On yıl boyunca tasarlanan, iki yılda yazılan, belki bir günde bir solukta okunacak, belki bir haftada hazmedilemeyecek, herkesin istediğini bulabileceği bir yapıt olan Yaşam Kullanma Kılavuzu düzensiz büyük bir düzen ya da son derece düzenli bir düzensizlik... yani yaşamın kendisi...
Edebiyat türleri açısından sınıflandırılması oldukça zor bir yapıt... Betimlemeler, sıradan öyküler, olağanüstü yazgılar, kataloglar, bilgelik dolu egzotik olaylar, mükemmel biçimde tasarlanmış cinayetler, karanlık kara büyüler, mucize bir eski kitap, bir seyahat kitabı, kapsamlı bir sözlük, şefkatin hiç eksik olmadığı bir ironi... Perec'in her şeyi tıkıştırdığı bu kitap büyük bir yapboz! Kaba güldürüyle atbaşı giden barok bir gerçekçilik!
Paris'te kuşaklara yayılan kiracıları ve sahipleriyle bir bina... bunların parça parça, kat kat yaşamları, kimi zaman ayrıntılarla, bir yığın gereksiz şeyle birlikte ve de gerçek öyküleriyle anlatılıyor. Bu romanda bir servis merdiveninin, bir asansörün bile tarihi vardır. Bunların tümü bir yapboz oluşturur ama bir yapboz hiçbir zaman onu oluşturan unsurların tek tek irdelenmesiyle anlaşılamaz ve parçaların tümü yapbozun nihai amacı konusunda hiçbir fikir vermez. Her parça için gerçekten olası tek bir yer mi vardır? Perec hesapları ve kuralları olan bir yazar olmasına rağmen okuyucuyu kesinlikle rahatsız etmez!
Şaşırtıcı, olağanüstü bir çağdaş romanın bilinçli, sistemli bir biçimde örüldüğü bu binaya girmek dünya seyahati yapmaktır! Başınız dönecektir belki ama roman bittiğinde çok hafiflemiş hissedeceksiniz kendinizi.
On yıl boyunca tasarlanan, iki yılda yazılan, belki bir günde bir solukta okunacak, belki bir haftada hazmedilemeyecek, herkesin istediğini bulabileceği bir yapıt olan Yaşam Kullanma Kılavuzu düzensiz büyük bir düzen ya da son derece düzenli bir düzensizlik... yani yaşamın kendisi...
Edebiyat türleri açısından sınıflandırılması oldukça zor bir yapıt... Betimlemeler, sıradan öyküler, olağanüstü yazgılar, kataloglar, bilgelik dolu egzotik olaylar, mükemmel biçimde tasarlanmış cinayetler, karanlık kara büyüler, mucize bir eski kitap, bir seyahat kitabı, kapsamlı bir sözlük, şefkatin hiç eksik olmadığı bir ironi... Perec'in her şeyi tıkıştırdığı bu kitap büyük bir yapboz! Kaba güldürüyle atbaşı giden barok bir gerçekçilik!
Paris'te kuşaklara yayılan kiracıları ve sahipleriyle bir bina... bunların parça parça, kat kat yaşamları, kimi zaman ayrıntılarla, bir yığın gereksiz şeyle birlikte ve de gerçek öyküleriyle anlatılıyor. Bu romanda bir servis merdiveninin, bir asansörün bile tarihi vardır. Bunların tümü bir yapboz oluşturur ama bir yapboz hiçbir zaman onu oluşturan unsurların tek tek irdelenmesiyle anlaşılamaz ve parçaların tümü yapbozun nihai amacı konusunda hiçbir fikir vermez. Her parça için gerçekten olası tek bir yer mi vardır? Perec hesapları ve kuralları olan bir yazar olmasına rağmen okuyucuyu kesinlikle rahatsız etmez!
Şaşırtıcı, olağanüstü bir çağdaş romanın bilinçli, sistemli bir biçimde örüldüğü bu binaya girmek dünya seyahati yapmaktır! Başınız... tümünü göster
Kesinlikle ara verilmeden okunması gereken bir kitaptır.
Yapbozun parçaları kayboluyor sonra..Nasıl yazdınız Mösyö Perec? diyesim gelir.
yaşam kullanma kılavuzu, nasıl açıklanabilir bilinmez ancak; georges perec'in 1833 ve 1974'e kadar bir binada oturan insanları ve onlardan önce oturmuş olan insanları, satrançtaki bir atın tüm olası hareketlerine göre matematiksel bir düzenin içine oturtarak onlarca hikaye anlattığı, entelektüel birikimini ve zekasını konuşturduğu oulipo edebiyat hareketinin en önemli başyapıtı.
Kitap bartlebooth karakterinin "sonsuz ve geçici olanı arıyorum" gayesiyle ilerlediği bir yolculuğu merkez alır. Bartlebooth öyle ki dünyayı gemiyle dolaşarak onca deniz manzarasını resmeder. Ve bunların yapboz Gaspart Winkler'ın kusursuz sanatıyla yapboz haline getirmesini sağlar. Aynı binada yaşayan bu onca insanın kesişen yazgıları, Perec'in odaların içini fotoğraf çekercesine tasvirleri okura 'bakmasını' söyler. Okur nesnelerin eksiksiz betimlemelerine dikkat kesilirken Perec okura dahi hissettirmeden o nesnenin, o odanın veya odadaki kişinin bir hikayesini okura ulaştırır.
Ve onca hikaye binadaki insanların yalnızlığının aksine o kadar kalabalıklaşır ki son sayfayı da kapadığınızda kendi hikayenizi merak eder durursunuz.
Perec kafası başka bir dünya 🐈
Ilk Perec okumam 'Kayboluş' romanıyla olmuştu. Fransanın en çok kullanılan sesli harfi olan 'e' harfini hiç kullanmadan Kayboluş romanını yazmış olması enteresan gelmiş ve ilgimi çekmişti. Sonra Uyuyan Adam ve nihayet çok merak ettiğim Yaşam Kullanma Kılavuzu'nu okudum.
Kitabın başında yapboz sanatı detaylandırılırken deniyor ki: 'yapboz- önce ayrıştırılıp sonra incelenecek bir parçalar toplamı değildir, bir bütündür... parçalar bütünü belirlemez, bütün parçaları belirler... yapboz parçalarını tek tek ele almanın hiçbir anlamı yoktur...'
Bir bina düşünün: daireler, merdivenler, asansör... ve içinde yaşayanlarla yıllar boyu devinim ve değişim içinde yaşayan bir bina.
Her dairenin ve daire sakinlerinin dününü ve gününü, hayallerini-hayatlarını ve bunların yanı sıra birbiriyle ilintili olayları, bina içi ilişkilerini okuyoruz. Kimi zaman bina sakinlerinden biriyle dünyanın bir ucuna yolculuk yaparken kimi zaman konu ne vakit buralara geldi deyip okuduğumuza şaşırıp kalıyoruz. Alakasız sandığımız her bölüm metnimizin yapbozu binaya ait oysa.
Itiraf edeyim ki kitabı okurken başlarında tıkanıp bıraktım ama hemen aynı gün bir kez daha baştan başlamaya karar verdim. Çünkü biliyordum ki şayet bırakırsam bir daha asla okuyamayacağım ve hep merak edeceğim. Iyi ki diyorum tekrar denemişim. Iyi ki okudum 🐈
Perec'in edebi başarısının yanında tam bir Mırk sevdalısı olması nedeniyle de ayrı bir sevgim var haliyle 🐱😹😻
Kitap Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap listesinden...
https://www.instagram.com/p/B5vfpqrJ4gP/
Karton Cilt, 1. baskı, 633 sayfa
2010 tarihinde, İmge Kitabevi tarafından yayınlandı