Klasik Rus edebiyatının öncülerinden olan Dostoyevski, Ölü Evinden Anıları 1861 yılında yayınladı ve eser büyük ilgiyle karşılandı. Siyasi faaliyetleri nedeniyle 1849 yılında ölüm cezasına çarptırılan, fakat daha sonra cezası kürek mahkumiyetine çevrilen Dostoyevski, sürgünde beş yılının geçtiği Sibiryadaki gözlemlerini, incelikli kişilik tahlilleriyle birleştirerek ölümsüz bir eser yarattı. Sibiryadaki tutukluların davranış kalıplarını ve ruh dünyasını çözümleyerek, alt sınıfların toplumsal çeşitliliğini ve dinamikliği yansıtmaya çalıştı. Yaşadıkları ve yazdıkları arasındaki dengeyi hep korudu; yaşadıkları ve deneyimleri yazdıklarına yön verdi. Bunu Ölü Evinden Anılarda açıkça görmek mümkün. Özellikle kaybedilen özgürlük temasını işlemesi nedeniyle Rus aydınlarının beğenisini kazandı. Türk okurlarının kaçırmaması gereken bir eser!
Klasik Rus edebiyatının öncülerinden olan Dostoyevski, Ölü Evinden Anıları 1861 yılında yayınladı ve eser büyük ilgiyle karşılandı. Siyasi faaliyetleri nedeniyle 1849 yılında ölüm cezasına çarptırılan, fakat daha sonra cezası kürek mahkumiyetine çevrilen Dostoyevski, sürgünde beş yılının geçtiği Sibiryadaki gözlemlerini, incelikli kişilik tahlilleriyle birleştirerek ölümsüz bir eser yarattı. Sibiryadaki tutukluların davranış kalıplarını ve ruh dünyasını çözümleyerek, alt sınıfların toplumsal çeşitliliğini ve dinamikliği yansıtmaya çalıştı. Yaşadıkları ve yazdıkları arasındaki dengeyi hep korudu; yaşadıkları ve deneyimleri yazdıklarına yön verdi. Bunu Ölü Evinden Anılarda açıkça görmek mümkün. Özellikle kaybedilen özgürlük temasını işlemesi nedeniyle Rus aydınlarının beğenisini kazandı. Türk okurlarının kaçırmaması gereken bir eser!
Yazarı yaratan koşullar bağlamında okunması gereken bir kitap.
sanki oradaymışım ben de yazarın yanında olan biteni izliyormuşum gibiydi...klasik olması galiba bu demek
dostoyevsky'nin Sibirya'da ki 4 yıllık sürgün ve hapis yaşantısından biriktirdikleri
Bu kitapta mahpuslarla birlikte yaşadım resmen...Onlarla birlikte yaşadım, onlarla kavga edip onlarla eğlendim ve onlarla birlikte dayak yedim...
Mahkumların tıpkı özgür insanlar gibi at satın aldıkları bölüm çok hoşuma gitti...
özellikle hapishane hayvanları bölümü muhteşemdi.Mahpusların Besledikleri Kartalı özgürlüğüne kavuşturduktan sonra arkalarından yaptığı sohbet insanın icini acıtıyor
Rusya'da 19. yy daki hapis hayatını anlatan bir kitap. farklı karakter analizlerini yazıya dökmesi gerçekten çok iyi. rus isimlerinin benzerliği okumamı zorlaştırdı ama o kadar da sorun değildi. o benim sorunum galiba
http://moonlightcat13.blogspot.com/2014/09/oluler-evinden-anlar-dostoyevski-yaz.html
dostoyevski hapishane hayatını çok iyi yansıtmış yaşadığı duyguları mükemmel aktarmış.