Bu roman, bir buçuk yıllık yoğun bir uğraşın ürünüdür. Günümüz koşullarında, özellikle benim konumumda bir insanın, daha önemli sorunlar gündemde iken, daha acil konular üzerinde araştırma ve inceleme yapması gerekirken, bir buçuk yıllık zamanı bir roman için ayırması tartışılması gereken bir gerçektir; kabul ediyorum. Bu uzun çalışmanın beni siyasal gerileyiş içine soktuğunu da ayrıca belirtmek isterim.Romana bitmiş gözüyle bakmıyorum. Çünkü, acılarını ve umutlarını hikayeleştirdiğim arkadaşlar, yaşamlarını romandan bağımsız olarak sürdürüyorlar. Kimi hala cezaevlerindedir; kimisi de, anlatmaya çalıştığım karmaşık ilişkiler zincirinin birer parçası olarak dışarıda; acılarına yeni acılar katarak. Okul sıralarında, ders yılının sona ereceği günlerde, koca bir eğitim yılını iyi-kötü beraber geçirdiğim arkadaşlardan ayrılmanın derin hüznünü duyardım. Şimdi, şu satırları yazarken, ona benzer bir ayrılık hüznü var içimde. Bir buçuk yıl, gecemi, gündüzümü... yemek yerken, volta atarken, uyurken, çalışırken ranzamı, hücremi ve koğuşlarımı paylaştığım arkadaşlarımdan ayrılıyorum. Bir gerçektir ki, hikayesini ettiğim arkadaşlarımı unutmayacağım. Fakat yeni uğraşlara gireceğim için, onları daha az düşünebileceğim. Avuntum şudur: Bu romanı okuyanlar, onları benim yerime de düşünecekler; bu arada beni de düşünecekler.Bu romanın yazılış sürecinde, çeşitli arkadaşlarla konuştum; anlatılanların notunu aldım. Bir kısım arkadaşlara, yaşam kesitlerinin bazı bölümlerini bizzat yazdırdım. Topladığım bütün bilgilerle, kendi birikimlerimi kaynaştırmaya çalıştım. Bilinmelidir ki, bu romanda geçen bütün olaylar çok az değişikliklerle, kendi gerçekleriyle yansıtılmıştır. Hayatın gerçekliğini bozmamaya özel bir dikkat gösterdim. Bir kısım isimleri değiştirerek kullandım. Bazı isimleri de, çeşitli sakıncaları göz önünde tutarak, ad ve soyadlarının başharfleriyle kullandım. Bazı arkadaşların isimlerini de olduğu gibi kullandım...(Önsözden)
Bu roman, bir buçuk yıllık yoğun bir uğraşın ürünüdür. Günümüz koşullarında, özellikle benim konumumda bir insanın, daha önemli sorunlar gündemde iken, daha acil konular üzerinde araştırma ve inceleme yapması gerekirken, bir buçuk yıllık zamanı bir roman için ayırması tartışılması gereken bir gerçektir; kabul ediyorum. Bu uzun çalışmanın beni siyasal gerileyiş içine soktuğunu da ayrıca belirtmek isterim.Romana bitmiş gözüyle bakmıyorum. Çünkü, acılarını ve umutlarını hikayeleştirdiğim arkadaşlar, yaşamlarını romandan bağımsız olarak sürdürüyorlar. Kimi hala cezaevlerindedir; kimisi de, anlatmaya çalıştığım karmaşık ilişkiler zincirinin birer parçası olarak dışarıda; acılarına yeni acılar katarak. Okul sıralarında, ders yılının sona ereceği günlerde, koca bir eğitim yılını iyi-kötü beraber geçirdiğim arkadaşlardan ayrılmanın derin hüznünü duyardım. Şimdi, şu satırları yazarken, ona benzer bir ayrılık hüznü var içimde. Bir buçuk yıl, gecemi, gündüzümü... yemek yerken, volta atarken, uyurken, çalışırken ranzamı, hücremi ve koğuşlarımı paylaştığım arkadaşlarımdan ayrılıyorum. Bir gerçektir ki, hikayesini ettiğim arkadaşlarımı unutmayacağım. Fakat yeni uğraşlara gireceğim için, onları daha az düşünebileceğim. Avuntum şudur: Bu romanı okuyanlar, onları benim yerime de düşünecekler; bu arada beni de düşünecekler.Bu romanın yazılış sürecinde, çeşitli arkadaşlarla konuştum; anlatılanların notunu aldım. Bir kısım arkadaşlara, yaşam kesitlerinin bazı bölümlerini bizzat yazdırdım. Topla... tümünü göster