Tutuklunun Günlüğünde Attila İlhan, klasik Türk şiirinin sesini, havasını yeni, çağdaş ve toplumsal bir içerikle doldurarak yeniden kuruyor. Bir kısmı şarkı olmuş; zaten müziği içinde saklı bir sesi olan şiirler, notalarla kolayca sarmaş dolaş oluvermiş: gün döndü geceler uzar hazırlık sonbahara / o mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız. İncesaz, rubailer, deniz kasidesi... her birine darbelerin yaraları, bunalımı, acıları, dehşeti sızmış, simgesel, derin mi derin şiirler... ve teleks; içeriği de, yapısı da metropolü, acımasız çarkları, yabancılaşmayı bir teleks hızıyla anlatıyor...
Tutuklunun Günlüğünde Attila İlhan, klasik Türk şiirinin sesini, havasını yeni, çağdaş ve toplumsal bir içerikle doldurarak yeniden kuruyor. Bir kısmı şarkı olmuş; zaten müziği içinde saklı bir sesi olan şiirler, notalarla kolayca sarmaş dolaş oluvermiş: gün döndü geceler uzar hazırlık sonbahara / o mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız. İncesaz, rubailer, deniz kasidesi... her birine darbelerin yaraları, bunalımı, acıları, dehşeti sızmış, simgesel, derin mi derin şiirler... ve teleks; içeriği de, yapısı da metropolü, acımasız çarkları, yabancılaşmayı bir teleks hızıyla anlatıyor...
Atillâ İlhan şiir kitapları tek bir şey yazıyorum: Nâzım Hikmet olmasaydı, Attilâ İlhan'ınkiler en iyiler olacaktı.
176 sayfa