Jérômela Sylvie, özgürlüklerinden hiç ödün vermeden her şeye sahip olmayı düşlerler. Oysa öğrencilikten çıkıp daracık odalardan, bir pantolon, bir kazaktan, kötü yemekhane yemeklerinden kurtulmanın ve düşledikleri yaşama ulaşmanın bir bedeli vardır. Nesnelerle örülü yaşam giderek daha da ulaşılmaz bir imgeye dönüşür.Perec, Şeylerde, 60lı yılların, Jérômela Sylvie ve arkadaşlarının bu hikâyesiyle Fransız toplumunun keskin bir tanımını veriyor. Dahası her şey ne kadar tanıdık...
Jérômela Sylvie, özgürlüklerinden hiç ödün vermeden her şeye sahip olmayı düşlerler. Oysa öğrencilikten çıkıp daracık odalardan, bir pantolon, bir kazaktan, kötü yemekhane yemeklerinden kurtulmanın ve düşledikleri yaşama ulaşmanın bir bedeli vardır. Nesnelerle örülü yaşam giderek daha da ulaşılmaz bir imgeye dönüşür.Perec, Şeylerde, 60lı yılların, Jérômela Sylvie ve arkadaşlarının bu hikâyesiyle Fransız toplumunun keskin bir tanımını veriyor. Dahası her şey ne kadar tanıdık...
Küçük burjuvalar Jerome ve Slyve'nin maceraları. Ofis kölesi olmak istemeyen ama mevcut işleriyle zenginlik hayallerine ulaşamayacaklarınında farkında olan ama pes etmeyen, ödün vermeyen iki güzel karakter. Aslında çoğumuzun istediği şeylerin peşindeler, kendimize zevklerimize yani hayatımıza vakit ayırabileceğimiz, saatlerce ofise tıkılıp kalmayacağımız ve istediklerimizi yapabileceğimiz kadar da maddi getirisi olacak bir iş. Biraz ütopik bir istek, kalacak bir mirasınız yoksa eğer...
" 'Ne yani -diyecektir çiçeği burnundaki genç adam- şiirleri, gece trenlerini, sıcacık kumları düşleyen ben, çiçekli kırlarda gezeceğim yerde, günlerimi bu camlı bürolar ardında mı geçireceğim, terfi etme umutları mı besleyeceğim, hesaplar mı yapacağım, entrikalar mı çevireceğim, isteklerime gem mi vuracağım?' Ve kendini avuttuğunu sanarak, taksitli satışların tuzağına düşer. Düştü mü de tam düşer: Sabretmekten başka çıkar yolu kalmayacaktır artık. Ne yazık ki çektiklerinin sonuna geldiğinde, genç adam artık eskisi kadar genç değildir; üstelik de önceki mutsuzluğuna ek olarak, sanki yaşamı geçip gitmiş, bu yaşam bir hedef değil salt çabalamaymış gibi görünebilir; bu düşünceleri kafasından uzaklaştıracak kadar aklı başında ve tedbirli olsa bile -çünkü yavaş yavaş yükselişi ona büyük deneyim kazandıracaktır- kırk yaşına geleceği ve işine ayırmadığı birkaç saatçiğinin de yazlık ve kışlık evlerinin dayanıp döşenmesiyle, çocuklarının eğitimiyle geçeceği bir gerçektir."
Karton Cilt, 1. baskı, 105 sayfa
Nisan2012 tarihinde, Metis Yayınları tarafından yayınlandı