Yirmi yıl önce, yaz kampındaki dört genç bir gece yarısı ormana girmiş; sonrasında ikisi ölü bulunmuş, diğer ikisinden de bir daha haber alınamamıştır. Ancak şimdi, hayatları allak bullak olan bu dört aileyi yeni gerçekler beklemektedir.
New Jersey, Essex savcısı Paul Copeland kız kardeşini ve karısını kaybetmenin acısını yüreğine gömmüş, kendini altı yaşındaki kızına adamıştır. Aile hayatının sorumlulukları ve fırtınalı meslek yaşantısı geçmişteki acılarını biraz olsun unutmasına yardımcı olmaktadır. Ancak bir tecavüz davasının izini sürerken ortaya çıkan bir cinayet kurbanı Copelandin geçmişe gömülmüş sırlarını tekrar toprak üstüne çıkarmak üzeredir.
Bu kurban kız kardeşiyle birlikte ortadan kaybolan kampçılardan biri midir? Kız kardeşi hâlâ hayatta olabilir mi? Copeland yirmi yıl önce, masumiyetini kaybettiği o yaz günü geride bıraktığı her şeyle yeniden yüzleşmek zorundadır. İlk aşkı Lucy, onları terk edip giden annesi, kardeşlerden bile saklanan aile sırları... Copeland neleri toprağın altında bırakacağına ve hangi gerçekleri aydınlığa çıkaracağına karar vermek zorundadır artık.
Yirmi yıl önce, yaz kampındaki dört genç bir gece yarısı ormana girmiş; sonrasında ikisi ölü bulunmuş, diğer ikisinden de bir daha haber alınamamıştır. Ancak şimdi, hayatları allak bullak olan bu dört aileyi yeni gerçekler beklemektedir.
New Jersey, Essex savcısı Paul Copeland kız kardeşini ve karısını kaybetmenin acısını yüreğine gömmüş, kendini altı yaşındaki kızına adamıştır. Aile hayatının sorumlulukları ve fırtınalı meslek yaşantısı geçmişteki acılarını biraz olsun unutmasına yardımcı olmaktadır. Ancak bir tecavüz davasının izini sürerken ortaya çıkan bir cinayet kurbanı Copelandin geçmişe gömülmüş sırlarını tekrar toprak üstüne çıkarmak üzeredir.
Bu kurban kız kardeşiyle birlikte ortadan kaybolan kampçılardan biri midir? Kız kardeşi hâlâ hayatta olabilir mi? Copeland yirmi yıl önce, masumiyetini kaybettiği o yaz günü geride bıraktığı her şeyle yeniden yüzleşmek zorundadır. İlk aşkı Lucy, onları terk edip giden annesi, kardeşlerden bile saklanan aile sırları... Copeland neleri toprağın altında bırakacağına ve hangi gerçekleri aydınlığa çıkaracağına karar vermek zorundadır artık.
tek bir sayfada bile temponun düşmediği devamlı merak ettirip,okuma isteği uyandıran,bol aksiyonlu,gizemli ,sırlı harika bi kitaptı..kesinlikle tavsiye ederim.. :)
Bu kitap beni çoook şaşırttı.Böyle bir şey kesinlikle beklemiyordum.Kitabı bitirdikte sonra daha çok Harlan Coben okumak için yanıp tutuşur hale geldim.Diğer kitaplarını sevebilir miyim bu kadar,açıkçası hiçbir fikrim yok.Ama yine de okuyacağım.Bu kitap içimdeki gerilim okuma tutkusunu alevleyen bir şaheser.Harlan, kalbimin en derinlerindeki, benim bile varlığından bihaber olduğum bu tutkuyu adeta eriyerek dışarı süzülmesini ve benim idrak etmemi sağladı.Çok minnettarım ona.
Kitabın konusuna gelirsek eğer; Zamanında yaşanmış cinayetleri barındırmış bir orman hakkında günümüzde gelişen olaylar ile o zamanlara geri dönülür.Ve ilginç gerçeklerle karşılaşılır.20 sene önce kardeşini bu ormanda kaybetmiş olan bölge savcısı Paul Copeland'in,bu gelişmelerle içine bir umut düşer.
"Acaba kardeşim hala hayatta mıdır?" düşüncesi üzerine kurulmuş bir kitap ve biz de herkesten şüphe eder hale geliriz.Olaylar ilginçleşir ve herkesin bir suçu olduğu kanısına varırız.
Evvet,herkesten şüphe duyulması konusunda ciddi idim.Zira bir ara Paul'dan bile şüphe etmişliğim vardır.İşte böyle kitapları çok seviyorum.Sizi sonundan şaşırtacak bir biçime getirir.Sonu ne olursa olsun...Ki bu kitabın sonuna da pek bayılmış değilim ne yazık ki.Her şey açığa kavuştu fakat...İşte tam da bu noktada okuyun tavsiyesini kırmızı harfler ile karşınıza tekrardan servis etmiş bulunuyorum.
Bu seneye çok güzel kitaplar okuyarak başladım ve hepsinden de çok etkilendim.Zaten önemli olan da bu değil midir?Kitabınızın okuyucuların hayatını etkilemiş olması bence bir yazar için en gurur verici şey.
Kitap hakkında fazla konuşmak istemiyorum.Zira ne kadar çok sevmiş olduğumu umarım hissettirebilmişimdir.Her bölüm öyle bir noktada bitti ki elimden bırakamadım."Kalkıp yemek mi yemem gerekiyor?Neden kalkıyormuşum,o yemek buraya gelecek!Gelmiyorsa da o kaybeder."modunda, bir kitabı uzun zamandır okumamıştım.Peşpeşe böyle kitaplar okumam da bir işaret sanırsam.Ama kötü mü iyi mi bilemedim.
Son söz olarak,kitabı hiç kimseye tavsiye etmiyorum demeyeceğim tabi ki.Herkes okusun.Ve yeri gelmişken bana Harlan kitabı öneriniz en az bunun kadar güzel.Başka bir yazar da olabilir tabi ki.Zira çook ihtiyacım var.Bana katlanabildiğiniz için çook teşekkür ederim.Tavsiyeeee...
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve en iyisi.İlk sayfasından itibaren sizi içine alıyor ve bitiremeden bırakamıyorsunuz.Son sayfasına kadar yeni bir şeyler öğrenip,şaşırıyorsunuz.
Söylemeden edemeyeceğim.Kapağını da ben çok beğendim.Diğer kitaplarından farklı,beyaz konsept yerine daha gizemli hoş bir kapak olmuş.
Sürükleyicilik, bir miktar polisiye, aksiyon, gerilim.
Oldukça tahmin edilebilir bir sonu oluşu okurken ki zevki azalttı hayli. Ama okunabilir.
Sıkmayan ve çok çabuk okunan bir kitap olması güzel fakat konu bakımından biraz zayıf kalıyor.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Hikaye güzel, yazarın anlatım sürükler nitelikte tek eksisi kurtulamadığım sıradanlık hissi sanırım bununda nedeni zihnimin Garrange'le vb.leriyle istem dışı kıyas yapması.
açıkçası sonu çok garip bir yerde bitti. yani mutlu son değil, tamamıyla mutsuz ya da ölümle biten son da değildi ama yine de çok orta yerde bitti. ama güzel bir kitaptı.
Son sayfaya kadar okuyucunun aklında soru işareti bırakan,"Şimdi ne olacak acaba?" dedirten harika bir kitaptı. Elimden bırakamadım...
New York Times gazetesinin en çok satanlar listesinden çerez niyetine su gibi okuyabileceğiniz, sürükleyici, dimağını hiç de zorlamayacak bir kitap ..Belki biraz zorlayabilir :P
Ciltsiz, Ezgi Matbaa , 487 sayfa
Kasım2013 tarihinde, Martı Yayınları tarafından yayınlandı