“Hani diyorlar ya, rüyamda bunun bir rüya olduğunu biliyordum diye… Kâbustayım ama bunun hayatım olduğunu biliyorum.”
Hem benzersiz hem de fazlasıyla tanıdık biri Ülker. Kocasından şiddet görmüş, gidecek yeri olmadığından bu eziyeti yıllarca sineye çekmiş bir kadın.
Derken, bir gece evini terk eder. Yeni bir yaşam alanı ararken can havliyle bir hastaneye sığınır ve orada kalabilmek için kimsesiz insanlara refakatçilik etmeyi iş edinir. “Ağlayanın bir, gülenin bin derdi var,” diyen Ülker, keskin mizah duygusunu savunma sanatı olarak kullanıp hayatta kalmanın yollarını arar.
2012 yılında Hanımların Dikkatine ile Yunus Nadi Öykü Ödülünü, 2018 yılında Kul ile Orhan Kemal Roman Ödülünü kazanan Seray Şahiner, Ülker Abla ile Türkçe edebiyata yeni bir ses, çok güçlü bir kahraman armağan ediyor!
“Hani diyorlar ya, rüyamda bunun bir rüya olduğunu biliyordum diye… Kâbustayım ama bunun hayatım olduğunu biliyorum.”
Hem benzersiz hem de fazlasıyla tanıdık biri Ülker. Kocasından şiddet görmüş, gidecek yeri olmadığından bu eziyeti yıllarca sineye çekmiş bir kadın.
Derken, bir gece evini terk eder. Yeni bir yaşam alanı ararken can havliyle bir hastaneye sığınır ve orada kalabilmek için kimsesiz insanlara refakatçilik etmeyi iş edinir. “Ağlayanın bir, gülenin bin derdi var,” diyen Ülker, keskin mizah duygusunu savunma sanatı olarak kullanıp hayatta kalmanın yollarını arar.
2012 yılında Hanımların Dikkatine ile Yunus Nadi Öykü Ödülünü, 2018 yılında Kul ile Orhan Kemal Roman Ödülünü kazanan Seray Şahiner, Ülker Abla ile Türkçe edebiyata yeni bir ses, çok güçlü bir kahraman armağan ediyor!
Seray Şahiner’in yine kahkaha attırırken boğazımızı düğümlediği, “en çok gülerken üzen” kitabı. Aslında Ülker ile daha önce Antabus’ta tanışmıştık. Leyla ile hastanede yolları kesişmişti. Fakat iki kitap birbirinden tamamen bağımsız, bir devam durumu yok yani. Ülker kendine koruma kalkanı olarak benimsediği Abla ekiyle birlikte bıraktığımız daha doğrusu tanıştığımız yerde, hastanede, bizimle hikayesini paylaşıyor. Şahiner’in samimi ve sıkı gözlemcilikten gelen hayatın birebir içinden tarzı sebebiyle capcanlı ve ne yazık ki dehşet derecede tanıdık bir karakter Ülker. İnce görüşleriyle güldürürken tespitleriyle iğne iğne saplanıyor. Hele Ülker’in sokakta sabahladığı bölümde o sokaklar daraldı daraldı boğazımı sıktı, o karanlık benim üstüme çöktü sanki. Öyle elle tutulur yalınlıkta bir çaresizlik… Çıkışlarıyla güldüren, süslemesiz olduğu haliyle cana dokunan, tanıdıklığıyla can yakan bir kitap.
“Ben insan sevmiyor değilim, sadece insanları sevmeye devam etmek için bazılarını gözden çıkarmam lazım.” S.109
Seray Şahiner'in okuduğum ilk kitabı. Dili çok yalın, anlatımı güçlü bir kitap. Ülker Abla'nın refakatçilik mesleğine eşlik etmek için okunur..Çok sevilir, yürek sızlar ve başka Seray Şahiner kitapları da alınmak üzere alışveriş listesine eklenir. Kesinlikle tavsiye ederim.
156 sayfa
Everest Yayınları tarafından yayınlandı