduğu diyaloglar aracılığıyla toplumda gördüğü kusur ve aksaklıkları mı gösteriyor okurlarına? Ölü Canların sorunsalı işte bu soruların yanıtında saklı. Bu tür insanlarla dünyanın her yerinde ve tüm zamanlarda karşılaşma olasılığının yüksek olması ise Gogolün seçtiği konunun evrenselliğinden kaynaklanıyor. Sonuç olarak, Ölü Canlar içeriğinde ele alınan sorunlarla güncelliğini, sanat değeriyle de dünya klasikleri arasındaki yerini hâlâ koruyor.Doç. Dr. Birsen KARACA
Tek kelime ile Mükemmel
Üzücü olan şu ki ikinci kitabının yakılması ki devamını okuyamamak
Dosteyevski nin gogoldan esinlendiği bariz bir şekilde belli.Zaten bu kadar güzel bir yazardan etkilenmemek mümkün değil doğrusu.
içerisinde hem biraz mizah hemde çeşitli mesajlara barındıran bu jitabın bir solukta okunacağına inanıyorum.
sıkılarak okudum bazı kısımlarını ama sonlara doğru yazarın ne yapmak istediğini, ne anlatmak istediğini anladım. oğuz atay'ın türk toplumuna tuttuğu aynayı, gogol 19.yüzyılda rus toplumuna tutmuş. çok iyi işlenmiş karakterler var. piluşkin(çöpçü) ve tientietnikov bunlardan bazılarıydı. yalnız kitap ismindeki iki anlamlılığa dikkat edin derim. çok zekice
Romanın örnek alınamayacak baş kahramanı Çiçikov’un hidayete erişini göremeyişimiz eserin belki de yazarın buhrana kapılmadan önce planladığından bile daha sert bir feodal sistem eleştirisi olarak kalmasına sebep olmuş. Sadece yozlaşmış devlet mekanizmasına değil, Rus halkına hatta okuyucuya bile (yazar burada dar görüşlülük yaparak sadece Rusya’da okunacağını düşünse de) ayar üstüne ayar veren aslında çağının oldukça ilerisinde olan bu eser Çarlık Rusyası'nın nasıl çöktüğünü de gözler önüne seriyor. Barındırdığı birbirinden cins karakterleriyle ince bir mizaha da sahip olan kitapta alttan alta büyük bir umutsuzluk da seziliyor.
Kitabı okuduktan sonra Türkiye ile Rusya benzerliğine bir kez daha kanaat getirdim.