Tuareglerin kervanlara baskın yaptıkları ya da naralar atarak Fransız askerlerine saldırdıkları günler kesin olarak geride kalmıştı; Atlaslar'ın güneyinden Çad sınırlarına kadar Sahra çöllerinin 'efendileri' ve 'çöl haydutları' diye edindikleri lakaplarla gurur duyarak, düzlüklerde rüzgâr gibi koştukları, yağmacılık, dövüş ve ölümle dolu o günler de geçip gitmişti. Kardeşin kardeşi öldürdüğü savaşlar ve yaşlıların özlemle hayal meyal hatırladıkları, at sırtında hünerlerin gösterildiği şenlikler de unutulmuştu; bunlar, imohag ırkının çöküş yıllarıydı artık, çünkü en yiğit savaşçıları, bir Fransız patron hesabına kamyon sürücüsü olarak çalışmak, düzenli orduda askerlik hizmeti yapmak ya da cart renkli gömlekler giymiş turistlere kumaşlar ve sandaletler satmakla uğraşıyorlardı.
Tuareglerin kervanlara baskın yaptıkları ya da naralar atarak Fransız askerlerine saldırdıkları günler kesin olarak geride kalmıştı; Atlaslar'ın güneyinden Çad sınırlarına kadar Sahra çöllerinin 'efendileri' ve 'çöl haydutları' diye edindikleri lakaplarla gurur duyarak, düzlüklerde rüzgâr gibi koştukları, yağmacılık, dövüş ve ölümle dolu o günler de geçip gitmişti. Kardeşin kardeşi öldürdüğü savaşlar ve yaşlıların özlemle hayal meyal hatırladıkları, at sırtında hünerlerin gösterildiği şenlikler de unutulmuştu; bunlar, imohag ırkının çöküş yıllarıydı artık, çünkü en yiğit savaşçıları, bir Fransız patron hesabına kamyon sürücüsü olarak çalışmak, düzenli orduda askerlik hizmeti yapmak ya da cart renkli gömlekler giymiş turistlere kumaşlar ve sandaletler satmakla uğraşıyorlardı.
Çok etkilendiğim kitaplardan birisi, sonu özellikle çarpıcıydı. Bir ara yeniden okumak istiyorum hatta.
Kendine has toprakların kültürünü de anlatan, sürükleyici bir hikaye.
Ancak çeviri pek iyi değil, ve imla hatası çoktu.
Karton Cilt, 236 sayfa
2007 tarihinde, Epilog Yayınları tarafından yayınlandı