Karamazov Kardeşler

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Yazılmış en mükemmel roman olduğunu düşünüyorum. Daima bir numaram...

Profil Resmi
10 puan

Tek kelimeyle muhteşem.

10 puan

Bu kitabı ben yıllarca okumaya çalıştım ve hep yarım bıraktım. Kitabın uzunluğundan mıdır yoksa işlenen konuların ağırlığından mı bilmiyorum ama bir türlü tamamlayamıyordum. En sonunda kararlı bir şekilde okumaya başladım ve kitabın sonunu okurken şunu fark ettim ki, bundan daha iyi bir kitap okuyamam bir daha muhtemelen. Her bir bölümü, her bir cümlesi o kadar iyi, o kadar güzel yazılmış ki. Sadece olay örgüsü ve baş karakterler değil, yan öyküler ve yan karakterler de çok iyi işlenmişti. Kitapla ilgili bir sürü araştırma yaptım sonrasında. Kitapta Dostoyevski'nin yaşamından pek çok parça olduğunu, Tolstoy'un ölürken başucunda bu kitabın bulunduğunu da hep sonradan öğrendim. En kısa sürede baştan tekrar okumak ve bir de bu bakış açısıyla değerlendirmek istiyorum. Son olarak; kitabın 'Büyük Engizisyoncu' kısmının etkisini çok uzun bir zaman atabileceğimi düşünmüyorum. Sadece o kısmı yazabilmek bile bir insanın ömrünü alır gibi geliyor. Dostoyevski'nin sadece çok büyük bir yazar değil ve aynı zamanda çok da iyi bir filozof olduğunun özeti gibiydi.

10 puan

Her satırı zevkle okunulası kitap..

10 puan

Hemingway'in kafasına sıktığı kadar varmış.

Profil Resmi
3 puan

bana çok yoğun egldi bu kitap. akıcı değildi. tekrar okusam mı diyorum kaçırdığım noktalar neler diye? fakat hiç okuyası gelmiyor insanın

Profil Resmi
8 puan

Orhan Pamuk Karamazov Kardeşler için tarihin en iyi romanı diyor.

Dostoyevskinin olgunluk eseri. Hayatının 3 farklı dönemini 3 farklı karamazov kardeşte anlatıyor. Din, adalet, toplum adına birçok görüşle karşılaşacağınız bir kitap.

Ayrıca yine psikolojiye ilgi duyanlar içinde en önemli eserlerden biri. Çünkü şimdiye kadar hiçbir psikolog davranış psikolojisi üzerine böyle yetkin bir tez yazmamıştır.

Mutlaka ama mutlaka okunması gereken bir başyapıt.

10 puan

kitaba başyapıt demekten başka yorum yapmak haddim değil.
İletişim- Ergin Altay çevirisi muazzam, çeviri konusunda tereddütü olanlara tavsiye olunur.

10 puan

İletişim-Ergin Altay çevirisini tek geçerim.Şiddetle tavsiye olunur.

Profil Resmi
10 puan

En iyi dostoyevski kitabı kanımca

6 puan

önce suç ve cezayı okuyunca onun etkisiyle hayalimde canlandırmam zor oldu 200 sayfa okuyabildim

Profil Resmi
10 puan

Kitabı her ne kadar okumak istesem de kalınlığından dolayı hep ertelediğim bir roman.Bazı yerlerinde çok fazla karakter tahlili yapıp sıktığını düşünsem de kesinlikle okumaya değer bir eser.Dostoyevski'nin hep bildiğimiz gibi yine çekimser utangaç bir tipleme de yarattığı bu kitap ve Karamazov ailesi kesinlikle okunması gereken bir kitap.

Profil Resmi
9 puan

Baba katilliğine le alına hayatınızdan çıkartamayacağınız bir kitap(tan daha fazlası).

11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
8 puan

Zevkli bir kitaptır, tavsiye ederim.

10 puan

başyapıt :)

10 puan

okuyun

11 yıl, 11 ay
Profil Resmi
9 puan

Babamı sen mi öldürdün kardeşim...

11 yıl, 10 ay
9 puan

Okumayan kalmasın. Olay örgüsünü çok geniş ve sıkmadan anlatan bir şah eser...

Profil Resmi
9 puan

Dostoyevskinin saçmasapan kitaplarından biri değildir. Okunur niteliktedir. Tavsiye ederim.

9 puan

Bu kitabı okuyalı çok uzun zaman oldu ama aklımda harika bir kitap olduğu kalmış.

Profil Resmi
10 puan

http://oklapkutuphanesi.blogspot.de/2012/02/dostoyevski-karamazov-kardesler.html

Profil Resmi
7 puan

Sürükleyici bir kitap.Okumanızı gerçekten tavsiye ederim.

Profil Resmi
10 puan

Hakkinda cok sey duydum ve zaten bir Dostoyevski hayraniyim.Ama sorun su ki yasadigim sehirde her kitap bulunamiyor.O yuzden online okumak istiyorum.Bu sayfaya da bu yuzden kayit oldum.Ama sanirim yanilmisim.Yardimci ola bilecek biri varmi?

10 puan

muhteşem elbette!

9 puan

Tarihin en büyük eserlerinden biri olmasına hak vermemek mümkün değil. Etiksel yanıyla çetrefilli olmasına karşın, bizim zamanımız için görece basit bir vakanın bu kadar derin bir kurguyla işlenebilmesi müthiş gerçekten. Karamazovlardan her biri Rusya’nın ayrı bir dönemini temsil ediyor adeta. Gelenekselcilik, batı özentiliği, kölelik, din... Özetle dönemin Rusya’sının günlük yaşamı tamamiyle romana yedirilmiş. Psikolojik tahliller eserin en dikkat çekici yanı. Hem karakterlerin sunuluşundaki psikolojik derinlik hem de karakterlerin birbirleri hakkındaki psikolojik tahlilleri muazzam. Özellikle mahkeme bölümünde savunma ve iddia makamlarının söylevleri en çarpıcı bölümlerden. Kitabın ayrıca çok zekice bir arimetiği var. Hemen her şeyin karşılığını yine kendi içinde barındırıyor.

Beni en etkileyen bölümlerden biri; kendi şeytanı ile boğuşan İvan’ın kitabın adeta meleği Alyoşa’ya ilahi adalet (ve belki de suç ve cezanın temeli) söylevi oldu.

“Suçlular yokmuş, her şey zincirleme birbirinden doğuyormuş, ben biliyormuşum bunları… bana ne bütün bunlardan? Suçlunun cezasını bulması gerekli benim için, yoksa mahvederim kendimi. Hem başka bir dünyada, sonsuzlukta bulmasını istemiyorum suçlunun cezasını. Burada, yeryüzünde olmalı bu, görmeliyim! Ben de inandım, ben de istiyorum görmeyi, o saate kadar ölürsem diriltsinler beni, çünkü ben yokken olursa bütün bunlar, çok ayıp kaçar… Gelecekte başlayacak sonsuz mutluluğun gübresi olayım diye çekmedim bunca acıyı! “ (S.322-323)

10 puan

Neden okul hayatımız boyunca Dostoyevskiden bahsetmeyen öğretmenlerim olduğuna şaşırıyorum..çok uzun yorumlar yazmaya müsait bir kitap fakat ben ne kadar yazsamda size bu kitabı anlatamam..okumanızı kesinlikle tavsiye ederim..Dostoyevski'nin Kitap dünyasının en büyük efsanelerinden biri olarak düşündüğümüzde insan psikolojisini ve sorgulamayı çivi gibi çakıyor beynimize..

10 puan

Naçizane düşünceme göre, daha çok Suç ve Ceza romanı ile tanınan ve başyapıtının o olduğu kabul edilen Dostoyevski’nin başyapıtı Karamazov Kardeşler’dir. Yazar, insan ruhuna derinlemesine inmiş, insanoğlunu çeşitli kesitler halinde, içgüdülerini ve isteklerini tümüyle ortaya çıkarmıştır. Büyük değişimlere uğrayan on dokuzuncu yüzyıl Rus toplumundaki bir aileyi konu almış ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olayları yansıtmıştır.
Romandaki ana karakterler aşağıdaki şekildedir:
Fyodor Pavloviç Karamazov, Karamazov ailesinin 55 yaşındaki, kadın düşkünü, asalak babasıdır.
Dimitri Fyodoroviç Karamazov (Mitya), ailenin 28 yaşındaki en büyük oğludur.
İvan Fyodoroviç Karamazov, Fyodor Pavloviç'in havaleli dediği ikinci karısından doğan 24 yaşındaki ikinci oğludur
Aleksey Fyodoroviç Karamazov (Alyoşa), Fyodor Pavloviç'in yine ikinci karısından doğan 20 yaşındaki en küçük oğludur.
Pavel Smerdyakov, meczup Lizaveta Smerdyaşçaya’nın Fyodor Pavloviç ile ilişkisinden doğduğu düşünülen gayrimeşru çocuktur.
Agrafena Aleksandrovna Svetlova, kentte birçok erkeğin ilgisini çeken civelek genç kadındır.
Katerina İvanovna Verkhovtseva, Dimitri'nin nişanlısıdır.
İlyuşa, kentteki bir öğrencidir.
Roman şu şekilde özetlenebilir:
Ailenin genel hatları ile anlatıldığı girişte Dimitri tam payını alamadığı annesinin mirasından payını almak için kente gelmiştir. İvan da eğitimini tamamladığı için kenttedir. Alyoşa ise bir süre önce kendini Staretze adadığı manastırda kalmaktadır.
Karamazov ailesi Staretz Zosima'yı görmek için manastıra gelir. İvan ve Fyodor Pavloviç'in zaten sadece alay amaçlı bu ziyareti gerçekleştirdikleri ziyaretin ironik yanı bu fikrin Ateist İvan'dan çıkmış olmasıdır. Dimitri ve babası kavga ederek büyük bir rezaletle manastırdan ayrılırlar. Buna rağmen hiç azalmayan ziyaretçi kalabalığı arasında kötürüm kızını iyileştiren Zosima'ya teşekküre gelen bir kadın da vardır. Ziyaretçiler Staretz'in mucizeleri karşısında kilometrelerce uzaktan ona danışmaya gelmektedir.
Fyodor Pavloviç, Dmitri ve Gruşenka arasındaki aşk çıkmazını anlatılır. Gruşenka'yı elde etmeye çalışan Fyodor Pavloviç binlerce rubleyi bu yolda harcamaya hazırdır. Bu ahlaksızlığa yanaşmayan Dimitri ise bir gün eve girip babasını tehdit eder. Bu arada Katerina'ya bir evlilik sözü vermiştir.
Çocuklara düşkün olan Alyoşa bir grup okul çağındaki çocuğun bir arkadaşlarını hırpaladıklarını görünce müdahale eder ve hırpalanan çocuktan (İlyuşa) bir ısırık da kendi parmağına alır. Bir süre sonra İlyuşa'nın babasının ağabeyi Dimitri tarafından dövüldüğünü ve yerlerde sürüklendiğini, İlyuşa'nın kendisine bu yüzden saldırdığını öğrenir. İlyuşya'nın babasından af dilemek için evine gidip para teklif ettiğinde reddedilip evi terk eder.
Rusya'da iyice hareketlenen felsefi akımları konu alınır ve İvan'ın nihilizmle ilgili düşüncelerine yer verilir. İspanya'da devam eden büyük bir engizisyon hükümdarlığı olduğunu ve dünyaya hükmettiğini kurgulayan İvan Büyük Engizisyoncu olarak adlandırdığı 90 yaşındaki bir din adamının tüm Hristiyanlığa hükmettiğini ve tüm insanları istediği gibi yönlendirip onları işledikleri günahların vebalinden kurtardığını anlatır. Engizisyoncular bu yolla tüm insanların mutluluğunu sağladıklarını savunurlar. İşte bu hükümdarlığın varlığı sırasında Dünyaya dönen İsa çeşitli mucizelerle insanları kendisine inandırdıktan sonra engizisyoncu tarafından zindana attırıldıktan sonra Büyük Engizisyoncu'nun anlattıklarını hiçbir şey söylemeden dinler ve sessizce yanına gelerek şefkatle öpüverir. Hemen gitmesini ve hiç görünmemesini bu takdirde onu bağışlayacağını söyleyen engizisyoncuyu dinlemeyip ertesi gün idam edilmek üzere hücresinde oturmayı sürdürür. Hikayeyi dinledikten sonra Alyoşa İvan'ın edebi hırsızlık diye sönlenmesinin arasında İvan'ın yanağına bir öpücük kondurur.
Ölüm döşeğindeki Staretz Zosima'nın kendi ağzından hayat hikâyesi ve öğütleri içerilmiştir. Asi bir gençlik yaşayan Staretz öyküsüne Ağabeyinin ölümü ile başlar. Evlerinin yakınında yaşayan tanrıtanımaz bir filozofla tanışan ağabeyi bir süre sonra önemli bir hastalığa yakalanır ve annesiyle arasında geçen kısa konuşmalar arasında onlara öğüt vermeyi ihmal etmez. Dünyadaki her şeye sevgi duymalarını öğütleyen ağabeyin ölümünden sonra Staretz subay olmak için askeri okula girer ve burada hastalık halini alan düello modasına katılmak üzereyken vazgeçip okulunu bırakarak bir manastıra girer. Bu arada başından geçen birkaç olay da inancını ve düşüncelerini olgunlaştırmaktadır. Evine itirafta bulunmaya gelen bir katile teslim olmasını öğütleyerek manastır eğitimini sürdürmüştür. Ölüm döşeğinde anlattığı bu hikâyeler arasında İvan'ın anlattığı hikâyedeki Ateist tezi çürütecek düşüncelerini de ortaya koyarken sevgi öğütleri ile ölür.
Staretz'in ölümü ile gerçekleşecek bir mucize bekleyen halk manastırın önünde toplanır. Bu arada keşişler dualarını okumakta Staretz'i gömmeye hazırlanırken gerçekleşecek mucizeyi merakla beklerken hiç beklenmedik bir şekilde cenaze, normalinden çok daha önce ve müthiş bir yoğunlukla kokmaya başlar. Staretz'in mucizelerine körü körüne bağlı olan Alyoşa bu olayla sarsılır. İnsanların alaylarına dayanamaz ve cüppesini çıkarıp manastırı terk eder. Bir arkadaşının kendi hassasiyetini kullanıp yol göstericilik etmesi ile Gruşenka'nın evine yollanır. Burada inancını yitirme durumuna gelen Alyoşa tekrar bir değişim geçirerek inancına geri döner ve kendisini baştan çıkarma tasarısından vazgeçen Gruşenka'dan etkilenerek evden çıkar.
Dimitri(Mitya) Katerina'nın kendisine uzun zaman önce verdiği bir miktar parayı kendisine ödeyemeden Gruşenka ile evlenemeyeceğini, her zaman Katerina'ya borçlu kalacağını ve Gruşenka'nın ise kendisi için üç bin ruble hazırlayan babasını seçeceğini düşündüğünden önce varlıklı komşularından borç ister. Bir yandan da Gruşenka'yı gözetim altında tutmaya çalışır; fakat Gruşenka'yı bulamadan çıktığı evden giderken bir de eline pirinçten bir havaneli geçirmiştir. Babasının evine doğru yola koyulur. Duvardan bahçeye atlar. Tam bu sırada romanın olay örgüsü kesintiye uğrar. Mitya bahçeden kaçmakla uğraşmaktadır. Kendisini yakalamaya gelen uşağın kafasına cebindeki havaneliyle vurur. Yaşayıp yaşamadığına bakarken her tarafı kan içinde kalmış halde bahçeden çıkıp kaçar. Gruşenka'yı ve birkaç eğlence düşkününü de yanına alarak nereden geldiği belli olmayan bir parayla arabasını şarap ve yemekle doldurarak eğlenecekleri hana doğru yola çıkar. Bu arada Gruşenka Mitya'yı gerçekten sevdiğini anlamıştır. Handa çılgınca eğlenirken polisler ve sorgu memurlarınca gözaltına alınırlar. Mitya sorguya alınır. Zira babasının öldürülmesi nedeniyle cinayetin tek sanığıdır.
Fyodor Pavloviç'in öldüğü gece eve Mitya'dan başka kimse uğramamış. Bel ağrısından şikayet eden uşağa hazırladığı sakinleştirici kocakarı ilacını içiren ve kendisi de nasibini alan uşağın karısı ve uşak bütün gece uyumuşlar, nasıl olduysa sesleri duyup gelen uşak Mitya tarafından bayıltılmıştır. Smerdyakov ise geçirdiği sara krizi ile kendinden geçmiş halde yatağından kalkamamıştır. Başka görgü tanığının olmadığı cinayet davasında Dimitri tek sanık olarak cezaevine sevkedilir.
Kolya, Alyoşa'nın son görüşünden beri hastalanmıştır. Bu arada Avrupa'daki fikir akımları(Nihilizm) hakkında fikir sahibi olan bir arkadaşı (Kolya) ile sıkça görüşmektedir. Alyoşa da ziyaretlerinden birinde Kolya ile karşılaşır ve fikirlerini dinleme fırsatı bulur.
İvan Alyoşa ile görüşmesinden bu yana kendisini yıkıcı bir biçimde sorgularken deliliğe sürüklenir. Smerdyakov'la görüşmeye başlar. Onu son görüşünde Smerdyakov, Fyodor Pavloviç'in öldürüldüğü gece sara krizi geçiriyor gibi davranarak herkesi aldattığını ve cinayeti işledikten sonra gerçekten kriz geçirerek tüm ev sakinlerini kandırmayı başardığını itiraf eder ve çaldığı parayı çıkarıp suç ortağına ,İvan'a, verir. Suç ortağı saymasındaki gerekçe ise İvan'ın da babasının ölmesini istemesi ve babası tehdit altındayken evi terk etmesi nedeniyle Smerdyakov'un bunu ondan istediğini düşünmesidir. İvan'ın böyle bir şey tasarlamadığını anlayan Smerdyakov intihar eder. İvan evine gittiği zaman şeytanın kendisini rahatsız ettiğini gördüğü düşlere kapılır. Alyoşa'nın intiharı bildirmesinin ardından bilincini kaybeder.
Katerina Dimitri'nin savunması için ülke çapında tanınan bir avukat olan Fetükoviç'i tutmuştur. Dostoyevski aynı zamanda babalık kavramını Fetükoviç'in ağzından sorgular. Fetükoviç savunması sırasında Fyodor Pavloviç'i şehvet düşkünü, sorumsuz ve ilgisiz bir baba olarak nitelendirir. Fetükoviç'in tüm avukatlık yeteneği, soğukkanlı ve etkileyici hareketleri ve deneyimi ile Dimitri'yi savunmasına rağmen, heyecanlı savcının yaptığı çocukça ve Dimitri'yi bayağı ithamların altında bırakan sözleri jüri üzerinde daha etkili olur. Katerina'nın histeri krizi sırasında açığa çıkardığı Dimitri'nin babasını öldüreceğini yazdığı mektup da kararın alınmasında kritik etkide bulunur. Dimitri hapse ve ardından sürgüne mahkûm edilir.
Katerina mahkemede yaptıklarına rağmen İvan'ın bilincini yitirmeye başlamadan önce Dimitri'yi kaçırmak için yaptığı planları uygulamayı üstlenir. İvan'a aşık olmasına rağmen Dimitri'nin son çağrısına uyarak ziyarete gider ve anın etkisiyle yeni kişilere aşık olmalarına rağmen birbirlerine olan sevgilerinin gerçekliğini açıklarla. Konuşmanın ardından Gruşenka'nın gelmesiyle Katerina odadan çıkar ve sahne sona erer. İlyuşa geçirdiği hastalık sonucu ölmüştür. Alyoşa cenazeden sonra çocuklara bir konuşma yapıp, birbirlerinin hatalarından sorumlu olmayı ve hiç kopmamalarını öğütler. Arkadaşlarının anısının onları koruyacağını bildirir. Roman çocukların Yaşa, varol Karamazov tezahüratı ile sona erer.

10 puan

sana nasıl yazdırıyor hayat böyle?

geri ileri