"Arkadaşsız da yaşayabilir insan, sevgisiz, hatta parasız bile. İnsan Paris'te sadece keder ve ıstırapla yaşayabilir, bunu keşfetmiştim. Acı bir perhiz gerçi, kimileri için en iyisi belki de. Her neyse, tükenmemiştim henüz. Felâketle cilveleşiyordum sadece. Başkalarının hayatını dikizleyecek, ne kadar marazî olursa olsun, bir kitabın iki kapağının arasında olduğu sürece insana tadına doyulmayacak kadar uzak ve meçhul görünen aşkın ölü gözüyle ilgilenecek zamanım vardı. O odayı terk ederken dudaklarımda beliren alaycı gülümsemenin farkındaydım; kendi kendime 'Henüz değil, Orfila Pansiyon' diyordum sanki. O günden bu yana her kaçığın Paris'te er ya da geç keşfettiği bir şeyi keşfettim; cehennem azabı çekecek olanlar kendilerine uygun cehennemi ısmarlayamıyorlardı".
"Arkadaşsız da yaşayabilir insan, sevgisiz, hatta parasız bile. İnsan Paris'te sadece keder ve ıstırapla yaşayabilir, bunu keşfetmiştim. Acı bir perhiz gerçi, kimileri için en iyisi belki de. Her neyse, tükenmemiştim henüz. Felâketle cilveleşiyordum sadece. Başkalarının hayatını dikizleyecek, ne kadar marazî olursa olsun, bir kitabın iki kapağının arasında olduğu sürece insana tadına doyulmayacak kadar uzak ve meçhul görünen aşkın ölü gözüyle ilgilenecek zamanım vardı. O odayı terk ederken dudaklarımda beliren alaycı gülümsemenin farkındaydım; kendi kendime 'Henüz değil, Orfila Pansiyon' diyordum sanki. O günden bu yana her kaçığın Paris'te er ya da geç keşfettiği bir şeyi keşfettim; cehennem azabı çekecek olanlar kendilerine uygun cehennemi ısmarlayamıyorlardı".
bilinçakışıyla yazdığı yerleri beğendim açıkçası ama içtik sıçtık hikayeleri beni baydı...
nerdeyse otuz yıl boyunca yasaklı kalan bu kitap
çağdaş bir klasik.ben bi okuyun derim.
"Yeraltı Edebiyatı" şeklinde tanımlanan edebiyat türü varsa bu kitap, başarılı bir örneği. Cinsellik unsuru sebebiyle eserin yıllarca yasaklanması üzücü. Çünkü harika tespitler ve cümleler barındırıyor. Avrupalı - Amerikalı tespitleri dikkat çekici. Eleştirebileceğim nokta anlatımını fazla dağınık buldum. Bir de sanki yazardan daha fazla, daha parlak cümleler çıkacakmış da uğraşmamış ya da paylaşmamış hissiyatına kapıldım :) Kısacası bu türü zaten seviyorum. Kitabı keyifle okudum. Ayrıca bu türü Hakan Günday da başarıyla temsil ediyor. Bu türde başka yazar tavsiyeniz varsa memnun olurum.
abdli çıldın henry miller'in paris kitabı.. yoğun, karışık ama özellikle tarzına alıştıktan sonra sürükleyici..
Karton Cilt, 250 sayfa
Mayıs2004 tarihinde, Parantez tarafından yayınlandı